Koronayak ile Baş Edilir Mi?

Baş döndürücü bir hızla duygu ve düşünce dünyamızın tam ortasına çöreklenen koronavirüs korkusu, kendi kaosu ve bilinmezliği içerisinde kişide kontrol edilemez bir hale giderken, halk arasında ‘koranayak olduk’, ‘paranoyak olduk?

İSTANBUL 30.03.2020 15:18:14 2201 0
Koronayak ile Baş Edilir Mi?

Koronayak ile Baş Edilir Mi?

 

Baş döndürücü bir hızla duygu ve düşünce dünyamızın tam ortasına çöreklenen koronavirüs korkusu, kendi kaosu ve bilinmezliği içerisinde kişide kontrol edilemez bir hale giderken, halk arasında ‘koranayak olduk’, ‘paranoyak olduk’ gibi söylemleri de beraberinde getirdi. Gerçek dışı bir korku, kaygı ve panik hali ile işlevselliğin bozulduğu durum “koronafobi” olarak adlandırılırken, kimseye güvenmeme, gerçek bilginin saklandığına inanma, herkes ve her şeye hastalığı kapmaya yönelik şüpheci bir bakış açısıyla yaklaşma, izolasyonun yarattığı duygu durumu, aşırı şüpheci bir bakış açısıyla her haberi değerlendirme gibi paranoyak düşüncelerin gelişmesi ‘koronoyak’ olarak tabir edilmeye başlandı. COVID-19 pandemisinin insanları içinde bilinmezlik barındıran ve bu bilinmezlikten dolayı sevilmeyen gri alana soktuğunu belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Uzman Psikolog Sena Sivri “Hastalığın özellikleri dışında sürekli okuduğumuz haberler, sosyal medya, iletişim kanallarında maruz kaldığımız yanlış ve korkutucu bilgiler de bu kaotik duygu durumunu artırıyor. Tüm bu süreçte virüsü kapmasa bile birçok bireyde psikolojik ve fizyolojik başka sorunların ortaya çıktığını gözlemlemeye başladık. Bu tip durumlarda sağlık kaygısının tetiklediği psikolojik ve fizyolojik birçok belirti olabilmekte” diyor. Uzman Psikolog Sena Sivri, koronafobinin vücudumuzda yol açtığı 7 önemli sorunu anlatırken, koronafobi ile baş etmenin de püf noktalarını açıkladı.

 

Anksiyete (kaygı) kaynaklı rahatsızlıklar

Hastalığın riskleri ve bilinmezlikleri karşısında yoğun kaygı yaşanabilir. Kişi kendini sürekli endişeli, korku içinde ve negatif düşüncelerde bulabilir. Bu düşünceleri kendisi ve yakınları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Kendisini sürekli; hastalığa yakalanacağı, hayatını kaybedeceği, başkalarına bulaştıracağı üzerine düşünceler içinde bulur. Özellikle bu düşünceler sırasında çarpıntı, nefes sıkışması, huzursuzluk, yerinde duramama, ellerde titreme, terleme gibi fiziksel tepkiler ortaya çıkar. Yoğun strese bağlı olarak kaygılı düşüncelerin yoğunlaştığı anlarda tansiyonda yükselme, nabız hızlanması gözlemlenir.

 

Fobiler ile obsesif (takıntılı) düşünceler ve kompulsif (yineleyici) davranışlar

Kişinin mevcut fobileri varsa ve özellikle sağlıkla bağlantılıysa tetiklenebilir, yeni fobiler ortaya çıkabilir, bunlara yönelik kaçınma davranışları artabilir. Bununla birlikte özellikle temizlik ve sağlığın korunmasına yönelik takıntılı düşünceler ve buna bağlı tekrarlayıcı davranışlar ortaya çıkabilir. Kişi her yerin, kendisinin, eve gelen giden herkesin sürekli pis olduğuna, virüs taşıdığına inanabilir. Ne kadar yıkarsa yıkasın, temizlerse temizlesin yeterince temiz olduğuna inanmaz, tekrar tekrar her yeri silme, yıkama, temizleme davranışları gösterir. Obsesif kompulsif davranışlar artacağı gibi, aşırı temizlik ve hijyen sağlama girişimleri kişinin vücudunda da buna bağlı hasarlara yol açar.

 

Bir şey olmadığı halde ‘varmış’ gibi hme!

Fizyolojik hiçbir temeli olmayan semptomlar ortaya çıkabilir. Özellikle korona semptomları (öksürük, ateş, boğaz ağrısı gibi) ortaya çıkabilir. Kişi ateşi olmadığı halde ateşi varmış gibi hissedebilir, ya da boğazında ağrı ya da öksürecekmiş hissi gelebilir. Bu semptomlar özellikle hastalıkla ilgili konuşmalar yapıldığında, haberler izlenip okunduğunda ortaya çıkar.

 

Uyku ve yeme problemleri

Yaşanılan kaygıya bağlı olarak uykuya dalmada güçlük, uyku bölünmeleri ortaya çıkabilir, kabuslar artabilir, uyku kalitesi düşer. Özellikle yatmadan önce haberlere, sosyal medyadaki koronayla ilgili bilgilendirmelere bakıldıysa uykudaki bozukluk daha yoğun olabilir. Yine kaygıya bağlı olarak iştahta artma azalma ortaya çıkabilir. Özellikle sosyal izolasyon dönemi ile beraber can sıkıntısı ve rutinin değişimine bağlı olarak duygusal iştahta artış gözlemlenir.

 

Etiketleme (Stigmatizasyon)

Uzman Psikolog Sena Sivri “Maalesef bu salgınla beraber en sık karşılaştığımız ve birçoğumuzun düşüncelerine yerleşen bir etiketleme de oldu. Virüsün çıkış noktası olan ülkenin insanları başta olmak üzere hasta olan bireyleri etiketleme ve buna yönelik negatif bir bakış açısı ve söylemler ortaya çıktı. Bununla beraber sosyal izolasyon süreci ile beraber bu etiketlemelere 65 yaş üstü bireyleri de ekledik. Bu tip durumlarda bir suçlu bulmak olayın bilinmezliği ile baş etmede yardımcı oluyor gibi gelmekte ve hemen bu yola başvurmaktayız. Bundan kaçınmanın önemini unutmamak lazım. Tüm etiketlemeler için geçerli olmakla beraber özellikle konu sağlık olduğunda etiketlediğimiz bireyin ertesi günü biz olmayacağının garantisi de yok” diyor.

 

Aşırı korumacı ve kısıtlayıcı tutum

Temel düşünce virüsü kapmamak ve çevremizi korumak olduğundan davranışsal değişimler kaçınılmazdır. Sağlığa yönelik aşırı ilgi ile beraber buna bağlı yeni alışkanlıklar ortaya çıkabilir. Kişi bu kaygısıyla beraber her duyduğu gördüğü bağışıklığına iyi gelecek şeyi yapmayı, yemeyi, içmeyi deneyebilir. Çocuklara karşı aşırı korumacı ve kısıtlayıcı bir tutum sergilenebilir.

 

Depresif ruh hali

Özellikle süreç ilerleyip zaman geçtikçe, vaka sayılarının artması, maruz kalınan haberlerin içerikleri, kendi çevremizde hasta olan / olmayan bilgisi ve sosyal izolasyonu nasıl geçirdiğimize bağlı olarak depresif belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Yaşamı tehdit etme özelliğine sahip bir durum söz konusuyken bu tip belirtilerin ortaya çıkması olağan ve doğaldır. Önemli olan ne ölçüde yaşadığımız. Her türlü duygusal, psikolojik zorlanmada olduğu gibi burada da işlevselliğimizi etkileyip etkilemediğine göre değerlendirmek gerekmekte.

 

 

Koronafobi ile baş etmenin 7 püf noktası

Uzman Psikolog Sena Sivri, tüm bu süreci en sağlıklı şekilde geçirmenin, koronafobi ile baş etmenin püf noktalarını şöyle sıraladı;

  • Gerçekçi tedbirler kaygıyla baş etmede ilk yoldur; tedbirinizi alın, sosyal izolasyona uyun ve kişisel hijyeninize özen gösterin. İşe gitmek zorundaysanız bu tedbirleri iş durumuna adapte edin.
  • Gerçek ve doğru bilgiye ulaşın, sosyal medya ve whatsapp gruplarından gelen doğruluğu kanıtlanmamış bilgilere itibar etmeyin. Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı ve hastanelerin internet sitelerindeki bilgilendirmeleri dikkate alın.
  • Konu ile ilgili sosyal çevrenizle konuşurken çok olumsuz olup birbirinizi korkutmaktan kaçının. Umursamaz ya da aşırı kaygılı olmak yerine gerçekçi bir noktada durmaya çalışın. Çocuğunuz da bu dönemde kaygılı olacaktır. Yaşına uygun kısa ve öz bilgilerle sorularını cevaplayın. Ona yönelik aşırı kısıtlayıcı davranışlarınızın onu çok daha korkutacağını unutmayın.
  • Sosyal izolasyonla beraber uyku ve yemek düzeninizin bozulmaması için ufak esnetmelerle aynı ofisteki gibi bir düzeni evde de uygulayın. Pijamalarınızla çalışmayın, her gün günlük rutininize hazırlanın ve günü öyle geçirin.
  • Evde aile ile geçirilen zamanın artması aslında birçok fırsatı da beraberinde getirir. Aile olarak iletişiminizi güçlendirmek, yeni alışkanlıklar geliştirmek ve bağlarınızı güçlendirmek adına bu süreci değerlendirin. Sosyal desteğin önemini unutmayın. Görüntülü konuşma gibi yöntemlerle sevdiklerinizle düzenli iletişiminizi sürdürün.
  • Bir hobi edinin, varsa yeni bir tane daha edinebilir ya da mevcut hobinizi geliştirebilirsiniz. Nefes egzersizleri, yoga, meditasyon bu süreçte kaygıyla baş etmenize çok yardımcı olacaktır. Yazmanın gücünden faydalanın. Yoğun kaygı yaşadığınızda duygu ve düşüncelerinizi yazmak hem rahatlatacak hem de farklı bir perspektiften bakmanızı kolaylaştıracaktır.
  • Kaygınızla baş edemediğinizi hissediyor, işlevselliğinizde bozulma gözlemliyorsanız telefon ya da e-mail yolu ile bir uzmanla iletişime geçip destek alma yöntemlerinizi kararlaştırın.

 


Karadeniz alası 300 liradan 120 liraya düştü

Beylikdüzü’nde bulunan Türkiye'ye balığı sevdiren adam Balıkçı Kenan Balcı enflasyona inat balık fiyatlarını dibe indirdi. Kilosu 300 lira olan Karadeniz somonu ve alası 120 liradan satılmaya başlandı.

KÜLTÜR SANAT SEZONU KAPANIŞ YAPIYOR

Merkez; Altan Erkekli, Erkan Can, Güven Kıraç, Melek Baykal, Şevket Çoruh ve Sumru Yavrucuk gibi usta isimlerin geçit töreninde şahitlik edecek.

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ İÇİN PEDAL ÇEVİRECEKLER

Çalık, “Çanakkale’de destan yazan atalarımız için düzenlenen bu tur bizim için çok kıymetli. Mutlaka güzel anılarla döneceğinize inanıyorum” diyerek sporculara iyi yolculuklar diledi.

BAŞKAN ÖZER, HIDIRELLEZ NEŞESİNE ORTAK OLDU

Özer, Hıdırellez geleneğini yerine getirerek ateşin üstünden atladı. Programda konuşan Başkan Özer, “Esenyurt bir çiçek bahçesi, siz de bu bahçenin en güzel çiçeklerisiniz. Gününüz kutlu olsun. Neşeniz her daim var olsun” dedi.

Mahalle Hizmet Seferberliği Hız Kesmeden Devam Ediyor

10 mahallesinde başlayan hizmet seferberliği hız kesmeden devam ediyor. Belediye ekiplerinin üçüncü adresi Cihangir Mahallesi oldu. Çalışmaları yerinde takip eden Avcılar’ın genç başkanı Utku Caner Çaykara’ya vatandaşın ilgisi yoğ

Elban, milli takıma yardımcı antrenör oldu

Bağcılar Belediyesi Feyzullah Kıyıklık Engelliler Sarayı sporcularından olan Emrah Elban, U23 Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımına yardımcı antrenör oldu.

Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık

Gazeteci Sibel Arna’nın youtube programı “Ne Olursan Ol Rahat Ol”a konuk olan usta oyuncu Derya Alabora, 1983’de evlendiği Uğur Yücel ile 30 yıl önce evleri ayırdıklarını ama hâlâ boşanmadıklarını itiraf etti.

Vinç Belediyeyi Harekete Geçirdi..!

Çakmaklı Mahallesi’nde bulunan Cumhuriyet İlköğretim Okulu bitişiğindeki inşaat çalışmasında kullanılan kule vinç öğrenciler açısından risk oluşturunca Büyükçekmece Belediyesi harekete geçti.

BAŞKAN ÖZER MUHTARLARLA BULUŞTU

Özer, muhtarların talep ve önerilerini dinleyerek, “Birlikte kamusal yararı gözetecek, halkı esas alacak işler yapmalıyız. Çünkü amacımız halka hizmet. Halk olduğu için bizler varız. Bu anlayışla çalışmalıyız” dedi.

Maarif Platformundan Müfredat Çağrısı

.

Çalık: Gençlerimize Hak Ettikleri Değeri Vermeye Kararlıyız

Çalık, “Beylikdüzü Belediyesi olarak, gençlerimize hak ettikleri değeri vermeye kararlıyız. Onların umutlarını, hayallerini başka memleketlerde aramalarını istemiyoruz. 19 Mayıs ruhu, her yaptığımız işte bize ilham oluyor” ifadele

Yanardağ, Okurlarıyla Buluştu

Konuşmasında geçmişten günümüze uzanan bir alanda din-devlet-toplum ilişkisini de değerlendiren Yanardağ, söyleşisinin ardından BAKSM’de kitaplarını Beylikdüzülü okurları için imzaladı.

Minik dostumuzun artık bir sahibi var

Minik dostumuzun artık bir sahibi var

KÖİ Projeleri, Kayıp Mı Kazanç Mı?

Kamu – Özel İşbirliği (KÖİ) modeli, hayata geçirdiği mega projelerle Türkiye’nin çehresini değiştirdi. Ülke kalkınırken projelere yönelik eleştiriler de vergi kaybının yanı sıra bütçe ve Hazine’ye verdiği yük, kamu borçlanması,

Ünlü Yazardan Almanca Barış Psikolojisi

Tüm dünyada büyük bir okur kitlesi tarafından gün geçtikçe daha da yakından takip edilen yazar, bu kitapta “Barış Psikolojisi” konusunu bütün detaylarıyla, kapsamlı bir biçimde ele alıyor. A.Z. Yayıncılıktan çıkan kitapta barış,

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.