“Tahliye Yerine Yıkım Yaptılar!”

Gazetemize konuşan Ak Parti Meclis üyesi adayı ve yıkılan Kuba Cafe işletmecisi Mehmet Gökhan, yıkımın belediyelerce değil kaymakamlık makamları tarafından yapıldığını söyleyerek kafenin yıkılmasına tepki gösterdi.

Beylikdüzü Cumhuriyet Caddesinde bulunan Kuba Cafe geçtiğimiz ay gece yarısı Beylikdüzü Belediyesi tarafından yıkılmıştı. Belediyenin açıklamasına göre; işletme ile olan sözleşmenin 2017 yılında sona erdiğini tahliye işlemleri için tebligat gönderilmesine rağmen tahliye edilmediği denilmişti. Kuba Cafe işletme sahibi Mehmet Gökhan, hukuksal sürecin devam ettiğini buna rağmen belediyenin gece yarısı operasyonla yıkımı gerçekleştirdiğini söyledi.

“Bu Yönetim Hep Gece Yarılarını Tercih Etti”

Konuya ilişkin Ak Parti Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı Mustafa Necati Işık da sosyal medya m-hesabından açıklama yapmıştı. Işık’ın paylaşımı şöyleydi: “ Bugün Beylikdüzü adına üzücü bir gün…
Beylikdüzü Belediyesi bir ekmek teknesini içinde minik canlarla ve eşyalarıyla birlikte sabaha karşı yerle bir etti.
5 sene önce göreve gelen yönetim bu sürede hep gece yarılarını tercih ederek, Beylik Pazarı’nı, Beylikdüzü Dalış Merkezini, Gürpınar’ın tek keyfi olan hamamını da yıktı.”

“Hukuki Süreç Tamamlanmadan Yıkıldı”

Gazetemize konuşan Ak Parti Beylikdüzü Belediye Meclis üyesi adayı ve yıkılan Kuba Cafe işletmecisi Mehmet Gökhan, “Biz burada yaklaşık 10 yıl belediyenin kiracısıydık. Beylikdüzü Belediyesi kira kontratımızın süresi dolduktan sonra bize tahliye kararı gönderdi. Biz de tabi devlet yönetiminde yasama yürütme yargı diye eklere ayrılmasından dolayı yasal haklar var bizde buna uygun olarak hukuki sürecimizi başlattık. Maalesef Beylikdüzü Belediyesi hukuki sürecin tamamlanmasını beklemeden gece yarısı saat 04.00’da tahliye yerine yıkım operasyonu gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı.

“Ortada Büyük Bilgi Kirliliği Var!”

Gökhan, Buradan Beylikdüzülü hemşerilerime seslenmek istiyorum özellikle işgalcisiniz gibi ithamlarla bize dönük bilgi kirliliği oluşturuluyor. Bir iş yerinin işgalci olabilmesi için iki gerekçenin olması lazım. İlki sözleşme ve kontratının bulunmaması gerekiyor. İkincisi, bulunduğu alanın ücretini ödememen gerekiyor. Bu iki şartlar bir araya geldiği zaman birine işgalci diyebiliriz. Bizim Beylikdüzü Belediyesi ile bağlı bulunan sözleşmemiz mevcut artı kira ödemelerimizi de son gününe kadar ödedik. Dolayısıyla biz kesinlikle işgalci değildik sözleşmemiz de vardı, kiramızı da zamanında ödüyorduk. Yıkımla ilgili olarak spekülasyonlar yapılıyor. Binanın kaçak olduğuna dair gerçek dışı ithamlarda bulunuyorlar. Bina hali hazırda belediyenin kendi binasıydı. 10 yıllık ruhsatı olan bir işletmeydi. Ruhsatı olan bir yerin kaçak olma gibi bir durumu da söz konusu değil. Bir yeri yıkmanız için de kaçak olması gerekiyor” şeklinde konuştu.  

“Belediye Kendini Kaymakamlık Makamından Üstün Gördü”

Gökhan, “Hukuki sürecin tamamlandığını söylüyorlar biz yetkililere de söyledik hukuki sürecimiz devam ediyor. Hukuki sürecin tamamlanmasını beklemeden yıkım operasyonunu gerçekleştirdiler. Tabi toplum vicdanını yaralayan önemli bir konu da bu tür tahliye kararlarını kaymakamlık gerçekleştir. Belediyelerin böyle bir tahliye yetkisi veya görevi yoktur ama maalesef o gece anladığımız şey şu ki; Beylikdüzü Belediyesi kendini kaymakamlık makamının üzerinde görüp böyle bir işleme başvurdu” dedi.

Ak Parti Beylikdüzü Belediye Meclis üyesi adayı ve yıkılan Kuba Cafe işletmecisi Mehmet Gökhan sözlerine şöyle devam etti: “Ben çok fazla siyasi münazaralara girmek istemiyorum bu durumu toplumun vicdanına bırakıyorum. Sayın Ekrem İmamoğlu da burada 5 ıl ilçe başkanlığı yaptı ama bölgede İmamoğlu İnşaat adı altında projeler yaptı. O dönem de Yusuf bey belediye başkanıydı onun öncesinde Vehbi bey vardı. O dönemde kendisi çıkıp siyasi konulardan dolayı bir mağduriyete uğradığını iddia edebilir mi? Mümkün değil. O dönem binlerce konut yapıldı. Belediye Başkan adayıyken de hiçbir şekilde ak Parti tarafından böyle bir yaklaşıma tabii tutulmadı. Bu yıkım siyasi bir düşünce içerisinde yapılmışsa eğer çok vahim bir durumdur. Birilerinin Beylikdüzü’nün sahibi olarak hareket etmesi kritik bir durumdur.”

Beylikdüzü Haber Merkezi (BHM)