Tarih: 14.09.2023 09:25

HAYVANLAR SÜS EŞYASI DEĞİLDİR

Facebook Twitter Linked-in

 

 

HAYVANLAR SÜS EŞYASI DEĞİLDİR


Cumhurbaşkanının talimatıyla, 2004 yılında  hassasiyetiyle çıkarılan 5199 Sayılı Kanunun daha kapsamlı ve kucaklayıcı şekilde yeniden düzenlenmesini istiyorum.

Sultan Abdülhamit Han'ın duyarlılığının devamını görmek istiyorum.  Lakin son yıllarda, bazi vatan hainleri ve destekçilerinin Sayın Erdoğan'ı

bu konuda iftira dolu yanlış bilgi ve algiyla  TARİHE  ikinci bir HAYIRSIZ ADA Katliamı olarak yazdırmak istiyorlar. Söyledikleri ve yaydiklari yalanların gerçek olduğunu sanmaya başladılar.

Bizler YÜCE ALLAH'IN yarattığına sahip çıkmak, onları beslemekten ve korumaktan başka gayesi olmayan kullariz. Kaldı ki merhametli ve dünyayı içindekilerle birlikte korumak için DİNDAR olmak gerekmez.

Üstelik ben ve benim gibi insanların amacı yalnız hayvanlar değil doğayı ve tüm canlıları da korumaktır. Bu misyon ve hareketle dünyanın en özgür ve yaşanabilir örnek ülkeler arasına girmek bu kadar zor olmasa gerek. Üstelik bizler devletin yükünü hafifletmek için seferber olmuşken.

"YAŞAM ALANLARINA GERİ BIRAKILMALIDIR.”

• Hayvanlar arasında sahipli-sahipsiz ayrımı ortadan kaldırılmalıdır. Sokak hayvanları için yapılması gereken, bir vergi devleti olarak bu vergilerin doğru yerlere harcanmasına öncelik vermektir. Sokak hayvanları belediyelerce aşılatılmalı (yalnızca kuduz da değil, tüm hayvanlar için önemli olan karma aşı), kısırlaştırılmalı ve alındıkları yaşam alanlarına geri bırakılmalıdır.

• MEB müfredatlarına “hayvan hakları” dersi konmalı ve uygulamalı olarak anlatılmalıdır.

“HAYVANLAR SÜS EŞYASI DEĞİLDİR”

• Hayvanlar süs eşyası değildir. Hediye olarak alınan hayvanların çoğunun sonu sokaklardır. Üretimin önüne geçilmelidir, hayvan popülasyonunun bu bağlamda ilk sorumlusu ticarete izin veren devlet mekanizmasıdır.

• Hayvan ticaretinin yasaklanması, petshoplar ve veteriner kliniklerinde ücretli hayvan satışı ve ilanları konusunda denetim sağlanması, cins kedi/köpek satışına sınırlama getirilmesi gerekmektedir. Hayvanlarının bakımını yerine getirmeyenlere, sokaklara terk edenlere ve şiddet gösteren hayvan sahiplerine de ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır, kontrolsüz ve amacı aşan hayvan popülasyonunun önüne geçmenin bir yolu da budur.

 "YEREL HAYVAN KORUMA GÖREVLİLERİNE TAM YETKİ VERİLMELİ"

• Tarım ve Orman Bakanlığının başlattığı ve belediyelerle işbirliği ile kısa bir süre eğitim ve seminerler neticesinde verilen resmi kimlik kartlarının yeniden düzenlenerek, kanunla birlikte tam yetkiye haiz olması gönüllülerin can güvenliği açısından da korunmaya alınmasını içermelidir.

• Özellikle sokak hayvanlarını besleyenlere yönelik şiddetin boyutunu heryerde artiran mafya ve çete örgütlerinin bir aileyi hiç düşünmeden katledecek boyuta gelmesi, terör faaliyetleri kapsamında değerlendirilmeli ve hapis cezası uygulanmalıdır.

Yaradan'ın da belirttiği üzere 'yerdekiler ve göktekiler sizin gibi birer ümmettirler' ayetinin manasını hatırlamak, dilsiz ve savunmasız kedi ve köpeklerin -hayvanların- barbarca zevk ve egolarini tatmin etmek için katledilmesine müsaade edilmemelidir.

Bu mevzuda pek çok geniş kapsamlı, kimseyi üzmeyecek kanun metinleri hazırlanmıştır.

Cumhurbaşkanının talebi halinde her türlü işbirliğine hazırız. Merhamet en insani özelliğimizdir. Bu duygunun yok edilmemesi için ülkemize yaraşır, geleceğe mührünü vuracak adımlarıı beklıyoruz.
 

Ayşegül Karayel 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —