Acılı Anne İsyan Etti; ‘Adalet İstiyorum!’

2 kişinin öldüğü 5 kişinin de yaralandığı kaza Kırıkkale’nin Keskin ilçesinde meydana geldi.

Ailesiyle birlikte Kayseri'ye bayram ziyaretine gitmek üzere yola çıkan Harun Çakır yönetimindeki 34 GU 8708 plakalı otomobil, yolda hararet yaptı. Bunun üzerine Çakır, otomobili emniyet şeridine park etti. Bu sırada emniyet şeridinde yol alan Ömür Yücel yönetimindeki 38 FY 271 plakalı minibüs, Çakır ailesinin içinde bulunduğu otomobile arkadan çarptı. Otomobil, çarpışmanın etkisiyle refüje sürüklenirken, içerisinde bekleyen Elif Elara, olay yerinde hayatını kaybetti. Gülizar, İnci Selina, Ece Berak ve sürücü Harun Çakır ile minibüs sürücüsü Ömür Yücel yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalelerinin ardından Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi ile Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yaralılardan Harun Çakır ise hastanede hayatını kaybetti.

Hem kocası Harun Çakır (48) hem de kızı Elif Elara Çakır’ı (18) kaybeden Gülizar Çakır, gazetemiz Kent Haber’e konuştu. Olay  anını anlatan Gülizar Çakır, “Sonsuz bir acım var ve bu acımı da, bu adamın ciddi bir ceza alması hafifletecek” dedi.

Kent Haber: ‘’Kaza anından önce neler yaşandı?’’

‘’Sürüklendik ve takla attık’’

Arabamız hararet yaptı. Harun bana dedi ki; ‘Gül araba hararet yapıyor.’ Arabayı emniyet şeridine çekti, sonra kemerini çıkardı, dörtlüsünü yaktı ve arabadan indi. İndikten sonra kaputu açtı ve daha kaputa bakamadan, ne olduğunu anlayamadan bir araç bize arkadan çarptı. Çarptıktan sonra biz direkt tavanın üzerine devrildik. Daha sonrasında sürüklendik, sonra tekrardan araba tekerleklerinin üzerinde durdu. Biz takla attık. Arabanın arka tarafı su kanalına düştü.

‘’Elif ile göz göze geldik’’

Bende araba durunca kemerimi çözdüm ve arabadan aşağıya indim. Hemen benim arkamdaki kapıyı açıp Selina’yı (16) çıkardım. ‘’İyi misin?’’ dedim ‘’ İyiyim anne.’’ dedi.  Ece’ye baktım ona da sordum, Ece (15) donmuş vaziyetteydi. Selina’ya kardeşine yardım etmesini söyledim ve Elif’e baktım. Elif’le göz göze geldik ve Elif iyi galiba dedim ve aklıma Harun geldi çünkü Harun dışarıdaydı.

‘’14 metre sürüklendik’’

Harun’a büyük ihtimalle bir şey olmuştur dedim. Çıktım dışarı baktım ve eşim orada yoktu. Bizim arabayı park ettiğimiz yer açıklık bir alandı, ama bu kaza sonucu arabadan indiğimiz noktada bir duvar ve su kanalı vardı. Çünkü bu araba bizi 14 metre sürüklemiş. Hemen eşime koştum, arıyorum yok. Bir gidip baktım ki eşim su kanalına düşmüş. ‘Harun’ diye çırpınırken elini kaldırdı ve indirdi. Sonrasında kızıma doğru koştum. O sırada bize çarpan minibüs hala dönüyordu. Kaza anına şahit olan insanlar yardım etmek için geldiler. Kızımı arabadan çıkarmak için geldim. Oradan bir doktor geldi ve Elif’e yardımcı olmaya çalıştı. Daha sonra ambulans geldi ve kızımı ambulansa yerleştirdiler ama ambulans hareket etmedi. Ambulansın neden gitmediğini sordum. Aslında kızım orada vefat etmiş ve kızıma kalp masajı yapılıyordu.

‘’Böyle bir acı ve çaresizlik yok’’

Ne olduğumu şaşırdım, zaten böyle bir acı ve çaresizlik yok! Çünkü eşime mi bakayım, kızıma mı, yoksa diğer iki kızıma mı bakayım? Karşı tarafta iki çocuğum çaresiz ve şok olmuş vaziyetteydiler. Bizi hemen acile götürdüler. Ailemden biri gelene kadar eşimin ve kızıma ne olduğunu söylemediler. Benim 18 yaşında İstanbul Üniversitesi’ne giden bir kızım vardı. Derslerinde başarılı, hedefleri ve hayalleri olan bir çocuktu. Akademisyen olmak istiyordu ama bunu bize çok gördüler. Benim eşimi de bir hafta sonra bizden aldılar. İki çocuğum ve ben kanadı kırık kaldık. Bizim ailemiz yuvamız dağıldı. 

Kent Haber: ‘’Peki, karşı taraf bu süreçte sizinle hiç iletişime geçti mi veya yardım talebinde bulundu mu?

‘’Benim acımla alay mı ediyorlar?’’

Hayır, hiçbir yardım talebinde bulunmadılar. Ben iki cenaze vermişim, bana haberci yoluyla başın sağ olsuna gelmek istiyoruz dediler. Böyle bir şey çok büyük hata, orada benim yanımda olup sorsalardı, başınız sağ olsun acınızı paylaşıyoruz deselerdi keşke. Ne zaman ki ben ikincisini de kaybettim, bizimle ondan sonra iletişime geçmeye çalıştılar. Benim acımla alay ediyorlar? Bu  benim acımla alay etmek demek. O zaman benim yanımda olacaklardı. Benim artık evimde akşamları evine gelen bir çocuklarımın babası yok ve benim çiçek gibi bir yavrum yok artık. Sonsuz bir acım var ve bu acımı da bu adamın ciddi bir ceza alması hafifletecek. Onun sadece dizi kanamış ama benim yüreğim kanadı. Onun yaptığı trafik magandalığı, iki tane canıma mal oldu. Canımı yakanın diliyorum Rabbim de canını yaksın. 

NURHAN İPEK ÖZYURT