12 ADA BİLMECESİ
(Tarih çarpıtılmaya gelmez)
Bugünkü yazımın konusu 12 Adalar ile ilgili..!
Hani hakkında çeşitli rivayetler icra edilen, yalan yanlış verilerle milleti emelleri doğrultusunda kanalize etmeye çalışan , başını Kadir Mısıroğlu ve onun gibi düşünenlerin çektiği güruha konu olmuş 12 Ada vardı ya, işte o Adalar bu adalardır.
Milletimiz okumaya pek te meraklı olmadığı için; bir kısım uyanık entelektüelin bunu fırsat bilip, hesaplarına gelen konularda yalan söylemekte bir beis görmedikleri ortada.
Efendim neymiş ,1923'te Lozan'da 12 adaları Yunanistan'a vermişiz. Bu yüzden bu bir zafer değil; düpedüz bir hezimet imiş. Hatta kapitülasyon gibi gösterilme çabası da var işin içinde. Bu anlaşmaya ithafen bu güruhun epey yazmış oldukları kitaplarda var!
Ama tarihi yalan yanlış anlatanlar, gün gelir kendilerini tarihin lanetinden kurtaramayacaklarını bilmelidirler..!
Amaçları, Cumhuriyet'i var edenleri yermek olan bu güruhun, artık sözlerine itibar edilmemesinin gerektiğini ,bu ve benzer konular ile ilgili bilgilerin güvenilir kaynaklardan araştırılıp, öğrenilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum.
Halbuki, iki anlaşma farklı tarihlerde, farklı yerlerde imzalanmıştır. Birincisi Lozan kentinde(Ouchy) Uşi semtinde 1912 de Osmanlı ile İtalya,arasında 2.si yine Lozan'da gerçekleşen Aynı adla anılan Lozan Anlaşmasıdır. 1912 de On İki Ada Osmanlı İmparatorluğu'na verilecekti; fakat adaların Yunanlar tarafından işgal edilebileceği endişesiyle Balkan Savaşı sonrasına kadar, Osmanlı'ya tekrar verilmek üzere geçici olarak İtalya'ya verildi.
Birinci Dünya Savaşında İtalya'nın Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmesinden (21 Ağustos 1915) sonrasına kadar 12 Ada onların elinde kaldı ...
İngiliz ve Fransızların müşterek deniz üssü olan bu Adalar, onların mütefikki olan İtalya, Birinci dünya savaşında Osmanlı'ya açtığı savaş neticesinde anlaşmayı bozarak 12 adaları topraklarına dahil etti.
Yani 1912-1913 Balkan Savaşları sonrası Osmanlı İmparatorluğu'nun fazla dirayet göstermemesi, bu adaların elimizden kayıp gitmesine neden olmuştur.
Uşiden sonra 1915'te Londra'da 12 Adalar tekrar İtalya'ya bırakılırken, o sıralar Osmanlı'yı temsilen Damat Ferit Paşa tarafından görevlendirilen Rumbeyoğlu Fahreddin Bey ve heyetide orada hazır bulunmaktaydı. Büyük zafer sonrasında bu zatın sürgün edildiği söylenir.
İkinci Dünya Savaşı Sonrası ise;
Adaları isteyen Türkiyenin onca ısrarlarına rağmen; 1947 Paris Antlaşması ile İtalyan tarafından On İki Ada'nın yönetimi resmen Yunanistan'a geçti.
Şimdi gelelim o zamandan, bu zamana..!
Bir kaç sene öncesinde de , 17
Adaların Yunanistan'a nasıl verildiği ile ilgili bir hikaye vardır kulaktan kulağa fısıldanan...Bu hikayeye çoğunuzunda kulakları aşina sanırım . Eh durum böyle olunca, artık bana da söyleyecek pek fazla bir şey kalmıyor haliyle. Nasreddin Hocanın dediği o meşhur "Bilenler, bilmeyenlere anlatsın! "sözünü hatırlatıp konuyu kapatalım.