90 BİN AHISKALI

14 Kasım 1944 yılında Stalin tarafından iki saat içinde 90 bin Ahıskalı kapalı tren vagonlarına doldurularak zorunlu gidecekleri yere kadar trenlerden inmemek koşulu ile farklı, farklı ülkelere sürülmüş olan Yerli Türklerin Hikâyesini Anlatmak istiyorum size;

Ahıska; şu anda Gürcistan sınırları içerisinde olan ve yaklaşık 220 köyden oluşan bir bölge. Samtskhe-Javakheti eyaletinin içerisinde kalıyor.

 1578’de Osmanlı’nın Çıldır Savaşı ile fethettiği bu bölge bu tarihten sonra Osmanlı sınırlarına dâhil olduktan sonra Çıldır Eyaletinin bir sancağı oluyor.

250 yıl Osmanlı idaresinde kaldıktan sonra

1829 Edirne Antlaşması sonrası Rusların eline tekrar geçiyor

Rusların eline Geçince Bir Halk Şairi

Devrin Padişahı Sultan Mahmud’a şiirle dile getirmiş şikâyetini

Ahıska bir gül idi getdi
Bir Ehli dil idi getdi
Gedin deyin Sultan Mahmuda
İstanbul’un kilidi getdi

Ahıskalılar Zulümle Tanıştığı yıllar başlamıştı 1937 Stalin birçok Ahıskalı aydınları ya işkence ile öldürdü ya da İdam edildi.

 1944 yılın 14 Kasım günü Türk ve insanlık tarihinin Kara sayfalarından biri

2.Dünya Savaşı Henüz Bitmemiş Yaklaşık 40bin Ahıskalı Asker soğuk kış şartlarında Sovyet saflarında Almanlara karşı savaşırken geride kalan kadın çocuk ve yaşlılara bir sabah ansızın gelen Sovyet askerleri süngü zoruyla tek, tek boşaltılar evleri ne oluyor diyemeden yanına bir battaniye bile aldırmayan canı Stalin askerleri kadın çocuk yaşlıları kıştır soğuktur demeden hayvan vagonlarına doldurup binlerce kilometre uzaklıktaki Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'a sürüldü bu yolculuk boyunca aç ve soğuk yol 17 bin Ahıskalıya mezar oldu.

Bir ay boyunca sürgün devam etti 1 ay sonra Ahıska’da tek bir Türk kalmamış

 Anadolu Türkünden hiçbir farkı olmayan Türk’ü potansiyel bir tehlike gören 150 bin Türk’ten Korkan Stalin bunları yapmıştı.

Savaştan dönen Ahıskalı Türkler Stalin için gittiği savaştan döndüklerinde evlerine topraklarına ermeni ve Gürcülerin yerleştirilirmiş olduğunu gördüler.

Ahıska şehri, Türkiye’nin kuzeydoğusunda, Ardahan ilimizle sınır teşkil eden,

Gürcistan toprakları içinde yer alan, çok eski bir Türklük yurdunun merkezidir.

Abastuban, Adigön, Aspinza, Ahılkelek, Azgur ve Hırtız gibi kasabaları ve bu kasabalara bağlı 220 kadar köyü vardır.

Ahıska, Türkiye sınırına 15 km. mesafede bulunmaktadır.

Posof Çayının iki yakasında yer alan şehir, karayolu ile Tiflis, Batum ve Türkiye’ye bağlıdır.

Ayrıca; batıda Türk sınırının çok yakınına kadar uzanan bir demiryolu,

Ahıska’yı doğudan Tiflis’e bağlar

Ahıskalı Türk olmak, Ankaralı Türk olmakla ya da İzmirli’ Türk olmakla aynı şey.

Yani, Ahıska bugün bu insanların daha önce yaşamış oldukları bölgenin adı.

Aslında Ahıska Türkleri 1948’deki sürgüne kadar kendilerini

“Kafkas Türkleri” olarak tanımlıyor.

Sürgünden sonra kendilerini diğer etnik gruplardan daha rahat ayırabilmek için

“Ahıska Türkleri” olarak nitelendirmeye başlıyorlar.

Ahıska Türkleri, Gürcistan'ın Ahıska bölgesinden gelen Türk kökenli Müslüman nüfusuna verilen addır. Rusların bu bölgeye verdiği coğrafî isim, Meshetya'dır.

Bundan dolayı Meshet Türkleri olarak da adlandırılırlar.

1944 yılında Stalin tarafından Orta Asya'ya sürülerek Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'a Sürülmesinin sebebi Stalin’in Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğunu Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra açıklanan arşivlerde ortaya çıkmıştır.

Aynı kaderi paylaşan Kırım Tatarları ve Ahıska Türklerinin bu hazin sürgününden binlerce insan yolda ölmüştür.

6 ilçe ve 220 köyden meydana gelen Mesheti bölgesinde şu an daha çok Gürcüler ve Ermeniler yaşamaktadır. 100'e yakın köy ise hala boştur.

1944 sürgünüyle boşaltılan köylere, zorla veya zaruretle gelenler dışında nüfus hareketlenmesi olmamıştır. Bölgeye sadece Ermeniler yerleşmiştir.

1828′de 50.000 olan şehir nüfusu,

1887′de 13.265′e düşmüştür.

Günümüzdeki nüfusu 24.650′dir.

Bir ebeveyn Olarak Bu zalimlerin Zulümlerini Çocuklarımıza anlatalım

SOYKIRIMLARI UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM

AR – GE / Yazar

Bora İZKÜBARLAS