15.07.2025 10:03:00

Asya’nın Cenneti Masal Dağındaki Taş Evleriyle Göz Kamaştıran İki Köy 

 

Ülkemizin en batı ucuna sahip toprakları olan Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi ve adeta Midilli’yi selamlarcasına Ege Denizine kıyı boyu süzülmüş Küçükkuyu beldesi ecdadımız tarafından “Asya’nın Cenneti” olarak tabir edilmiş. Tarihi kitabelerde yer aldığına göre bölge Asya’nın cenneti olmakla birlikte Türkiye’nin tek dünyanın ise ikinci oksijen bakımından en yoğun olduğu Kazdağları’nın eteğinde kurulmuş hayatın doyumsuz tadını insana sunan yerler.

Birçok kez gittiğim ve her karışını doyasıya yaşadığım bu cennetten bir parça olan bölgede tarih boyunca yaşayan milletler Mysyalılar ile Luviler, Hititler, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Bergamalılar, Romalılar, Anadolu Selçuklu ve Osmanlılar. Bugün bütün bu medeniyetlerden izlere rastlanan Mitoloji tanrılarının balaylarını geçirdiği, Afrodit’in Hermes’le aşk yaşadığı, Paris’in Helena’ya aşkını sunduğu zümrüt taçlı efsanevi Kazdağları (İda) eteklerindeki Küçükkuyu bölgesinde taş evleriyle göz kamaştıran Adatepe bölgesini daha önce ziyaret etmiştim. Burada bulunan Zeus Altarı’nı ziyaret edip hikayesini dinlemiş ve Altar’ın üzerinden Edremit Körfezi’nin eşsiz güzelliğini temaşa etmiştim. Bu kez de yine Edremit Körfezine uzaktan kuşbakışı yaptırtan eşsiz taş mimarisiyle insanı büyüleyen Yeşilyurt Köyünde buldum kendimi. Küçükkuyu da yaşayan kalbi dost ve yaren Harun Engin kardeşim bu kez bir başka güzelliği görmem için beni eski adıyla Büyük Çetmi olan Yeşilyurt Köyü’ne götürdü. 700 yıllık bir geçmişe sahip olan Yeşilyurt Köyü’nde İda Taş Konak Otel de rüya gibi bir gün geçirdim.

Yüzyıllar boyunca Rumlar ve Türklerin bir arada yaşadığı Yeşilyurt köyüne gitmek için Küçükkuyu-Ayvacık arasındaki eski yolu kullandık. Arıklı bölgesine gelmeden sağa döndük ve dağın eteklerine doğru yol aldık. Kısa bir süre sonra köyün Arnavut kaldırımıyla döşeli sokakları bizi karşıladı. Dar ama bir o kadar güzel köy yolundan ilerleyerek otele ulaştık. Vakit bir hayli geç olunca hemen istirahate çekildim.

Ertesi günü sabah erkenden uyandım ve köyü keşfe çıktım. Aman Allah’ın inanılmaz güzel bir yerde olduğumu gün ışımaya başladığında anladım. Tarih, kültür ve tabii güzellik iç içe geçmiş durumdaydı. Geniş köy meydanı, tarihi camisi, birbirinden güzel büyüleyici mimarisiyle taş evler, çam ormanları, zeytinlikleri, mezarlığındaki yüzyıllık servileri ve çeşit çeşit meyve ağaçlarıyla Ege/Akdeniz atmosferini sunuyordu, Yeşilyurt Köyü. Kazdağları’nın eteklerinde ve binlerce yıllık tarihiyle dikkat çeken bir Ege köyü burası. Küçükkuyu sahile 3 km mesafede olan köy, 1355 yıllarında Oğuzların Çetmi boyu tarafından kurulduğu ifade ediliyor. Aslında köyün tarihi, Antik Çağlara kadar uzanıyor. Mitolojik kaynaklara göre, Kazdağları (İda), Truva Savaşları’nın yaşandığı bölgeye oldukça yakın. Yeşilyurt, Helenistik ve Roma dönemlerinde de önemli bir yerleşim alanı olmuştur. Köyde bulunan taş evler ise, Osmanlı döneminden kalma olup, halen korunmaktadır. Bu benzersiz mimarideki taş evler, bölgeden çıkarılan volkanik taşlardan yapılmıştır. Bu taş evler yazın serin, kışın ise sıcak bir ortam sunmaktadır. Köydeki bu mimari, köyün tabii yapısıyla uyum içinde olup, Ege’nin geleneksel köy havasını yansıtmaya devam ediyor. 

Çanakkale’nin saklı cenneti olan köyün dar sokaklarında sabah yürüyüşüyle hem köyü keşfetmeye çalıştım hem de geçmişin izlerini taşıyan köydeki taş mimari yapılara hayranlığım beni aldı başka bir aleme götürdü. Köy meydanında cami şadırvanının hemen yanı başında geçmişte zeytinyağı elde etmek için kullanılan taş değirmenler sergilenmişti. Bu taş değirmenlere bakarak geçmişe şöyle bir yolculuk yaptım. Köy içinde başta zeytinyağı olmak üzere organik ürünler satan dükkanlar vardı. Bir de tam köy meydanında taş fırın bulunuyordu. Geçmişte yüzlerce çeşit ekmek yapılırmış bu fırında bugün de hem modern dönemin pasta, börek ve çöreği yapılırken çeşit çeşit ekmekler yapılmaya devam ettiğini öğrendim fırının çalışanlarından. Vitrinde müze gibi sergilenen ekmekleri görünce 28 yıl önce Moskova’da bulunduğum yıllar aklıma geldi. Orada da fırınlar yüzlerce çeşit ekmek yapardı. 

Kısa ziyaretimde köy halkının, geleneklerine ve kültürüne sıkı sıkıya bağlı olduğunu gördüm. Köyün her tarafı tertemizdi. Köyde yaşayanlar, eski usul zeytinyağı üretimi, tabii sabun yapımı ve el işçiliği gibi geleneksel yöntemleri hala yaşatıyorlar. Köy içinde seramik atölyesi de bulunmaktaydı. Benim köyde en çok hoşuma giden şey ise köy meydanındaki kahvehaneydi. Köylülerin muhabbetine biraz şahitlik ettim. Hoş bir ortam vardı. Yerli köy halkı gerçekten sıcakkanlı ve misafirperver idi. Yerel lezzetler ile de tanıştığım köy de ilginç yapılardan biri de köy meydanındaki umumi tuvalet. Çeşitli resimlerle süslenmiş çevresi ve içi tertemiz idi.  

Kazdağları’nın gölgesinde gizli bir tarih hazinesi gibi duran Yeşilyurt Köyü cennet vatanımızı cennet yapan köşelerden biri. Yemyeşil tabiatıyla da oksijen deposu. Buraya yolunuz düşerse tabiatla tarihin, dağla denizin iç içe geçtiği Assos’u da mutlaka görmelisiniz. Aristo’nun yüzlerce yıl önce kurduğu felsefe okulu, Midilli Adası’nı kucaklayan antik kenti ve bohemlerin tercih ettiği iskelesiyle, yüzyıllık taş evleriyle modası hiç geçmeyecek bir klasiktir Assos/Behramkale. Ünlü Athena Tapınağı M.Ö. 6. yüzyılda burada inşa edilmiştir. Tapınak kalıntıları arasından sızan ay ışığını görmek için orada bulunmalı ya da erken kalkıp Akropol üzerinden şafağın doğuşunu, tepeden Edremit Körfezi’nin muhteşem manzarasını görmelisiniz. Böylelikle de bu bölgenin neden Asya’nın cenneti olarak tabir edildiğini anlamış olursunuz.

Mitolojik dönemin izlerini taşıyan, tabii güzelliğiyle insanı büyüleyen, oksijen deposuyla da ruhu ferahlatan, mimari taş yapılarıyla gönüllere huzur veren eşsiz güzellikteki Yeşilyurt Köyü’nü görmeyi nasip eden Rabbime sonsuz hamdolsun. Böylesi güzellikteki bir yeri tanımama vesile olan Harun Engin dostuma ve kardeşime de sonsuz teşekkürler.


Önder GÜZELARSLAN

Yeşilay’dan Dikkat Çeken İptal Kararı
Vali Yunus Sezer Orman Yangını Bölgesinde
Miniklerden Jandarmaya Ziyaret
Bakan Yusuf Tekin'den Müjde
Mağdur Çocuk Yurda Yerleşmek İstiyor
Kuraklığa Karşı Sulama Planı
Köpek Saldırısında Bir Kişi Yaralandı
Başpehlivan Orhan Okulu Oldu
Ufuk Özünlü Yeniden Kırkpınar Ağası Oldu
Vali Sezer'den Kırkpınar Mesajı: 664 Yıllık Miras Vurgusu
Üç Büyükşehir Belediye Başkanı Gözaltına Alındı
Prof. Dr. Osman Çakmak ile Röportaj
Aksoy; Bizim Görevimiz Yönetmek Değil, Çözüm Üretmek (GÖRÜNTÜLÜ HABER )
Üst Kattan Çocuğa Kimyasal Sıçradı
İmam-Hatip Adem Demirtaş’tan Duygu Yüklü Başsağlığı Mesajı
Yaşar Acar; Geriye Dolu Dolu Bir Hayat ve Eserler Bıraktı
Sahipli Köpekten Küçük Kıza Saldırı!
Çalık’a Lenfoma Şüphesiyle Operasyon Kararı
Okul Müdüründen Gazeteciyi Tehdit
Işık’a Muş Vakfı'ndan Hayırlı Olsun Ziyareti
PKK Silah Bırakıyor Mu?

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.