26.03.2025 11:26:00

                 MOR GÜN

 

Bugün MOR gün; diğer bir adıyla epilepsi farkındalık günü! Epilepsi Farkındalık Günü nedir? Dünya Epilepsi Günü ile arasındaki fark nedir? Neden mor gün? soruları ile başlayalım yazımıza… 

Daha önce nörologlar tarafından karar verilerek saptanan ve Şubatın 2. Pazartesi olarak kabul edilen gün; dünya epilepsi günü... Mor Gün ise, süreçte, 2008 yılında Kanada’da 10 yaşında Cassidy Megan, epilepsi hastalığının diğer hastalıklardan farklı olmadığını ifade etmek isteyip; yalnızlığı ifade eden lavantadaki mor renk benimsenir. 

Epilepsililerin çoğunluğu kendisini yalnız hisseder! Yalnız kalmak isteyip, kişinin kendisini bir kenara çekmesi, mantıklı düşünme, karar verme, kafayı dinleme için, ilaç gibidir ama kendi istediği ile değil de, kendini mecbur hissedilerek yalnız kalması,  yalnızlaşması çok tehlikelidir! Kişinin kendini toplumda yalnız hissederek; kenara çekmesi, anlık değil; yaşamada yalnız kalması, yaşadıklarını paylaşacağı kişilerin, onları anlayıp; hissedecek kişilerin olmaması ve/ya olmadığını hissetmesinden kaynaklanır. Buradaki sorun; kişinin sorunu yaşarken, başkasının kendisini anlayamadığı fikridir! Birçok kişi ‘beni toplumdan dışlarlarsa’ diye en yakını olan kişilere bile epilepsiyle ilgili sorunlarını anlatamaz! Oysa herkes bilir ki, üzüntüler paylaştıkça azalır ama paylaşmazsak, her geçen gün sırtımızda taşıdığımız yük artar; artar! Yalnızlığın sonucunda, kendisini  toplumdan izole eder! İşte bu son nokta, kırılma noktasıdır… Kırılma noktası nedir? Hayattan ayrılış,  yani intihar!

Yalnızlığı hisseden kişilerde damgalanma yani stigma olayı başlar ve 2 ayrı düşünce ortaya çıkar. Anlarlarsa, ailem zor durumda kalır. Diğeri ise, epilepsili olduğumu anlarlarsa, beni toplumdan dışlarlar. Bu baskıyı içinde hisseden kişi bir süre sonra kendisini toplumdan dışlamak ister!

Değil çevresindekilerin yanında, sosyal medyada bile paylaşım yapacak cesareti kalmamasına kadar gider! Kısaca bu durumun devamı toplumdan soyutlanma yani izolasyonu getirir!

İzolasyon ile toplumdan tamamen kendisini soyutlaması ise, anksiyete bozukluğunu başlatır… Anksiyete bozukluğu ile her konuşulandan bir anlam çıkaran, sürekli farklı yorumlayan, aşırı endişeli kişilerin ortaya çıkması durumudur. Yalnız kaldık ve kafamız sürekli nöbetle, damgalanmayla, yalnızlıkla meşguldü ve anksiyete ile tedirginlikler, şüpheler de üstüne eklendi. Bunun sonucu ise, depresyona giriş olur ki; bir sonraki etap intihardır.’ Psikiyatriye gitmemekte direnmemek, en geç bu dönemde psikiyatrik tedaviye başlanmış olmalı ki; kötüye gidiş olan intihar noktası durdurulabilsin... Bu nedenle depresyon noktası; artık kırmızı çizgidir!

Depresyona giren kişilerde, güçsüzlük, uykusuzluk, duygudurum bozuklukları gibi durumlar ortaya çıkar. Tabi bunlar korkuyu da yanına alır!  Korku ile depresyonun bileşkesi en tehlikeli noktaya bizi sürükler!

Son nokta dediğimiz yerin adı; intihardır! Epilepsililerin dünyada ve ülkemizde intiharlarda 1. sırada olduğunu üzülerek hatırlatıyorum…  Ama unutma ki, karşı yakasında da epilepsili çok başarılı Gorki, Dostoyovski, Napolyon Bonaparte, Elton John, Jul Sezar, Van Gogh gibileri de var!

O zaman ne yapmalıyız? Mor gün olduğuna göre nasıl olumlu bakarız? Bizler sizlere ne tavsiye ediyoruz; buradan bakalım…

 

  • Epilepsiyi duydum; çok üzüldüm ama sonra ailem ile paylaştım ve KABULLENDİM.
  • Kabullendiğim için TOPLUMUN İÇİNE GİRDİM.
  • Topluma girdiğim için, toplumdan İZOLE OLMADIM.
  • Artık herkese kendi durumunu anlatırken, karşımdakiler de bana durumlarını anlatıyor ve paylaşım ile YÜKÜM HERGÜN AZALIYOR.
  • Yüküm azaldıkça, kendimi psikolojik olarak daha iyi hissediyor, daha mutlu oluyorum. Yani kendimi DAHA İYİ HİSSEDİYORUM.
  • Biliyorum ki; nöbetlerin çoğu üzüntü, sevinç, korku, uykusuzluk gibi nedenlerle geliyor! Daha iyi hissettikçe NÖBETLERİM AZALIYOR.
  • Nöbetler azaldıkça, İLAÇLARIM AZALIYOR.
  • İlaçlarım azaldıkça, YAN ETKİLERİ AZALIYOR.
  • Yan etki azaldıkça, iş hayatı, sosyal hayat gibi görevlere katılmak, sosyal sorumluluk alma görevi hissediliyor ve bakış açım değiştiği için, dünyadan TALEPLERİM, HAYALLERİM, BEKLENTİLERİM ARTIYOR.

 

Şimdi MOR GÜNDE beraber düşüneceğiz, yalnızlıkları mantıklı düşünme, karar verme, kafayı dinleme için yapalım; kendimizi izole etmek için değil! Her zaman savunduğum bir fikir var… Hastalığın %50’lik kısmı doktor, ilaç, EEG, MR gibi etkenlerden, %50’lik kısmı ise, ilacın vaktinde kullanımı, kişinin olumlu yaklaşımı, kendisine güvenmesi, epilepsiden daha güçlü olduğunu hissetmesi, uyarıcı maddelerle çok samimi olmama durumudur. Sen %50’lik kısmını yaparsan, doktor zaten %50’lik kısmını yapıyor. Buradaki tek ve en önemli soru: Sen iyileşmek istiyor musun? 

Mor renge, yalnızlığa hangi açıdan bakıyorsun? Ben, karar vermek, kafamı dinlemek için kullanıyorum ve çok güzel sonuçlar alıyorum! Seçimi diğer bir epilepsili olarak şimdi sen yapacaksın! Bizim yürüdüğümüz olumlu yolda yürümeye var mısın? Cassidy Megan’ın dediği gibi, epilepsililerin hiç kimseden, hiçbir farkı yok! Önce bunu kendin benimse! O zaman, başını çevirdiğin zaman, yalnız olmadığını göreceksin!

Bugün sağlıklı herkes, dünyaya epilepsiye aday olduğunu düşünerek mor gözle baksın! Epilepsi Farkındalık Günü olan 26 Mart farkındalık günümüz; MOR GÜN bize güzel günleri beraberinde getirsin! Sevgiler…


Ebru Öztürk

MHP Bandırma’da Ramazan Coşkusu: Birlik ve Beraberlik Sofrası"
Geçkinli Köyü'nde Yüzyıllık Şeker Toplama Geleneği Devam Ediyor
İZSİZ, BASIN MENSUPLARINI İFTARDA AĞIRLADI
Edirne Valisi Yunus Sezer'in Ramazan Bayramı Mesajı
BÜYÜKÇEKMECE PROTOKOLÜ İFTARDA BULUŞTU...
Medya Dünyasının Duayenleri Bir Araya Geldi
Kadir Gecesi'nde İbadete Açıldı
Hayırlı İftar Sofrası Bu Yıl 10. Kez Kuruldu
Çalık’tan Duygusal Mektup…
Ekmek Zammına Edirne Valiliği'nden İtiraz
Nuri Aslan İBB Başkan Vekili Seçildi
Küpeli; Yerel Basın Birliğinden Sosyal Dayanışmaya Ortak Vizyon
"Engelleri Birlikte Aşalım" Platformu Açılıyor!
Çebi, Beylikdüzü Belediye Başkan Vekili Seçildi
Edirne Valisi Sezer'den 26 Mart Balkan Şehitlerini Anma Mesajı: "Vatan Size Minnettardır"
Eğitim-Sen’e Soruşturma Başlatıldı
Alpaslan Cankaloğlu’ndan Muhsin Yazıcıoğlu’nun Vefat Yıldönümünde Anma Mesajı
Eyüp Ertal, Yazıcıoğlu’nun Yüce İdealleri Yolumuzu Aydınlatıyor…
Can Aksoy, Anne, Aile ve Mabed Kırmızı Çizgimizdir
Engelli İzcilerden Fikir Fabrikasına Anlamlı Ziyaret
Edirne’de “Tarih Boyunca Silah Teknolojisinin Gelişimi” Sergisi Açıldı

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.