ALLI ŞANLI URFA
Asırların yorgun şehri. Derler ya hani dili olsa da konuşsaydı. Aremi, Asuru, Persi, Romayı, Bizansı ve Osmanlıyı anlatsaydı.
Nemrut'un kibrine ve şirkine karşı, topal bir sineğin zaferini anlatsaydı.
Ah Urfa'nın dili olsada anlatsaydı, İsa Aleyhisselamı, Davut Aleyhisselamı, Şuayip Aleyhisselamı, İlyas Aleyhisselamı Eyyüp Aleyhiselamı anlatsaydı.
İbrahim Aleyhisselam mancılığa götürülürken, arkasından "İbrahim'in Rabbine inanıyorum" diye seslenen Nemrudun Kızı Zelihayı anlatsaydı.
Aynzeliha gölünü, Zelihanın gözyaşlarını veya bir rivayete göre ateşe atılan, yanarak ölen ve Zeliha'nın arkasından, Nemrudun Kızı, Yandırdın bizi diye seslenişi anlatsaydı.
Ah Urfa'nın dili olsada anlatsaydı. İbrahim Aleyhisselamın "Ey Ay, aradığım sen misin" diye, gece yarısında ki gurbeti anlatsaydı. Güneşe bakıp, "sen de değilsin benim gönlümün aradığı, benim aradığım batmaz, hiçbir karanlık onu karartmaz" dediğini, anlatsaydı. Sonra puthane ye girdiğini, 70 putun önünde dikildiğini ve dikleştiğini anlatsaydı. Önlerine yemekler koyulan putlara, niçin yemiyorsunuz, niçin konuşmuyorsunuz diye seslenişini ve balta ile bütün putları kırıp, en büyük putun omuzuna baltayı astığını anlatsaydı.
Putların Paramparça olduğunu gören Keldani kavminin İbrahim Aleyhisselama olan hiddetini, bunu sen yaptın dediklerini anlatsaydı. İbrahim Aleyhisselam'ın ise planladığı cevabı nasıl haykırdığını anlatsaydı. "Putlara sorun. Bunu yapsa yapsa büyük put yapmıştır. Baksanıza balta da onun omuzunda, "ben dururken, neden küçük putlara tapıyorsunuz" diye kızmıştır", deyince Keldani halkı, "putlar konuşamaz ki anlatsınlar" dediğinde planladığı fırsatı bulan İbrahim as "Öyleyse Allah'ı bırakıp Size hiçbir fayda vermeyecek şeylere mi tapıyorsunuz. Yazıklar olsun size. Allah'tan başka taptıklarınıza. Siz hala akıllanmayacak mısınız"(embiya 58. 67 )deyişini anlatsaydı.
Ah Urfa'nın dili olsada anlatsaydı. Keldani kabilesinin bir ay odun taşıyıp ateş yaktıklarını, 7 gün de, yanar dağ gibi bir ateş oluşturduklarını, Nemrud'un emriyle İbrahim'in Zindandan çıkarılışını, boynundaki zincirleri, ellerinin ve ayaklarının bukağılarla bağlı olduğunu anlatsaydı. İbrahim as. mancınığa bağladıklarını, İbrahim'in (as.) dağlar gibi ateşe bakıp da, kısık sesle seslenişini "Hasbinallahi ve ni'mel vekil, Allah bana vekildir. O bana yeter" deyişini anlatsaydı.
Ah Urfa'nın dili olsada anlatsaydı. İbrahim (as.) ateşe düşerken, Cebrail'in "Ey İbrahim bir isteğin var mı" deyişini, sonra İbrahim'in "iki dostun arasından çekil ey Cebrail" deyişini, sonra tüm sesi ile ateşe, insanlığa ve Allah'a seslenişini "HALİL İBRAHİM ALLAHIN İŞİNDEN RAZIDIR" deyişini anlatsaydı. Daha sonra ise "İBRAHİM SÖZÜNÜN ERİDİR. EY NAR İBRAHİMİN ÜZERİNE SERİN VE SELAMET OL" (Necm 37. Enbiya 69) diye dosttan gelen cevabı anlatsaydı.
Ah Urfa'nın dili olsada anlatsa fışkıran pınarları, Ka'b_ul Ahbar'ı, Bülbül seslerini, yemyeşil çimenleri, ateşin ortasında ki cenneti anlatsa.
Ah Urfa'nın dili olsa da Viranşehir'i anlatsa, Sabri anlatsa, sadakatı anlatsa, Şükrü anlatsa, Eyüp aleyhisselamın "Rabb'im seni her şeyden çok seviyorum" deyişini anlatsaydı.
Allah, Eyüp (as.)ın sevgisini Şah damarının altından izlemişti , lakin tüm asırlarında izlemesini istiyordu. Eyüp aleyhisselamın tüm dünyadan soyunmasını, sevdiklerinin tek,tek terk edişini, gidişini ve gidin buradan deyişini, Rahime annemizin sadakat ve teslimiyetini anlatsaydı.
Ah Urfa'nın dili olsa da anlatsaydı. (Rabbi enni messeniye’d durru ve ente erhamu’r – rahimin) “Yâ Rab, zarar bana dokundu. Lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor.” Adeta seni benden alma Allah'ım deyince. Ayağını yere vur! İşte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su” dedik.” (Sad 42.) Diye Allah (cc.) İle Eyyübün nazını, niyazını anlatsaydı.
Ah şu Urfa'nın dili olsada konuşsa. Şimdi görün ne haldeyim dese. Üzerime beton döktüler, boğuluyorum dese. Durun dese. Yapmayın dese. Urfa'nın Üstüne beton dökmeyin, koskoca bir tarihi öldürmeyin dese. Bırakın bu izler de nesiller yürüsün dese. Bir İbrahim duyarmı acaba.