25.03.2025 11:16:00

 

Anadolu’da Kültür Birliği Sağlayan Mutasavvıf Hacı Bayram Veli

 

Anadolu’da dil ve kültür birliğinin sağlanması için Türkçe eserler yazılmasında, Lemeat ve Gülşeni Raz gibi eserlerin Türkçeleştirilmesinde etkili olmuş kendisi de halkın anlayacağı dilden, Ahmet Yesevi geleneğine uygun olarak şiirler yazan asıl adı Numan bin Ahmed bin Mahmud olan Hacı Bayram Veli mutasavvıf ve şairdir. Hacı Bayram-ı Veli, halk ile iyi bir ünsiyet kurabilmek için Türkçeyi tercih etmiş ve eserlerinde bu dili kullanmıştır. Halk arasında Somuncu Baba olarak tanınan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri’nin talebesi olmuş olan Hacı Bayram Veli 1352 yılında Ankara’nın Çubuk Çayı üzerinde bulunan Zülfazıl (Solfasol) köyünde dünyaya gelmiştir. Küçük yaşta doğduğu memleketinde eğitimine başlamış daha sonra Ankara ile Bursa’da bulunan alimlerden ders almıştır. Tefsir, hadis ve fıkıh gibi dini ilimleri Ankara ve Bursa’daki hocalardan alarak kendisini yetiştirdi. Aynı zamanda fen bilimleriyle de kendisini donatan Numan artık müderris olma yolunda ilerlemeye başladı. Kısa süre sonra da memleketi Ankara’da Melike Hatun’un yaptırdığı Kara Medrese de müderrislik yapmaya başladı. 

 

14. ve 15. yüzyıllarda Anadolu’da önemli hizmetlere imza atan ve başta Akşemsettin ve Ömer Sıkkın (Sikkin-Bıçakçı) gibi talebeler yetiştiren Hacı Bayram Veli döneminde Anadolu’ya damgasını vuran veli bir zattı. Bir yandan müderrislik yaparken bir yandan da halkı irşad ediyordu.

 

Hacı Bayram Veli fütüvvet ehli olup melâmet neşvesine sahip bir sûfî idi. Türkçeyi çok iyi kullanırdı. Aynı zamanda çiftçilik yapmaya devam ediyor ailesinin geçimini bu şekilde sağlamaya çalışıyordu. Ankara’da irşad faaliyetlerini yürütürken kendisine haber gönderen Şeyh Hamid-i Veli ile buluşmak üzere Kayseri’ye gitmiş ve kendisine orada intisap etmiştir. Şeyh Hamid-i Veli müritlerine şöyle seslenir: “Ankara’ya gidin Numan’ı buraya davet edin.” Bu davete kulak veren Numan ailesinden izin isteyip Kayseri yoluna düşer. Bir Kurban Bayramı gününde Numan ile Şeyh Hamd-i Veli buluşur. Bu buluşma sebebiyle Numan’a o günden sonra herkes Bayram diye hitap etmeye başlar. Çünkü Kurban Bayramı dışında iki Allah dostu bir araya gelmiş, halkın Somuncu Baba diye tanıdığı devrin en ünlü mutasavvıfı ve ilim ışığı Şeyh Hamid-i Veli ile gelecekte sadece Ankara’yı değil bütün Anadolu coğrafyasını ateşiyle yakıp tutuşturacak bir ilim insanı hak aşığının buluşması cereyan etmişti. İşte ne oldu ise bu buluşmadan sonra oldu. 

 

Eski adıyla Numan yeni adıyla Bayram şeyhi, Hamid-i Veli’nin ocağında pişmeye ve olgunlaşmaya başladı. Bugüne kadar öğrendiği ilimlerin yetersizliğini anladı. Yandıkça yandı. Yanarken de piştikçe pişti. Onun pişesini gören şeyhi onda adeta kendini görür oldu. Şeyh Hamid-i Veli’nin talebesi olarak Kayseri’de uzun bir süre kalan Hacı Bayram Veli burada din ve fen ilimlerinde dersler aldı. İlmini arttırdı. Manevi pişkinliğinde ziyadesine ulaştı. 

 

Daha sonra Şeyh Hamid-i Veli’nin işareti ile tekrar Ankara’ya döndü ve çiftçilikle uğraşmaya devam etti. Aynı zamanda da halkı irşada devam etti. Her geçen gün müridi ve sevenleri arttı. Öyle hale geldi ki bu durum Sultan II. Murad döneminde devlet mercilerini rahatsız edecek bir hal aldı. Bu rahatsızlıkta o dönemlerde Şeyh Bedreddîn ve etrafında gelişen olayların da elbette etkisi oldu. Bunun üzerine II. Murad saltanatının başlarında kendisini devletin başkenti olan Edirne’ye çağırdı. Edirne yolculuğu esnasında uğradığı ve bir süre sohbet ettiği Gelibolu’daki Muhammediyye müellifi Yazıcızade Mehmed Efendi de kendisine intisap etti. 

Hacı Bayram-ı Veli Edirne’ye ulaştığında Sultan II. Murad kendisini huzuruna davet etti. Büyük bir nezaketle karşıladığı Hacı Bayram Veli’ye hürmette asla kusur etmedi. Görüşmeleri neticesinde de onun hakkında söylenenlerin iftira ve dedikodudan ibaret olduğunu anlayınca kendisine hürmeti ve sevgisi ziyadeleşti. Sarayda ve Edirne’de kalmasını ondan talep etti. Bu daveti kabul edemeyeceğini söyleyen Hacı Bayram Veli’ye o halde bizden ne talebiniz varsa onu size bahşedeyim der. Hacı bayram Veli sadece irşadımızı kolaylaştırmanız ve bizi seven bize bağlı olanları vergiden muaf etmenizi arzularız diye cevap verir. Sultan II. Murad etrafındakilere gerekli talimatları verir ve Hacı Bayram Veli’yi yolcu eder. 

 

Hacı Bayram Veli tekrar Ankara’ya geri döndü. Bu arada Bayramiyye tarikatını kurdu ve irşad faaliyetlerine devam etti. Ankara ve çevresinde tarikatı gittikçe yaygınlık kazandı. Devlete vergi vermek istemeyen açıkgözler sırf şahsi menfaatleri için kendisine intisap etmeye başladılar.  Öyle ki artık Ankara çevresinden devlet vergi toplayamaz bir duruma geldi. Padişah Sultan II. Murad kendisine mektupla haber göndererek “ondan hakiki dervişlerle sahtelerini ayırt edip, gerçek müritlerini bildirmesini istedi. Hacı Bayram Veli de uzun zamandır sıkıntısını çektiği bu konuyu çözümlemek için bir plan oluşturdu. Ankara’da yüksekçe bir tepenin olduğu yerde bütün müritlerinin toplanmasını emretti. Kısa süre de herkes toplandı. Toplanılan alana büyükçe bir çadır da kurduran Hacı Bayram Veli söze başladı ve şöyle haykırdı: “Bugün hanginizin beni daha çok sevdiğini anlamak istiyorum. Beni sevenler bu çadırın içine girecek, onları kurban edeceğim." 

 

Hacı Bayram Veli’nin bu sözleri üzerine ortalığı buz kesti. Herkes derin bir sessizliğe büründü. Kısa süre içinde bıçakçı Ömer olarak bilinen müridi Ömer Sıkkın ile bir hanım mürit çadıra girdi. Hacı Baram Veli daha önceden çadırın içine koyduğu koyunları kurban etti. Çadırın dışına doğru akan kanları gören dışarıdaki kalabalık onun kafayı yediğini düşünerek "Şeyhimiz çıldırdı!" diye söylene söylene oradan ayrıldılar. Bu olay sonrasında Sultan II. Murad’a bir mektup göndererek bizim iki tane gerçek müridimiz var sultanım diyerek onu bilgilendirir. 

Hacı Bayram Veli ömrünün büyük bir kısmını Anadolu'da geçirmiş ve İslam'ın yayılmasına önemli katkılarda bulunmuştur. 1430 yılında yine doğduğu Ankara’da vefat etmiştir. Kabri Ankara'nın Altındağ ilçesinde kendi adına yapılmış caminin avlusunda bulunan türbenin içindedir. Vefatının üzerinden 600 yıl geçmesine rağmen hala Ankara’dan bütün dünyaya ve insanlığa öğretisini ışığını yansıtmaya devam ediyor. Milyonlarca insan her gün kabrini ziyaret etmeye ve dualar da bulunmaya devam ediyor. Vefatından sonra Bayramiyye tarikatını öğrencilerinden Akşemsettin ve Bıçakçı Ömer Efendi devam ettirmişlerdir. Hacı Bayram Veli kendisinden sonra insanlığın istifadede etmesi düşüncesiyle kaleme aldığı eserleri arasında; Güçtür Feleğin Yayı, Bilmek İstersen Seni, Çalabım Bir Şar Yaratmış, Sen Seni Bil Sen Seni, Şathiyye, Malakat, Velayet Name ve Şerh-i Besmele bulunuyor. 

Yazımı duru bir Türkçe ile yazdığı kendisine ait bir şiirle tamamlıyorum.

“Bilmek istersen seni,                           
Can içinde ara canı.
Geç canından bul anı,
Sen seni bil, sen seni.

Kim bildi efalini,
Ol bildi sıfatını,
Anda gördü zatını,
Sen seni bil, sen seni.

Görünen sıfatındır,
O’nu gören zatındır,
Gayri ne hacetindir,
Sen seni bil, sen seni.

Kim ki hayrete vardı,
Nura müstagrak oldu,
Tevhide-i zatı buldu,
Sen seni bil, sen seni.

Bayram özünü bildi,
Bileni anda buldu,
Bulan ol kendi oldu,
Sen seni bil, sen seni.”


Önder GÜZELARSLAN

MHP Bandırma’da Ramazan Coşkusu: Birlik ve Beraberlik Sofrası"
Geçkinli Köyü'nde Yüzyıllık Şeker Toplama Geleneği Devam Ediyor
İZSİZ, BASIN MENSUPLARINI İFTARDA AĞIRLADI
Edirne Valisi Yunus Sezer'in Ramazan Bayramı Mesajı
BÜYÜKÇEKMECE PROTOKOLÜ İFTARDA BULUŞTU...
Medya Dünyasının Duayenleri Bir Araya Geldi
Kadir Gecesi'nde İbadete Açıldı
Hayırlı İftar Sofrası Bu Yıl 10. Kez Kuruldu
Çalık’tan Duygusal Mektup…
Ekmek Zammına Edirne Valiliği'nden İtiraz
Nuri Aslan İBB Başkan Vekili Seçildi
Küpeli; Yerel Basın Birliğinden Sosyal Dayanışmaya Ortak Vizyon
"Engelleri Birlikte Aşalım" Platformu Açılıyor!
Çebi, Beylikdüzü Belediye Başkan Vekili Seçildi
Edirne Valisi Sezer'den 26 Mart Balkan Şehitlerini Anma Mesajı: "Vatan Size Minnettardır"
Eğitim-Sen’e Soruşturma Başlatıldı
Alpaslan Cankaloğlu’ndan Muhsin Yazıcıoğlu’nun Vefat Yıldönümünde Anma Mesajı
Eyüp Ertal, Yazıcıoğlu’nun Yüce İdealleri Yolumuzu Aydınlatıyor…
Can Aksoy, Anne, Aile ve Mabed Kırmızı Çizgimizdir
Engelli İzcilerden Fikir Fabrikasına Anlamlı Ziyaret
Edirne’de “Tarih Boyunca Silah Teknolojisinin Gelişimi” Sergisi Açıldı

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.