Ortadoğu’da Yeni Dönem…

Ateşkesten Osmanlı’ya Uzanan Gölge

Son günlerde tüm bölgeyi alarma geçiren İran-İsrail gerilimi, geçici bir ateşkes kararıyla duraksamış görünüyor. Ancak bu tür ateşkeslerin ne kadar sürdürülebilir olduğu, özellikle de taraflardan biri İsrail olduğunda, ciddi soru işaretlerini beraberinde getiriyor. İsrail'in geçmişte barış adına imza attıktan çok kısa süre sonra tam tersi adımlar attığı örnekler, bölgedeki ülkelerin güvenliğini tehdit eder hâle geldi.

Artık yeni bir dönem başladı. İsrail’in “dokunulmazlık” zırhı kalktı, kartları açıkta. Bölge devletleri bu kez daha farklı bir hazırlık sürecine girdi. Savunma dönemi yerini stratejik ataklara bıraktı. İsrail için korkulu bir gelecek kapıda.

 İran Cephesi ve İç İhanet İddiaları

İran’ın yaşadığı büyük güvenlik zafiyeti ve içeriden yaşadığı darbeler, yalnızca Tahran’ı değil tüm bölgeyi etkiledi. Aynı yöntemin Türkiye’ye de uygulanmak istendiği öne sürülüyor. Ancak Ankara bu kez hazırlıklıydı. Uzun süredir devam eden diplomatik ve askeri faaliyetlerin meyvesi, özellikle Suriye sahasında kendini gösteriyor.

 İç Cephede Taşların Yerine Oturması

Türkiye'nin iç güvenliğinde ve sınır ötesi politikalarında attığı stratejik hamleler, PKK’nın etkisiz hâle getirilmesini sağladı. Bu gelişmeler, Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısıyla birlikte bir kırılma noktasına dönüştü. Türkiye, içerideki saldırı ihtimallerine karşı kaleyi tahkim etti.

 Uluslararası Dengeler ve Avrupa’nın Pozisyonu

PKK’ya destek verdiği öne sürülen bazı Avrupa devletlerinin, artık bu politikadan bir sonuç alamadığını ifade etmek gerek. Türkiye'nin bölgedeki etkinliğinin arttığı ve Batı'nın askeri kapasitesinin özellikle kara muharebesinde ciddi şekilde sorgulandığı bir ortamda, diplomatik kartlar yeniden dağıtılıyor.

 Yeni Osmanlı Mirasına Dönüş mü?

Tüm bu gelişmelerin sonunda, bölgede bir “aslına dönüş” fikri dillendiriliyor. Osmanlı geçmişiyle şekillenen bölgesel liderlik iddiası, yeni bir düzenin sinyallerini veriyor. Türkiye'nin bu süreçteki rolü, yalnızca kendi çıkarları için değil, bölgenin tüm bileşenleriyle birlikte barışı ve düzeni yeniden tesis etme vizyonuyla ilerliyor.