Celil KOCATAŞ

Tarih: 04.06.2025 10:44

Balık Çiftlikleri “Barajları Kirletiyor” Diyenler Haksız Mı?

Facebook Twitter Linked-in

Balık Çiftlikleri “Barajları Kirletiyor” Diyenler Haksız Mı?

İç suların denetimi çok önemli bir konu olduğu gibi sürdürülebilir bir hayat için yetkililer tarafından kontrollerin sürekli olarak yapılması gerekir. Türkiye’de son yıllarda balık ihracatındaki artışla birlikte ülkemize gelen döviz girdisi azımsanmayacak kadar büyük bir oranda. İhracatın artması ile birlikte iç sulardan kafes balıkçılığı başta olmak üzere somon üretimi oldukça arttı.

Ancak bu artışların kontrolsüz olması dikkat çekici bir durum. Bu üretimleri yaparken çevreye karşı duyarlı olunması oldukça önemli bir konu. Ülkemizde çok fazla yetiştirilen somon çiftliklerinin başında Keban ve Karakaya Barajları geliyor. Bu bölgeler aynı zamanda turizm açısından da oldukça önemli bir bölgedir. Dağ keçileri, doğal güzellikleri ve kanyonları ile gezilip görmeye değer yerlerdir.

İşin garip kısmı ise bu bahsettiğim yerlerde çevre kirliliğinin hat safhada olmasıdır. Balık çiftliklerinden umursamazca atılan atıkları insan görünce, “Bu kadarda olmaz” diyor.  Buralara gittiğinizde kendi gözlerinizle çevreye verilen zararı göreceksiniz. Bu durum ciddi bir çevre kirliliğinin de habercisidir. 

“Japon oltası ve trivire” diye adlandırılan ağlar suda kalınca bir başka kirliliğe sebebiyet verirken canlı balıkların ölümüne neden olmakta. Yılın belirli dönemlerinden avlanma yapılmasına izin verilirken, kimi vurdumduymaz vatandaşlar yılın 12 ayı ağ ile balık avlıyor. Bu gibi vurdumduymazlara ne demeli? Burada üzerinde durmak istediğim iki ana konu var.

Bu konuların başında çevreye verilen zarar, bir diğeri ise balık katliamıdır. Bu konuda yetkililere çok görev düşüyor. Bu bahsettiğim bu üzücü durumların yaşanmaması için ilgili kurumların her zaman hazır vaziyette olması gerekiyor. Bahsettiğim Keban ve Karakaya Barajlarının bulunduğu alana ne zaman gitsem bir güvenlik birimine hiçbir şekilde rastlamamışımdır, taki geçen haftaya kadar.

Öncelikle balık çiftliklerinin atmış olduğu atıklar çok sıkı denetlenmeli, bu işletmelerin sahiplerine büyük miktarda cezalar verilmelidir. Yoksa bu çevre kirliliğinin önüne geçmek oldukça zor olacaktır. Bölgede sayıları hızla çoğalan botla avlanan amatör balıkçılara da gerekli cezai işlemler uygulanmalıdır. Barajlarda aşırı sürat yapan bu kişilerin aynı zamanda can yemeklerinin olduğunu sanmıyorum.

Yaklaşık 10 yıla yakın bir süredir bu bölgeye balık avlamak için gidiyorum. Balık tutmayı sevdiğimi dostlarımda çok iyi bilirler, kurallara uymak şartı ile balık tutmaktan büyük zevk alırım. Tek olta, tek iğne benim için vazgeçilmez kuralımdır. Aynı zamanda amatör olta balıkçılığı belgemde bulunmaktadır. Günümüzde bu belgeyi çok da önemseyen olmasa da yine de belge sahibiyim.

10 yıldır aynı bölgede balık tutarım, ilk defa denetim ekibine rastladım. Jandarma timleri kontrollerini yapıyordu. Ekipler bizim bulunduğumuz teknenin evraklarına baktılar bakmalarına ama can yeleklerimizi sormadılar. “Teknede can simidi ve can yeleği var mı, yok mu?” diye soranın olmaması da bizi şaşırttı. Bir de dikkatimi çeken bir diğer konuda bizleri denetlemeye gelen ekiplerde can yeleği var mıydı acaba? Ama ne olursa olsun yeni almış oldukları bot çok güzeldi.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —