BEBEKLERE NASIL KIYDILAR!

Tam on iki yavrucak!

Bir annenin en kıymetlisi,

Dünyası,

Her şeyi,

Canı,

Canından ötesi.

Onlara teslim edilmişti!

Onlara emanet edilmişti!

Onlara inanılmıştı!

Dünyaya merhaba diyemeden,

Konuşamadan,

Gözlerini açamadan,

Hiçbir şey anlayamadan,

Birkaç nefes aldılar ve gittiler!

Cennetin birer kuşu olup uçtular!

O annelerin acılarını anlayabilir miyiz?

Dindirebilir miyiz?

Empati yapabilir miyiz?

Mümkün değil!

Belki anlamaya çalışırız!

Bin kılıç darbesinin acısı nasıl anlaşılabilir bilmiyoruz!

Evlat acısı nasıl bilinebilir, bilmiyoruz!

Konuya muttali olan devlet erkanı elbette o annelere acınızı anlıyorum diyecek, üzüntünüze ortağım açıklamaları yapacaklar!

Ama ne mümkün!

Onlar yine hayata kaldığı yerden devam edecekler!

Oysa o Anneler için hayat duracak, kaldığı yerden devam edemeyecek!

Hepsi;

Onların yüzünden,

Vicdansızlıklarından,

Para hırslarından,

Kurdukları şer ittifaktan,

İnsan merak ediyor;

Nasıl yapabildiler,

Sonra evlerine gidip, nasıl uyuyabildiler!

Nasıl kendi çocuklarının gözlerine bakabildiler!

Nasıl yemek yiyebildiler!

Bir gün,

Yakalanacaklarını, tespit edileceklerini, hiçbir şeyin gizli kalmayacağını anlayamayacak kadar gözlerini nasıl kararttılar!

Elbette Adalet soracak!

Hapsede atacak!

Amenna!

Bunun yanı sıra;

Kurunun yanında nice yaş lar da yanacak! hastaneler mühürlenecek, aynı mekanda çalışan yüzlerce namuslu doktorlar, hemşireler bir anda işçiler işsiz kalacak, takip edilen yüzlerce hastalar mağduriyet yaşayacak!

Nelere sebep oldunuz ey bir avuç kötü insanlar!

***

Ulu divanda sorgulanmanız bir başka felaketiz olacak;

Bebeklerin her biri bir bir yakalarınıza yapışıp soracak!

Bize neden kıydınız!

Nasıl kıyabildiniz!

Acımızı annelerimize neden yaşattınız!

Ey hemşire abla,

Doktor amca,

Cankurtaran şoförü abi.

Neden bu kadar kötü oldunuz!

***

Kuran bu neviden sahneyi mealen şöyle anlatıyor;

"Yüksek sesle nida edecekler; -Ey malik Rabbine söyle bizi öldürsün! Malik cevap verecek;-Orada kalıcısınız!" Zuhruf 77