BENİM GÜZEL TÜRKÇEM
Günlerdir üzerinde kafa yorup, cevabını bir türlü bulamadığım bir soru var aklımda...
Çarşılarda, sokaklarda, pazarlarda, yabancı isimlerle anılan bir çok alışveriş merkezi, dükkan,mağaza görmeniz mümkün...
Bu ne Allah aşkına!..Ne zamandan beri başladı bu yabancı kelimelere olan ilgi ve alaka?..
Kendi dilimizde kendimizi ifade etmekten bu kadar mı uzağız...
Bu durumun bize kazançlı getirisi ne; onuda anlamış değilim...
Oysa mensubu olduğumuz güzelim Türkçe'nin yeterliliği ve estetik oluşu ile ilgili mükemmelliği; diğer dillerle kıyaslanmayacak boyuttadır...
Hal böyle olunca,ister istemez yukarıda bahsi geçen yabancı kelime merakı ile ilgili soru, aklımın bir köşesinde aydınlanmayı zorunlu kılıyor.
Geçenlerde,bizim oraya yakın olan Artrium diye bir alışveriş merkezi var...İsmiyle ilgili internetten kısa bir araştırma yaptım...
Kökeni Latince'den geliyor.. "Ocak, evin iç avlusu" sözcüğünden alıntı olup, Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *āter- "ateş yakmak" kökünden türetilmiş...
Ve buna benzer daha niceleri...
Bu yabani isimlerden birini rahmetli babamın yanında zikr etmiş olsaydım"Küfür mü ediyorsun"diye kafama bastonu ile vuracağı sürpriz olmayacaktı benim için...
Sanki birileri eski nesille;yeni nesil arasında iletişimi koparmak için kasti yapmış gibi geliyor bana...
Eğer düşünürsek,güzel Türkçemiz'le biz bize yeteriz...Hani,şairin dediği gibi"Evinin yemişi Erik'le Elma,Komşunun bağında Hurmayı alma!"
En makul,en reel,en ideal olan,kendi özümüze, kendi kültürümüze, kendi benliğimize gerçekleşmesi elzem olan bir dönüşümün olmasıdır...
Benliğimiz'in; yabancının kültür çukurunda yok olup, gitmeyecek kadar değerli bir hazine olduğunu hatırlatmayı kendimce bir borç telakki ediyorum...
Bu duruma başkaları ne der bilemem;ama bana kendi memleketimde yabancı gibi his ettirdiğini siz değerli okuyucularla paylaşmak istedim.