Beylikdüzü Ak Parti siyasetine dair 2:
Bundan evvelki yazımızdan kaldığımız yerden devam edelim. Genel seçimlerde halkın fikrini soran yok. Ünlü şöhretli eski yeni tanınmış simaları koyuyorlar önümüze ister oy verin ister vermeyin, ister gargara yapın diyorlar. Bizlerde çaresiz ve istemeye istemeye oyumuzu veriyoruz. Yerel seçimlere gelince oda bir garip oluyor Ak Partide Genel merkez kontenjanı, İl kontenjanı. Bakan kontenjanı yada bilmem hangi gurubun adamı hiç bir işe yaramayan adamlar listelere konuyor sonuç hüsran.
Üç seçimlik ilçe tarihi olan Beylikdüzü’nde ilk yerel seçimi Ak Parti kazanmıştı. Başkanlıkta birinci olmuştuk Meclis üyeliğinde ikinci olmuştuk. Üst makamların yaptığı meclis üyeliği listelerine millet oy vermedi. Seçilenlerin de millet umurunda olmadı. Yusuf Uzun un kazandığı ilk yerel seçimde seçilen meclis üyelerinin ve dönemin ilçe başkanlarının bir bölümü maalesef partiye ihanet ederek başka partilere geçtiler. Bütün bu zayıf karakterli adamları partimize musallat eden Üst makamları hiç sorgulayan olmadı. Hiç biri yaptığı hataların bedelini ödemedi. Hatta kimisi milletvekilliği ile taltif edildi. İlk yerel seçimden ders almayan sorgulanmadıkları için aynı hatayı ikinci üçüncü yerel seçimlerde de yaptık yaptılar yine. Türkiye'nin en büyük iktidar partisi Ak Parti Beylikdüzü nde yerel seçimlerde sefilleri oynadı.
Şimdi dördüncü yerel seçime doğru aynı hataların tekrarı olacakmı? Bilmiyorum ancak milletle sokakla bizlerle hiçbir zaman alakası olmayan: kimi tuzu kurular, milletten çok modayı takip edenler. Genelde birbirlerini ağırlayan elit kesimden daracık elbiseler çorapsız pahalı makosenler giyen yeşil ceketli kırmızı pantolonlu kardeşlerden bazıları meclis üyesi olmak için kolları sıvamış. Ne diyelim hayırlı olsun olsunda. Yetkili makamlar hiç demez mi bu ilçe elitlerine; dört buçuk yıl siyasetin neresinde insanların hangisine selam verdinizde seçimler yaklaştı ortalıkta bol resim veriyorsunuz. Ziyaretler yapıyorsunuz. Bir şey sormak istiyorum bu dokuza beş kala sahne alanlara. Dışarıdan bakınca bizler halk çokmu salak gözüküyoruz.
Düğüne git cenazeye git akşamları lüks kafelerde günlük geyik muhabbeti yap, son saate kadar sihirli bir elin itmesi ile listelere girmeye çalış ,oldu oldu. Olmadı ise ihanet et gitsin. Hemen arkasındanda ofislerde bilge adam pozlarında yorum yap. "En çokta ben demiştim zaten, yada ben biliyordum "deyip kendini tatmin et. Eveeeet bu yerel seçimlere giderken durum nasıl olacak. Eskisi gibi şakşukamı yoksa hatalardan ders alınmış daha güzelmi olacak. Bekleyelim görelim. Peki umut varmı?!...Bana göre değişen bir şey yok. Ön yargısız konuşuyor ve yazıyorum. Makam zehirlenmesi yaşayanlar, varlık içinde olup milletin çok uzağında duranlar, hatta tepeden bakanlar bir sürüde diploması olan zati muhteremlerden, lüks arabalarından inip güya milletin eline temas ederek; gülmeyi bilmeyen ama sırıtanlardan bu aziz millet haz etmiyor.
Bendeniz siyaseten beklentisi olmayan Akpartinin adam yerine koymadığı yaşlılar gurubunda olduğum için. Gördüklerimi yaşadıklarımı, tespitlerimi yazmaya çalıştım. Hiç kimsenin adamı değilim. Vatanın milletin bayrağın ezani Muhammed in Bekasını Akparti Milliyetçi Hareket Partisi ve nihayet Cumhur ittifakında gördüğüm için karalamak içinde yazmıyorum. Malzemenin bir bölümü böyle. Yüreği güzel tavazzu timsali siyaseti Allah rızası için araç olarak kullanıp insanlığa hizmet etmek için yapanları TENZİH ediyorum. Sevgilerimi gönderiyorum hayırlı geceler diliyorum.