Bilgi, Ahlakla Birleştiğinde Anlam Kazanır…
Allah'ın ilk emri olan “Oku” kelimesiyle insanlığa gönderilen mesaj, bilginin ve eğitimin hayatımızdaki vazgeçilmez yerini gözler önüne serer. Bu kutlu çağrı, insanın kendisini ve Rabbini tanımasını sağlayan bir anahtardır. Kur'an-ı Kerim'in bu mesajı, eğitimi insanlık için bir farz kılar. Peygamber Efendimiz (sav) de bu mesajı pekiştirir ve eğitimle ilgili hadislerinde öğretmenlik mesleğini en yüce görevlerden biri olarak tanımlar. “Ben ancak bir muallim olarak gönderildim.” Buyurur.
Öğretmenlik mesleği, sadece bilgi aktarmaktan ibaret değildir; o, bir ruh ve medeniyet inşasıdır. İmam Gazali'nin şu veciz sözü bunu çok güzel ifade eder: “Bir çocuğun eğitimi, dünyayı değiştirebilecek kadar önemlidir.” Eğitim yoluyla şekillenen bireyler, toplumların kaderini belirler. İşte bu nedenle öğretmen, toplumun inşasında temel taşıdır.
ÖĞRETMENLERİN İNSANLIK TARİHİNDEKİ ROLÜ
Tarihin her döneminde büyük liderlerin, alimlerin ve mütefekkirlerin yetişmesinde öğretmenlerin izleri görülür. Farabi, İbn Sina, Mevlana gibi büyük şahsiyetlerin bilgeliği, bir öğretmenin rahle-i tedrisinden geçmeleriyle başlamıştır. Bu da öğretmenlerin sadece bireyleri değil, medeniyetleri şekillendiren en güçlü etken olduğunu ortaya koyar.
Bir medeniyeti inşa eden öğretmen, bir neslin ahlakını, bilgisini ve vizyonunu belirler. Peygamberimizin şu sözü öğretmenlerin toplumsal sorumluluğunu ne kadar güçlü bir şekilde ifade eder: “İlim Öğrenmek Her Müslümana Farzdır”. Bu söz, öğretmenlerin bu farzı yerine getiren en büyük mihmandarlar olduğunu bize hatırlatır.
GÜNÜMÜZDE ÖĞRETMENLİK: MODERN BİR REHBERLİK
Bugün bilgi çağında yaşıyoruz. Ancak teknolojik gelişmelere rağmen, öğretmenlerin rehberliği hâlâ vazgeçilmezdir. Çünkü bilgi, ancak ahlakla birleştiğinde anlam kazanır. Öğretmenler, genç nesilleri sadece bilgili bireyler olarak değil, aynı zamanda erdemli bireyler olarak yetiştiren kişilerdir. Eğitimde dijitalleşme hız kazanmış olabilir, ama öğretmenin yüz yüze iletişimi, sevgisi ve ilhamı asla yerini başka bir şeye bırakmaz.
Bu anlamlı günde, başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, eğitime gönül veren tüm öğretmenlerimizi saygıyla anıyorum. Öğretmenlerin kıymeti, toplumun ilerlemesiyle doğru orantılıdır. Bu nedenle öğretmenlerimizi sadece bir gün değil, her gün hatırlamalı ve onların emeğini yüceltmeliyiz. Atatürk’ün “Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı bir toplum hâline getirir ya da esaret ve sefalete sürükler” sözleri, öğretmenlik mesleğinin stratejik önemini en güzel şekilde anlatır.
SONUÇ; GELECEĞİ ŞEKİLLENDİREN ELLER
24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle, tüm öğretmenlerimizin ellerinden saygıyla öpüyoruz. Onlar, bir mum gibi kendilerini tüketerek başkalarını aydınlatırlar. Bu fedakarlık, nesiller boyu unutulmayacak bir miras bırakır. İbni Abbas’ın şu duası, öğretmenlere olan minnetimizin bir yansımasıdır: “Allah, ilmi öğrenenlere ve öğretenlere rahmet etsin.”
Bugün, öğretmenlerimize teşekkür etmekle birlikte, onların geleceğin inşasındaki önemini yeniden hatırlamalıyız. Çünkü bir öğretmenin emeği, bir neslin kaderini değiştirebilir.
Bilgi, Ahlakla Birleştiğinde Anlam Kazanır… HHoşça Kalın Dostça Kalın…