Bir Alparslan, Bir Yavuz, Bir Fatih ve Bir Başbuğ Gerek…

Gazze’de çocuklar katlediliyor, anneler yavrularının cansız bedenlerini kucaklıyor, evler yıkılıyor, sokaklar kana bulanıyor. Bu bir savaş değil, bu bir soykırım! Karşımızda masum bir halkı açlıkla, bombalarla, korkuyla yok etmeye çalışan bir zihniyet var. İsrail’in işlediği bu zulmün adı başka bir şey değil: katliam. Ve bu katliamın hesabı sorulmadan insanlık huzur bulmayacak!

Dünya sessiz. Koca koca devletler, uluslararası kuruluşlar, insan hakları naraları atan sözde güçler üç maymunu oynuyor. Ama biz biliyoruz ki zulme sessiz kalmak, zalimin suçuna ortak olmaktır. Bugün bu coğrafyada, bu mazlum milletlerin yanında dimdik duracak, zalime diz çöktürecek, hakkı ve adaleti haykıracak bir başbuğ gerekiyor. Hz. Ömer gibi Adaletli, Alparslan gibi cesur, Yavuz Sultan Selim gibi kararlı, Fatih Sultan Mehmet gibi kudretli bir lider!

Gazze’de bir bebek açlıktan ölüyorsa, bu bütün insanlığın ayıbıdır. Bir anne çocuğunu bombaların altından çıkarıyorsa, bu bizim suskunluğumuzun utancıdır. Bu kanı dökenlerin, bu vahşeti işleyenlerin insanlıkla ilgisi yoktur. Bu katillerin eli kanlıdır ve bu kanın, mazlumların duasıyla bir gün hesabı sorulacaktır.

Biz bu toprakların evlatları olarak zalimin karşısında susamayız. Bu milletin tarihi, zulme başkaldıran, mazluma kol kanat geren bir tarihtir. Bu yüzden artık vakit; söz söyleme değil, harekete geçme, adaleti haykırma vaktidir! İsrail’in ve destekçilerinin zulmü karşısında, mazlumların duasına karşılık verecek bir irade gereklidir.

Bu çağrı, sadece Filistin için değil; insanlığın onuru içindir. Bugün bir mazlum çocuğun yüzündeki gözyaşı, bizim geleceğimizin aynasıdır. Bizim susmamız, zalime güç verir; mazlumun gözyaşı ise yarın bize hesap sorar.

Bize bir başbuğ gerek! Mazlumun elinden tutacak, zalimin karşısında dimdik duracak, adaleti haykıracak, insanlığa umut olacak bir başbuğ! Dünya sessizliğe gömülmüş olabilir ama bu milletin vicdanı hâlâ yaşıyor. Hâlâ bir umut, hâlâ bir direniş var!

Mazlumun yanında olmak, sadece sözle değil, yürekle olur. Yardımla, cesaretle, birlikle olur. Bugün Filistin için haykırmak, aslında insanlığın onuru için haykırmaktır. Çünkü bu kan, hepimizin yüreğine bulaşıyor!

Beklenen Başbuğ’un gelip, zalime zulüm, mazluma umut olması dileklerimle,

Hoşça Kalın Dostça Kalın…