BİR İŞYERİ AÇAN BİR CEZAEVİ KAPATIR.
Biz bu cümleyi, "Bir okul açan bir cezaevi kapatır" Diye biliyorduk! Bu yüzden bu sloganla Cumhuriyet boyunca kampanyalar düzenledik dünyanın okullarını yaptık!
Toprağı bol olsun Victor Hugo bu sözü aslında Bizim Yunusun aşağıdaki dörtlüğü anlamında söylediğini biliyoruz ama bizim Maarif Bakanlığımız tam anlayamamış, Eğitimi, sadece maddi okumak ve öğrenmek anlamında anlamıştır!
İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsen,
Bu nice okumaktır!
Diyerek, insanın önce kendini bilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kendini bilmeyen insan, insanlığı da bilmez.
Okullarda öğretilen bilgiler, insana insanlığı öğretmediği için bu manada cehâlet maalesef devam ediyor!
Hakikaten okulların sayısı konusunda büyük mesafeler katettiğimiz doğru!
Rakamsal büyüme ile sevindik ama nicelik ve niteliğe bakmadık!
Eskilerin deyimiyle zarf tamamdı mazruf natamamdı!
Ve son halimiz şöyle oldu;
Her ilde üniversiteler yüksek okullar ve fakülteler.
Büyükşehirlerde onlarca üniversiteler.
Neredeyse her ilçe de yüksek okullar.
Her yerde imam hatipler.
Anadolu liseleri.
Kolejler.
İlk okullar.
Orta okullar.
Az sayıda meslek okulları!
Yani, şeker un yağ bol du ama helva çıkmıyordu bu yüzden tat yoktu!
Memlekette sadece yüzden fazla ilahiyat fakülteleri vardı! On bin kadar yönetim kadrosu!
Yüz bin cami imam ve müezzinleri bin küsür müftülük ve çalışanları!
Bütün bunlara rağmen;
Cezaevleri hiç kapanmadı!
Ve azalmadı!
Çoğaldı!
Daima çoğaldı!
Öyle ki, 400 yerleşkede yüz bin kişilik koruma mevcuduna ulaştı!
"Bir okul açan bir hapishane kapatır" sloganı tek başına tutmadı!
Çünkü okuyanların da çoğu buraları doldurmaktaydı!
“Bilişim suçları” bunun en açık örneğidir.
Mevlânâ Hazretleri, “Mayası kötü, fıtratı bozuk kişilere ilim öğretmek, eşkıyanın eline kılıç vermeye benzer” diyordu.
Nitekim öyle okumuş insanlar var ki, sahip oldukları teknik bilgilerle bomba düzenekleri hazırlıyorlar, memleketin felaketine çalışıyorlar!
Hasılı;
Önce insanın karnı doyacak!
Sonra ruhu doyacak!
"Bir okul açan bir cezaevi kapatır" sloganıyla
"Bir işyeri açalım ki bir hapishane kapansın! Sloganı at başı gidecek!
Oysa bizim kamunun ilgili yetkilileri, Müteşebbisleri iş yeri açmaya teşvik etmek ve bunu kolaylaştırmak için gayret etme yerine, evvela bir işyeri açtırmamak için büyük gayret gösteriyorlar, maniler çıkartıyorlar sonra açılmış bir işyerini kapatmak için adeta can atıyorlar!
Çıkarmadıkları zorluk yok!
İlla kapatacaklar!
İlla ceza yazacaklar!
……..!
Kimse; -Yahu kapatma başına pirim mi alacaksınız ki bu kadar kapatmaya heveslisiniz! Demiyor.
Yahu, kapatıyorsunuz da hiç mi bir kolaylık göstermiyorsunuz ve zaman tanımıyorsunuz! Yarın tekrar geleceğiz şöyle yapın düzeltin demiyorsunuz!
Halbuki maaşlarınızın kaynağı bu işyerlerinin vergileri dir!
İnsan bindiği dalı kesmez yeşertir!
En yakın bir örnek verelim, hatırlayın!
Bebek ölümleri nedeniyle 10 koca hastanenin kapısına mühür vuruldu!
Bu bebekleri; Hastanenin duvarları, aletleri, edevatları, hasta yatakları, ultrason makinaları öldürmedi!
Hastane kapatılarak, her malzemenin işlevsiz bırakılmasının kime ne yararı olur, pek çok namuslu çalışan sağlık personeli ve temizlik görevlilerinin işsiz bırakılmasının, kurunun yanında yaşların da yakılmasının neye faydası olacaktı!
Bu menfur işi yapan alçakları, insanlık düşmanları olan sapıkları tespit et ve alıver yargıla hapse at canına oku, hastaneye kayyum ata, devasa bu sağlık sektörü olan işyeri işine devam etsin!
Sonra pastane, fırın, lokanta vesair yerlere bakıyoruz görüyoruz duyuyoruz!
Ceberrut teftişçiler geliyor burunları havada! Başlıyorlar sağa sola bakmaya! Bir komutan edasındalar, iş yerinin sahibi el pençe geziniyor ardı sıra vs.
Vuruyorlar mührü!
Veya;
İş yerinin kazanamadığı büyük para cezası kesiyorlar!
Yahu! önce bir selam ver, tebessüm et, hayırlı işler temennisinde bulun!
Sen devletsin böyle insani bir tutum sergilersen esnaf mahcup olur daha saygılı olur düşman olmaz, tembihleri anlar yanlışından vazgeçer!
Farzet ki babanın işyerini denetliyorsun! Yapıcı olmaz mısın! İlla ceza yazıp kapatacak mısın!
Eğer bir çok çalışanları olan, vergi mükellefi bulunan bir işyerini kapatırsan;
Soruyorum; Devlet mi kazanacak! İş yeri mi kazanacak! Ceza kesen mi kazanacak! Burada kim kazanmış olacak!
Ez cümle;
Önce insanın karnı doyacak!
Sonra ruhu doyacak!
Ve İşyerlerini yaşat ki devlet yaşasın!