Bugün Günlerden Hıdrellez ....

Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biride hıdrellezdir. Hızır ve İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılan Hıdrellez gelenekleri arasında en yaygın olanı gül ağacı altına dilek dilemektir. 

Hıdrellez gecesi ise Hızır'ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket getireceğine inanılır.

Pandeminin hayatımıza olumsuz etkisi Hıdrellez’e de damgasını vurdu elbette.

Sokağa çıkma yasağı ve  içinde bulunduğumuz Ramazan ayını buruk mahzun ihya ettiğimiz şu günlerde sosyal medya gündeminde çok az sayıda kişinin hıdrellezi gündem yapması, toplum olarak evlere kapanırken aslında  dünyadan kendimizi de soyutlayıp içimize  kapandığımızı gösteriyor .

Üzerimize atılan ölü toprağını silkeleyip  baharın muştusu  hıdrellezi, mesire yerlerinde dere kenarlarında kutlayamamakta, en azından bu geleneği devam ettirme adına, dün gece apartmanın bahçesine inip gül ağacının altına para koymak istedim.

Biliyorum bidat diyenleriniz olacaktır, lakin yıllardır süregelen bu örf, adet ve geleneği şu Pandemi döneminde kendimi mutlu hmek  için yaşatayım dedim.

İş güzarın birisi  bahçe kapısına kocaman bir kilit asarak benim bahçeye girmeme mani olmuş. niyetimi önceden sezip benden küçücük bir mutluluğu dahi esirgeyen bu kişiye bildiğim bütün olumsuz sözleri sarf ettim .

Ah! Dedim Ah!....

Nerede o çocukluğumun, gençliğimin hıdrellez kutlamaları.

Hıdrellez’e bir gün kala  yapılan hazırlıkları; Haşhaşlı saç üstüleri,  bakır sinilerde su böreklerini, baklalı yaprak sarmalarını,Hıdrellez sabahı erkenden kalkıp haşlanan yumurtaları ,içine doğranan taze maydanoz ve yeşil soğanların havaya savrulan mis gibi kokusunu ....

Olmazsa olmazı mız semaverleri ve mesire alanı Hacı ana yollarında insan selini ....

Aslında mesafenin çok uzak olmadığı, yola birlikte çıkılan yoldaşların sohbetleri ile adımların yavaşladığı  yolun   uzadıkça uzadığı Hacı ana ...

Türlü türlü meyve ağaçlarının süslediği, çam, köknar ağaçlarını göğe uzandığı,salkım Söğütlerin başlarını yere eğerek "Gel gölgem de sende serinle" dercesine yere doğru uzandığı Hacı ana. ...

Boş bulunan her ağacın altına serilen kilimler, üzerlerine atılan minderler, yakılan semaverlerden çıkan odun kömürün isi ile  demlenen çayın buluşup ahenk ile  dans ederek  etrafa yayılması...

Neşe ile oynanan yakan toplar, havaya fırlatılıp tutulan istoplar, tek sıra halinde atlanan  ipler...

Çocuk cıvıltılarını kahkaha seslerini şarkı sanarak, göğe doğru uzanan ağaçların  yemyeşil dallarının arasından başlarını uzatıp  şarkılara eşlik eden   bülbüller, isponuzlar ve kanaryalar...

Özledim çok özledim annemin sıcacık yüzünü, babamın mahzun gülüşünü...

Hıdrellezi, Hacıanayı, komşuları, şimdilerde olmayan samimiyeti, birliği beraberliği, masumane tüm sevdiklerimi 

Özledim hem de çok ......

Selam ve dua ile ...