BUGÜN BİZ ŞEHİT VERDİK…
Bugün biz şehit verdik Allah yolunda. Ne diyordu ayet-i kerime: "Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir." (Ahzap 23) 
Zaten karanlık olan dünyanın son ışıklarını da götürüyorlar beraberlerinde. Zifiri karakalıyoruz öylece. O şerefli erler birer birer hayatlarını bir meltem esintisi rayihası gibi arkalarında bırakıp gidiyorlar. 
Geriye kalan sadece esip gürleyen, saflar içinde boş rüzgar yapan Don Kişotlarla dolu bu İslam umması. 
Ahh garip geldin, garip gidiyorsun Beyt-ül Makdis davası… 
Nerede bu ümmetin cihad çağrısı! Nerede bu ümmetin erleri! 
Şehadetin mübarek, menzilin âli olsun ey güzel mücahit! Seni ve Gazze’yi yalnızlığa mahkum edenler ve Siyonistlere karşı seni hakkıyla koruyamayanlar yok olsun! 
İnşallah şehadetin, ümmetin dirilişine ve Kudüs’ün zaferine vesile olur…
Mihmandarın Hz. Hamza olsun. 
Ey yiğit şahid, idin şehid oldun… 
Rabbim güzel insanların açtığı yolları genişleterek, Miraç ve hicretlerimizi çoğaltarak yürümemizi nasip et… 
Yakin iman ihsan et… 
Rızan doğrultusunda hedefini şaşmayacak ilerlemeler, kavli ve fiili cihadlar nasip et… 
Zalimleri kahru perişan, planlarını alt üst et… 
Ne diyordu Gazze’de bir duvar yazısı: 
“Fedâke yâ Kuds! Hünâ Gazze…” 
“Sana feda olsun ey Kudüs, burası Gazze…” 
İzzet ve şeref onlara, zillet bize düştü vesselam.