Çocuklar Açıkla Pençeleşiyor

Değerli kardeşlerim,

Avustralya 'ya 1700'lü yıllarda gelen Anglosaksonlar Avustralya yerli halkı olan ABORJİNLER'İ katlederek onların topraklarını işgal etmiş, Avustralya’daki yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarını gasp edip işleterek, kurdukları açık pazar ekonomisiyle APEC,  G20 gibi dünya ekonomi formlarda aktif rol oynamış,  istikrarlı büyüme, esnek ve dinamik ekonomik yapısıyla yabancı yatırımcıları cezp ederek GSMH'DA fert başına düşen milli geliri 55.825'ulaşmış durumdadır. Ancak ülkedeki ABORJİNLER başta olmak üzere gelir dağılımında ki eşitsizlikler devam ederken; mutlu azınlığın sapkınlıklara tevessül edici yasalara imza koydukları bir gerçektir.

Son günlerdeki orman yangınları ve suyu fazla tükettikleri bahanesiyle 176.000 devenin itlaf edileceğini dünya kamuoyuna deklare ettiler. Ne hazindir ki hiç bir hayvan hakları savunucularının gıkları dahi çıkmadı. Birleşmiş Milletler hayvan hakları komisyonlarının üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş. Oysa 15 Ekim 1978'de kabul edilen Hayvan Hakları Bildirgesinin 4. maddesi; yabani türden olan bütün hayvanlar kendi özel doğa çevrelerinde yaşama ve üreme özgürlüğüne sahipler;

12. Maddesi, çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi soykırımdır;  yani suçtur.

Öncelikle Avustralya yetkililerine diyoruz ki SEMUD kavminin düştüğü hataya düşmeyin. Onlarda aynı bahane ile Salih (as) demesini kestiler. Develeri özgür bırakın Allah'ın arzında özgürce yayılsınlar.

İlla population seyreltmesine gidecekseniz ithaf yerine; savaş mağduru çocuklar açıkla pençeleşiyor,

Yeryüzünün değişik yerlerinde değişik zalimlerin zulümlerine maruz kalarak yerini yurdunu terk ederek veya yerinde mahkûmiyet hayatı yaşatılıp açlıktan ölüme terk edilen nice Mustazaflar var iken devlerin bu mazlumlara verilmeyip ithaf edilmeleri insani ve vicdani bir durum değildir.( İnsani Yardım Vakfı tarafından girişimde bulunuldu, devlerin yabani olup yakalanmalarının zaman alacağı bahane edilerek verilmedi. Oysa şu an gerçek mermilerle vurulan develer; uyuşturucu iğneler uyuşturup, ayılıncaya kesilebilirdi)

Rabbim mazlumları zalimlerin insafına bırakmasın.

Saygı ve Selamlarımı...