Depremle Sarsılan Vicdanlar: İstanbul'da Korku, Sonrasında Utanç
İstanbul depremle sarsıldı…
Art arda, küçük büyük 200’den fazla sarsıntı yaşandı.
İnsanlar korku ve panik içinde kendini sokağa attı, ne yapacaklarını bilemez halde birbirlerine sarıldılar.
Hatay depremini yaşayan, o korku dolu anları bizzat iliklerine kadar hisseden, eşini dostunu, evini barkını, her şeyini enkaz altında kaybetmiş biri olarak…
Bir gazeteci olarak…
İstanbul’da yaşayan insanların yaşadığı o anlık korkuyu, paniği çok iyi anlıyorum.
Geçmiş olsun. Allah beterinden korusun.
Ama mesele sadece bu değil.
Şimdi gelelim asıl meseleye…
Deprem olduktan hemen birkaç saat sonra ortaya çıkan bazı fırsatçılar ve ahlaksızlar var ki…
İşte bu yazı, onların suratına tokat gibi insin diye yazılıyor!
Depremin olduğu ilk andan itibaren insanlar büyük bir korku içindeydi.
Kimisi canını kurtarma, kimisi sevdiklerini bulma telaşında…
Bir yanda artçı sarsıntılarla tedirgin geçen dakikalar, diğer yanda sokaklarda yaşanan çaresizlik…
Tam bu anlarda, bazı rezil, ahlaksız, vicdansız mahluklar ne yaptı biliyor musunuz?
Deprem çantası, çadır, battaniye gibi acil ihtiyaç duyulan malzemelere anında zam yaptılar.
Yani insanların korkularını, çaresizliğini, yaşam savaşı verdiği anları paraya çevirmeye kalktılar.
Ve bu kadarla da kalmadı!
Uçak şirketleri de bir başka ahlaksızlığa imza attı.
İstanbul’u terk etmek isteyen, ailesinin yanına gitmek isteyen, sevdikleriyle bir arada bulunmak isteyen insanlara, deprem korkusu daha taze iken resmen kazık üstüne kazık attılar.
Bilet fiyatlarına acımadan, utanmadan, vicdansızca zam yaptılar.
Yani bir yanda korkuyla titreyen halk…
Diğer yanda bu milletin korkusundan kar elde etmeye çalışan vicdansız fırsatçılar!
Nasıl bir ülke haline geldik?
Bu nasıl bir insanlık?
Bu nasıl bir utanmazlık, nasıl bir vicdan eksikliği?
Anlamak gerçekten güç!
Buradan net ve açık söylüyorum:
Kimse depremi fırsata çeviremez!
Kimse milletin can korkusunu paraya tahvil edemez!
Bu ülke böyle ahlaksızlara, rezillere teslim edilmeyecek kadar değerli!
İnsan olalım.
Vicdanımızı yitirmeyelim.
Ve unutmayalım; bugün yaşadıklarımız bir gün hepimizin kapısını çalabilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.