DÜNDEN -BUGÜNE RAMAZANLAR…
Ramazan-ı Şerifin bereketinden , mağfiretinden istifade etmeye niyet ederek başlıyorum..
Senede bir kez gelen Misafir .. öyle çat kapı gelmiyor, gayet nazlı, alımlı bir geliş.Yolunu bekletiyor.. Daha iki ay evvel müminler heyecanla Ramazan çoşkusu ile dolup , taşıyor..
Bu manevi atmosferi doya doya yaşar ramazan aşıkları..
Ramazanın hürmetine Gönüller sanki bir “Arş-ı Ekber” haline gelir,iman , sevgiyle, merhametle ve samimiyetle dolan gönüller :Allah’ın en yüce tecelli makamı olan kalb yaratanına hakiki manada teslim …Çünkü: islam ahlakında: Kalb çok değerli mekan.
Ramazan da Müslümanın en çok dikkat etmesi gereken en önemli konu: Kalb kırmamaktır.
Dış alemde KABE nasıl yıkılmazsa,insandaki gönülde öyle kutsaldır.Yani ikisi de Beytullah, Allahın evidir .
Eskiden Tekkelerde iki soru sorulurmuş..
— Bugün gönül kırdın mı?
—Namazını kıldın mı?
Birinci soruya evet diyene , ikinci soru sorulmazmış..Bu manevi iklim
çocukları da sarmış , masum dünyaları renklenmiş,huzursuz dünyada kalblerini huzurla doldurma çabaları içinde. Çocuk her yerde çocuk yeterki onların çocuk dünyalarına dokunulmasın,,!
Vatan da veya gurbette yaşayan çocuklarımız:Yunus’ un dediği gibi “ çoğun çok, yokun yok olduğu” yaşam diliminde yaşıyorlar,, elbette zor şartlarda yaşayanlarda vardır..Fakat , islam coğrafyasında ana - babasını savaşta yitirmiş binlerce yetim yavruların , bır yetişkin gibi hayatla mücadele ettiklerini gözlemleyince
Halimize binlerce şükür etmemiz gerektiğini anlıyoruz.
Ramazan , bollukta da , darlıktada çoşkusunu manevi güzelliğini kaybetmiyor.,
Bu gün yetişen küçüklerimize , torunlarımıza Ramazanın maneviyatını anlatırken onlara bir çeşit yemek bulamayan açlık ve sefaletle oruçlarını asla bırakmayan öksüz ve yetimleri anlatmalıyız..ki, gönülleri merhamet ve sevgiyle dolsun, telepati yaparak zorluklarla , yoklukla oruçlarını bırakmayan kardeşlerine gönüllerinde yer versinler.
Geçmiş geçti gitti ,ama hatıraları derin iz bırakan ramazan günlerini yaşar gibiyiz.. Anıları çocuklarımızla paylaşmak onların şükürsüz, teşekkürsüz hayatlarında tesirli olacaktır inşallah..
Geçmişin Ramazan anılarını hatırlamakta fayda vardır.
aradan yıllar da geçse zaman aşağı - yukarı ayni.. zenginler fakirin , yetimin , miskinin halinden anlamazlar.. eğer Allah’ın emri zekatı hali vakti iyi olanlar vermiş olsalardı ,islam coğrafyasında fakir kalmazdı.. dünden bu güne durum ayni ..fark eskiden kanaat en büyük zenginlikti. Günümüzde Gözler aç olunca ,gönül doymuyor. Sofralar çeşit, çeşit ama şükür unutulmuş,,
Ne diyorduk eski ramazanlardan hatıraları hatırlayalım mı?
Zeynep 5-6 yaşlarında , kendınden büyük iki ablası daha var.. babaları Almanya’ya para kazanmak için gitmiş ,fedakar anası ellerin ev işlerinde yavrularını büyütmeye çalışıyor.. şartlar zor ama Fadime hanım evlatları için zorları kolaylaştırıyor..Ramazan ayı girince evlerindeki huzur daha da güzel oluyordu.. Zeynep severek orucunu tutuyordu.
Komşuları ,Hasan dede pırlanta gibi evlat yetiştiren Fadime hanıma “ hastalıklar aman vermiyor orucumu tutamıyorum .Zeynep oruçlarını tutuyor, bana satsa oruçlarını çok sevinirim “
teklifinde bulundu..Fadime hanım ana yüreği - daha küçük tam tutamaz diyerek kabul etmedi..
Hasan dedenin gayesi belli ..aileye bir aylık oruç diyetini vererek hem
Allaha borcunu ödemek , hemde bayramda onları sevindirmek.. Zeynep annesi ile komşu Hasan dedenin konuşmalarını duymuş ve çok sevinmişti..
Annesine yalvardı .”istiyerek seve seve tutuyorum lütfen kabul et annecim “ o kadar sevinmişti ki anacı onun bu isteğini kabul etmek zorunda kalmiştı.. top patlar patlamaz çardakta oturan Hasan dedenin elini öpen Zeynep orucunu satardı. Bayrama üç gün kalmıştı..
Hasan dede Zeyneb’e - “Zeynep şimdi sana 29 deve borcum var .. hakkını tam ödeyemem , bunu kabul et “diye zarfı uzatınca Zeynep adeta sevinçten Hasan dedenin boynuna sarıldı.. çok sevinçli ve mutluydu.. teşekkür ederek bi koşuda annesine gelmiş sevıncını annesiyle paylaşıyordu.. yarın bayram için elbise almaya çarşıya çıkacaklar ablalarına , annesine bayramlık alacaklardı,, sofralarında zeytin , peynir, sıcacık pide olacaktı..küçük yüreği
Sevgi ve minnetle Hasan dedeye dualar ediyordu,,
Binlerce yetimin , ahlarını hatırlayınca bizler ve çocuklarınız bol şükür etmeliyiz..
Onbir ayın sultanı .. geldin hoşnut ettin bizleri.. gidiyorsun “ELVEDA “ sana
Nasip et Ya RABBİ..! Tekrar Ramazana kavuşmayı..
Bu vesileyle cümlemizin Ramazanı hayırlara vesile olsun, Bayrama kavuşmak nasip olsun..!
Eğitimci Yazar:
ZELİHA YAVUZ
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.