DÜNYA ŞAMPİYONU OLMAK – 2
(WİLHELM STEİNİTZ)
Bir önceki yazımda dünya şampiyonlarını tanımanın kısaca önemine değinmiştim.
Gelin şimdi ilk resmi dünya şampiyonunu olan Wilhelm STEİNİTZ’i tanıyalım.
Steinitz, şuan Çek Cumhuriyetinin başkenti olan ama o zamanlar Avusturya -
Macaristan imparatorluğunun bir şehri olan Prag’da 1836’da doğar. Bir terzinin 13 oğlundan
hayatta kalan en küçük çocuğudur ve satrancı ancak 12 yaşında öğrenir.
Matematik okumak için 21 yaşında Viyana’ya giden Steinitz, yoksul bir öğrenci
olduğundan geçimini bile satranç kahvelerinde satranç oynayarak sağlamaktadır. Bu süreç
onun daha da ciddi satranç oynamasını sağlar ve 25 yaşında Avusturya’nın en iyi oyuncusu
anlamına gelen “Avusturya Morpisi” ünvanını kazanır.
Günümüzde iyi satranç oynayan genç oyunculara, dünya satranç şampiyonu olan Rus
sporcu Garry Kasparov’a ithafen “Kasparov mu olacaksın” denildiği gibi, Avusturya Morpisi
unvanı ise Steinitzden önce yaşamış olan ABD’li satranç büyük ustası ve döneminin en iyisi
olan Paul Charles Morphy’e (1837-1884) ithafen deniliyordu.
Steinitz, satrancı hayatının merkezine yerleştirmesinin yanı sıra “Satranç hayattır “
sözünün de sahibidir. Dönemin imkânlarına ve maddi yetersizliklerine rağmen muazzam
satranç performansı göstermiş ve kendinden sonra gelen nesiller sadece onun fikirlerini
geliştirmekle yetinebilmiştir. Bu sebeple, konumsal satranç oyununun kurucusu ve modern
satrancın babası olarak kabul edilmektedir.
Steinitz Yahudilik inancına sahip olduğundan, Yahudiliğe karşı duyulan ayrımcılık ve
ön yargılardan usanmış ve 1883’te ABD’ye taşınmak zorunda kalmıştır. 1888’de ise ABD
vatandaşlığına geçmiştir.
1886’dan 1894 yılına kadar 8 yıl boyunca dünya şampiyonu olan Steinitz, 1894’de 58
yaşında iken dünya şampiyonluğu ünvanını Alman satranç sporcusu Emanuel Lasker’e
kaybeder. Satranç tarihinde 58 yaşında dünya şampiyonluğu unvanını elinde bulunduracak
başka bir şampiyon daha olmayacaktır. Lasker ile 1897’de rövanş oynanır, Steinitz rövanşı da
kaybettikten sonra 1900 yılında da hayata veda eder.
Steinitz, bir dönem “The Field” satranç dergisinin editörlüğünü yapmış olsa da
yoksulluktan kurtulamaz. Dünya şampiyonu olmasına rağmen hayatı boyunca yoksulluk
içinde yaşar. 1892 yılında eşini ve 18 yaşındaki kızını kaybeder ama satrançla olan bağını
hiçbir zaman koparmaz ve ölene kadar satranç düşüncelerine sadık kalır. Steinitz’in
prensiplerinin yeterince kabul görmesi, birçok sanatçı gibi ancak ölümünden sonra
benimsenmiştir.
Ruhu şad olsun.
(Devamı gelecek)
Saygılarımla
Hakan BİLİCİ
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.