ECEL İLE ÖLMEK ZORLAŞIYOR!
Nasıl ölmek istersiniz diye bir soru sorulsa!
Böyle soru mu olur dersiniz!
Haklısınız!
Olamaz!
Saçma olur!
Ama;
Faraza oldu desek;
Nasıl cevap vermek isterdiniz!
Biliyorum kimse mikrofona bunun cevabını vermez!
Yadırgar!
Ürker!
Soğuk bulur!
Abes bulur!
Anlamsız bulur!
Sağa sola bakınıp kamera şakası zanneder!
Ama herkes içinden,
Başım yastıkta,
Ve evimde,
Ve yaşlanmış bir şekilde iken ve ecelim ile,
Mutlu ve huzurlu ölmek isterim! Der.
Kimsenin aklına misal;
Bıçaklanarak,
Kurşunlanarak,
Boğularak,
Kaza yaparak,
Deprem altında kalarak,
Kaleden atılarak,
Uyuşturucu komasına girerek,
Bombalanarak ölmek gelmez!
Oysa böyle ölmemek için hiç kimsenin bir garantisi yok!
Bu nasıl iş böyle!
Çünkü ana haberlerimiz hep böyle ölümlerin haberleriyle dolu!
Zavallı ölenler böyle ölmek isterler miydi!
Ama böyle öldüler!
Yani;
Kötü adamların korkmadığı bir ülke olduk!
Kötü adamların iyilerden daha cesur olduğu bir ortam oluştu!
Kötü adamlar her yerde kol gezinirlerken biz erkenden evlerimize kapanır olduk!
Aha bugün aha yarın düzelir diye umudunuz da hiç olmadı!
Umutsuzluk ne kötü şey!
Yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu kesin!
Nedir o!
Ama biz şunu iyi biliyorduk ki;
İlçesi, bir kaymakamın umrunda olsa!
İli, Valinin umrunda olsa!
Asayişi, jandarma komutanının, emniyet müdürünün umrunda olsa!
Eğitim, öğretmenlerin umrunda olsa!
Ve umrunda olmayanlar bunun hesabını ağır vereceklerini bilse!
Ve işinden başka bir iş ile uğraşanlardan hesap sorulsa!
Bence bu işler düzelir!
Bununla birlikte kötüleri;
Üç şey korkutur!
Üç şey vaz geçirir!
Üç şey nesillerini keser!
Üç şey yok eder!
Kanunların kötülere karşı sertliği!
Emniyet gücünün kararlılığı!
Yerli Eğitimin! nükleer gücü!
Bunu ben halk olarak biliyorum da idareciler siyasetçiler nasıl bilmiyor!
Allah için sağlayın şu asayişi!
Ve böylelikle insanlar sadece;
Ecelleriyle
Ve yaşlılıklarında
Ve başları yastıkta huzurla ölsünler!