Egonu Değil Ekibini Büyüten Liderlik

Bana göre nezaket, iş hayatında en hafife alınan ama aslında en çok kazandıran yatırımdır. Bugün nereye baksanız herkes sonuçtan, rakamlardan ve hedeflerden bahsediyor. Raporlar, tablolar ve takipler havada uçuşuyor. Ancak unutulan çok temel bir gerçek var. O sonuçları alanlar, o hedeflere koşanlar masaüstü veri dosyaları değil, bizatihi insanlardır.

Yıllar içinde meslek hayatımda şunu çok net bir şekilde gördüm. İş ciddidir diyerek sertliği bir kalkan gibi kullananlar, bir süre sonra çevresindeki en kıymetli insanları kaybetmeye başlıyor. Bazen en değerli oyuncu, hiç gürültü çıkarmadan, sessiz sedasız ceketini alıp gider. Masada ise sadece bir istifa dilekçesi ve ne yapacağını bilemeyen bir yönetici kalır.

Hiç unutmam, bir gün büyük bir kriz anındayız. Ortam buz gibi, sesler yükselmiş, yüzler gergin ve hepimizin gözlerinden adeta ateş çıkıyor. Çözüme gitmek yerine sadece birbirimizi yorduğumuzu fark ettiğim o an, aniden durdum ve arkadaşlara şunu söyledim. Arkadaşlar, gelin birer kahve içelim, sonra tekrar konuşur ve bu işi birlikte çözeriz. O an enteresan bir şey oldu. Sesler düştü, egolar sustu ve gerginliğin yerini samimi bir sohbet aldı. Zaten söylenecekler söylenmişti. İşte o zaman gerçek çözümler konuşulmaya başlandı.

O gün çok iyi anladım ki, bazen çözüme ulaşmanın hatta hızlanmanın yolu, bir an durabilmekmiş. Sizi bir şirkete yeteneğiniz sokar ve orada başarılı kılar. Ancak sizi orada kalıcı kılan şey karakteriniz, tavrınız ve insanların kalbinde bıraktığınız o histir. Bir insanın sadece kendi pozisyonundan yukarıda olanlara kibar davranması nezaket değildir. Nezaket, karşısındaki insanın görevi ve makamı ne olursa olsun ona kendini kıymetli ve değerli hissettirmektir.

Nezaket otoriteyi yumuşatmaz, aksine o gücü doğru bir amaca yönlendirir. Güven oluşturur, bağları kuvvetlendirir ve işi gerçekten büyütecek olan o görünmez köprüyü kurar. Ben bu duyguyu ekibiyle birebir yaşayanlardanım. İnsanların benim ne söylediğimden ziyade, benimle çalışırken kendi değerlerini fark ettikleri, fikirlerinin duyulduğu ve kendilerini güvende hissettikleri o duyguyu hatırlamalarını isterim.

Çünkü zaman akıp giderken insanlar projeleri değil, o projelerin içinde kendilerine nasıl muamele edildiğini anlatır. Gerçek liderlik tam olarak burada hatırlanır. Nazik olmak asla yumuşak olmak demek değildir. Nazik olmak; kırmadan liderlik edebilecek kadar güçlü, susturmadan yönetebilecek kadar zeki ve insanı merkeze koyacak kadar vizyoner olmaktır. İş hayatında en uzun oyunu kazananlar sürekli ses yükseltip bağıranlar değil, kendi ekibiyle gerçek bir bağ kurabilenlerdir.

ANAHTAR KELİMELER

Onur Erdoğan kimdir, Liderlik nedir, Nazik liderlik nasıl olur, Ekip ruhu nasıl oluşturulur, İş hayatında nezaket kazandırır mı, Başarılı yönetici nasıl olunur, Çalışan motivasyonu nasıl artar, İyi bir liderin özellikleri nelerdir