3.06.2022 09:15:42

1127

Zuhal KİLER

Çağımız insanlığı manevi bir sıkışıklık yaşıyor. Batı dünyasının  da can sıkıntısı olarak değerlendirdiği en yaygın oan bu duygu esas itibariyle maneviyat boşluğunun sonuçlarından oluşuyor.Maneviyatın getirdiği yabancılaşma , anlamsızlık duygusu boşluk ve manevi krizlerle kendini gösteriyor.İnsanlar huzurdan uzaklaşıyor özüne sadık kalamıyor.Martin Buber’in dediği gibi “Kişisel sorumluluğun olduğu yerde o sorumluluğun yerine getirilmemesinden doğan bir suçluluk vardır.Varoluşsal suç, insan dünyaya meşru bir cevap üretemediğinden  ortaya çıkar.”
 
Evet işte en büyük sorun biz insanlar dünyaya meşru cevap üretemediği için, evreni tahrip ediyoruz.Hayatı anlamlı ve tahammül edilenilir kılacak manevi bir aidiyet  ve hedef ararız,işte bu anlam ve  gaye, real değerler arayışı insanın içsel boşluğunu dindirmek tamamlamak içindir.Kimileri bunu Budizm’den etkilenmiş bilişsel terapilerde bulurken kimileri de tasavvufta bulmuştur. O eski anlayış biçimi olan “ya bilim ya maneviyat “indirgemeciliği yerine, “hem o,hem de o “ yaklaşımıyla bütün disiplinlerden öğretiyi alarak daha doğru bir yaklaşımı sergilemektedir. Yani logosa da mitosada ihtiyaç vardır ilkesiyle yola çıkmayı tercih etmişlerdir.
 
Bu modern çağda insan ruhunun çoraklaştığını, insanın anlam arayışınada bir cevap bulamayan yara dindiremeyen, ruhun sızınına merhem olamayan psikoloji ve psikoterapi öğretileri de maalesef sınıfta kalmıştır.insanlığın anlam arayışı ,aşkınlığa susamışlığını içinin seslerini kainatın ritmine ayarlama isteği görmezlikten gelinmiştir. Modern psikoloji ve psikoterapi akımları insanlığın anlam arayışlarının kapılarını kapatmış , birey merkezci bir bakış açısı kazandırarak maddeci,bencil bir ruh hali oluşturmuşlardır.Halbuki  insanlığın susuzluğunu giderecek tasavvufun özü olan merhameti, sevmeyi , incinmemek ve incitmemek öğretisiyle yola çılan manevi disiplini görmezden gelmişlerdir.Çok ciddi kimlik sorunlarıyla bunalan günümüz insanına söylenecek çok şey var. Ama en öceliğimz olgunlaşma sürecimizin temeli olan içimizde saklı kalan insan-ı kamil ‘i açığa çıkarmaya davet edebilirim.
 
 
Bütün kadim öğretilerin temelinde olduğu gibi tasavvufta da hayat bir yolculuktur ve insanlıkta bu yolculukta çatışma ,savaşma gibi yüklerden arınarak hırs tamahkarlık ve hasetten arınıp gerçek benliğini keşfederek fena’dan(olan durumu feshedilmesi) beka’ya (yeniden bütünleşmeye) yolculuğunu yapmalı yüce Allah’ın tezahürü olan iyiye doğruya doğru evrilebilmelidir.Kainatın insan nefsini saran o güzelliği fark ederek yolculuğunu aşk yolculuğuna çevirip kalbini şeffaflaştırarak, ruhunun sızısına şifa bulacağını ümid ederek “Her arayan bulamaz, ancak bulanlar yalnızca arayanlardır “sufi sözüyle taçlandırmak isterim.Mevlananın “Yalnız susayan suyu aramaz, su da susuzluğunu dindireceği bir dudak arar,”sözünüde ekleyerek her nefsin suyunu bulması duasıyla.

Sanata Adanan Çeyrek Asır…
Türkan Şoray ve Ediz Hun’u Kıbrıs’ta Anılarıyla Buluştu
3. Kırlangıç Gençlik Festivali Başlıyor
Başkan Güney, Beslenme Saati Projesini İnceledi
Büyükşehir Şampiyon Oldu…
Engelliler anneler gününü sualtında karşıladı
Yazlık Fideler Toprakla Buluştu
BAŞKAN ÖZER, HEDEFLERİNİ ANLATTI…
Mbb 2024-2029 Dönemi Yönetimini Seçti..!
BEYLİKDÜZÜ ANNELER GÜNÜ’NÜ EDA BABA İLE KUTLADI
Çaykara, Şehit Anneleri ile Buluştu
CHP’li Yaman, Muayene Süreleri Uzatılmalıdır.
ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLAR HEM EĞLENDİ HEM ÖĞRENDİ
Osmaniye Valiliği Yaşar Kemal'in yetiştiği Kadirli'de edebiyat festivali düzenliyor
Genç Başkan Çaykara, Sıkı Takip Ediyor
ÖZER, ANNELERLE BULUŞTU
Tükenmiş Sağlık Ordusu: Hemşireler!
Katledilen Öğretmen İbrahim Oktugan’ı Andılar…
İKİ GÜN BOYUNCA ÜCRETSİZ BALIK EKMEK İKRAM EDİLECEK
255 STK'dan Müfredat Çalışması
Yerel Basını Linç mi Etmeye Çalışıyorlar?

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.