Nezir Karayün

Tarih: 04.12.2024 09:47

Her Engel Bir Hikâye, Her Hikâye Bir Derstir…

Facebook Twitter Linked-in

Her Engel Bir Hikâye, Her Hikâye Bir Derstir…

Merhaba Sevgili Gönül Dostlarım; Hayat, herkes için farklı yollar, zorluklar ve fırsatlar sunar. Ancak kimileri bu yolu, doğuştan ya da sonradan gelen fiziksel veya zihinsel engellerle aşmak zorundadır. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, bu özel bireylerin yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek, toplumsal farkındalığı artırmak ve "engellerin" sadece zihinlerde var olduğunu hatırlatmak için önemli bir fırsattır. Engelli bireylerin hayatları, sabrın, azmin ve cesaretin gerçek anlamını bize öğreten kıssalarla doludur. 

İMAN VE SABIR, ENGELLERİ AŞMANIN ANAHTARI

Allah, insanları farklı zorluklarla sınar. Kur’an-ı Kerim’deki birçok ayette, sabır ve tevekkülün önemi vurgulanır: "Andolsun ki sizi biraz korku, açlık ve mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele." (Bakara, 2/155). Engelli bireylerin hayatı, işte bu sabır ve imanın canlı bir örneğidir. Onlar, Allah’a olan inançlarıyla zorlukların üstesinden gelir ve çevrelerine ilham olurlar.

ENGELLER SINAVDIR, SABIR İSE İBADET

Her engel bir sınavdır ve bu sınav, Allah’a olan inancı kuvvetlendirmek için bir vesiledir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir hadisinde, “Bir Müslüman'a bir hastalık, bir sıkıntı, bir keder, bir üzüntü, bir eziyet ya da bir gam isabet ederse, Allah onun hatalarını affeder buyuruyor. Engelli bireylerin hayatları bu hadisin canlı bir tefsiridir. Onlar sabırlarıyla sadece kendi ahiretlerini kazanmakla kalmaz, çevrelerindeki insanlara da iman ve inanç dolu bir yaşamın ne anlama geldiğini gösterirler.

BİZİ ENGELLEYEN ASIL ŞEY ÖNYARGILARIMIZ

Bugün, engelli bireylerin en büyük engeli fiziksel sınırlamaları değil, toplumun koyduğu bariyerlerdir. Önyargılar, eksik empati ve fırsat eşitsizlikleri, engelleri daha da büyütür. Ancak unutulmamalıdır ki engelli bireyler, doğru destekle olağanüstü başarılara imza atabilirler.

Bir köyde, iki komşu çiftçi arasında geçen eski bir hikâye vardır. Bir gün yaşlı çiftçilerden biri, derin bir kuyuya düşen köpeğini kurtarmak için saatlerce uğraşır. Köpeği çıkaramayacağını anlayınca, kuyuyu kapatmaya karar verir. Her kürek toprak attığında, köpek silkelenerek toprağın üzerinde durmaya başlar. Saatler sonra köpek, kuyudan çıkar. Bu hikâye, hayatın tüm ağırlıklarına rağmen dimdik durabilmenin ve engelleri aşabilmenin ne denli önemli olduğunu gösterir.

Engelli bireylerin hayatları da tıpkı bu hikâyedeki gibi bize şunu hatırlatır: Yaşama sıkıca tutunan her birey, çevresine ilham verebilir.

HERKES İÇİN DAHA KAPSAYICI BİR DÜNYA

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, sadece farkındalık yaratmak için değil, daha kapsayıcı bir dünya inşa etmek için bir çağrıdır. Her birey, bu çağrının bir parçası olabilir. 

Nasıl mı?

Engelli bireylerin haklarına saygı duyarak,

Onlara iş, eğitim ve sosyal hayatta fırsat eşitliği sunarak,

Önyargılarımızı sorgulayıp empati kurarak.

Unutulmamalıdır ki, bugün bir engelli bireye uzatılan bir el, yarın toplumu daha güçlü ve dayanıklı kılar. Engelsiz bir yaşam sadece bir bireyin değil, bir toplumun ortak sorumluluğudur.

ALLAH’IN RAHMETİYLE ENGELLERİ AŞMAK

Sonuç olarak, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, bize engelli bireylerin sabır, iman ve tevekkül ile nasıl zorlukların üstesinden geldiğini hatırlatır. Onlar, hayatlarıyla bize birer ders niteliğindedir. Unutmayalım ki, “Allah, hiç kimseye taşıyamayacağı yükü yüklemez.” (Bakara, 2/286).

Engeller, imanı kuvvetlendiren bir vesiledir. Bizler de bu vesileyle engelli kardeşlerimizin yanında olmalı, onlara destek olarak Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmalıyız. Çünkü her bir iyilik, Rabbimizden gelen bir rahmetin anahtarıdır.

Haydi, birlikte çalışalım. Engelleri zihinlerden silelim. Çünkü aslında, hepimiz bir şekilde engelli olma potansiyeline sahibiz; ama en büyük engel, sevgisizlik ve anlayışsızlıktır diyerek, Hoşça Kalın Dostça Kalın…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —