Mehmet ERDİL

Tarih: 06.11.2024 09:29

İki Kapıya Kilit Vurulmaz!

Facebook Twitter Linked-in

 

İki Kapıya Kilit Vurulmaz!

 

Sağlığın kapısına ve karakol kapısına kilit vurulmaz!

Millet bugün o kilidi maalesef sağlık ocakları kapısında gördü!

 

Bu kilit ilk defa 2022 nin 2. ayının ilk haftalarında yine o kapıya vurulmuştu! Hemen aklıma o günler gelmişti!

Cümle âlem biliyordu ki;

Bu eylem;

Hükümeti vatandaş karşısında zor durumlara sokmak tı, öne sürülen gerekçe bahaneleri bunun kamuflesiydi!

Görünmeyen fakat varlığı bilinen güçler evvela;

Gıda üzerinden planlarını harekete geçirttiler…

Bilhassa üç harfli marketleri tüm ürünlere yüksek zam yaptırmakla meşaleyi yaktılar!

Sonra vicdansızlık ve merhametsizlik lerini kimi dindarlıkla kimi de demokratlıkla örten, konut ve işyeri sahipleri olan zevatlara fırsat yaratarak!Kiracıların canlarını fena yakmalarını seyre koyuldular!

Sonra etiketleme sahtekârlığında objektiflere düşen yumurtacılar!

Sonra benzin istasyonları!

Sonra….

…..!

Derken… Başardılar…!

Canlarımızı emanet ettiğimiz, canımız kadar sevdiğimiz sağlıkçılar bu kervana katılarak bu değirmene su taşımış oldular!

Tam dört gün sağlık ocağının kapısına kilit vurulmuştu hatırlayın!

Sağ olsunlar lütfedip bir tek devlet hastaneleri acil bölümünü açık tutmuşlardı!

Onu da yapmasalardı ölürdük…!

O gün Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine teslim edin” sözü aklıma geldiğinde içim ezilmişti…

 

Kilitledikleri aile hekimlikleri için millet demişti ki;

Hadi muayene etmiyorsunuz anladık!

Bari ilaç yazmak için şu mensubu olduğunuz milletin ve size değer veren Atatürk’ün hatırına bir nöbetçi doktor bıraksaydınız!

 

O gün niceleri o kilitli kapılardan söylenerek! Döndüler…

Emekliler,

İlacını yazdırmaya gelen kalp hastaları,

Çocuklu anneler,

Öğrenciler,

Hastalar…

Bende dönenlerden idim;

Tolga sağ’ın bağlaması eşliğinde nesimi den iki mısra mırıldanarak yürümüştüm;

Hâsılı;

Sandılar ki bu millet, “Hay bu sağlıkçıların…” diye öfkeyle başlayan cümlelerini kurma yerine, “nerde bu devlet nerde bu hükümet” diyecekler!

Bu kez de öyle olmadı!

Tutun halka mikrofonu ve yayınlayın cevapları da görelim ne demişler!

Üst aklın işaretiyle bu kadersiz coğrafyada güdülmeye hazır her daim ilerici ve demokrat! Görünümlü hareketlenmeler olagelmiştir!

Bütün bunlar olurken beni asıl düşündüren;

Başı kapalı doktor ve hemşire hanımların iş yerlerine gitmemek le bu kasıtlı eyleme sürü olmayı tercih ederek katkı sunmalarıydı!

İşte ben işin bu yanını düşündüm!

Bu greve uymak zorunda mı idiler di bilmiyorum!

Bildiğim tek şey;

Daha on beş sene evveline kadar kendilerini hastaneye başörtülü hasta olarak bile kabul etmeyen zalim bir dönemi ve aktörlerini çok tez unutup, bilakis kamuda çalışmalarını sağlayan bu hükümete karşı yapılan eylemin bir parçası olmalarıydı!

Ben o gün yazdıramadığım ilacıma değil işte buna yandım…

Ne oldu!

2 yıl sonra bu günlerde tarih tekerrür etti!

Hemen de kayyumların ardı sıra!

***

Allah Kuran'ın pek çok ayetinde;

Hiç akletmez misiniz!

Hiç düşünmez misiniz. der. 

 

Düşünmeye ve akletmeye davet eder.

Düşünen ve akleden insan,

Düşünen ve akleden toplum, aldanmaz!

Batı bizi algılarla kolay kolay aldatamamalı.

 

Aldanırsak kaybederiz!

Yok oluruz!

Ölürüz!

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —