İlme Adanmış Bir Ömür: Ersin Nazif Gürdoğan
“Önemli olan Allah’ın sevgisini kazanmak” diyordu. Görünmeyen Üniversite’nin mimarı, iyi bir gözlemci, zengin bilgi birikimine sahip, akademik çevreler ve düşünce dünyasının insanları tarafından saygı duyulan bir ilim insanıydı o. Medeniyet ve modernleşme konularına eleştirileri vardı. Tüketim çılgınlığına karşı tasavvufi bir bakış açısıyla amansız savaş açan hocaların hocası Ersin Nazif Gürdoğan’dan bahsediyorum. Kaleme aldığı eserleriyle toplumu aydınlatıp bilgilendirirken, bir yandan da düşünmeye sevk ediyordu.
Türkiye’nin yerli düşünce geleneğine katkı sağlayan çalışmalarıyla dikkat çeken Ersin Nazif Gürdoğan Hoca, 1 Mayıs 1945 tarihinde Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde dünyaya gelmiştir.
Hayatında edebiyatın ve tasavvufun derin etkisi olan Gürdoğan, üstün ahlakıyla bütün çevreler tarafından takdirle karşılanmış bir eğitimci, yazar ve akademisyendir. 1967 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra akademisyen olma yolunda adım atmış ve yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde tamamlamıştır. 1968-1972 yılları arasında Devlet Planlama Teşkilatı’nda proje değerlendirme uzmanı olarak görev yapmış, bu dönemde bir yıl İngiltere’de kalmıştır. Gezdiği yerlerle ilgili önemli detayları not almış, insanlığı bilimin ve teknolojinin esaretinden kurtarmak için ciddi bir çabanın içinde olmuştur.
1972 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesinde asistan olarak akademik hayata başlamış, 1975’te “Üretim Yönetimi” üzerine hazırladığı teziyle doktorasını tamamlamıştır. 1981-1984 yılları arasında Suudi Arabistan Kral Abdülaziz Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmıştır. 1987’de doçent, 1994’te profesör olan Gürdoğan, akademik hayatı boyunca yurt içi ve yurt dışında birçok üniversitede dersler vermiştir.
Tasavvuf ve edebiyat onun hayatında daima ayrı bir yere sahipti. Mehmet Zahid Kotku Hazretleri’nin tasavvufi yolunu benimsemiş ve onun yanında hiç ayrılmamıştır. Ekonomik alandaki çalışmalarında Kotku’nun etkisi açıkça görülür. Tüketim çılgınlığına karşı çağdaş insana “bir lokma bir hırka” felsefesini tavsiye ederken, üretimde ise “bin lokma bin hırka” demesini bilmiştir. Bu yaklaşımıyla hem üreten insan olmayı hem de “veren el” olabilmeyi hedeflemiştir.
1976-1990 yılları arasında yayımlanan edebiyat dergisi Mavera’nın kurucuları arasında yer almış, Fethi Gemuhluoğlu, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu ve Mehmet Akif İnan gibi önemli edebiyatçılarla dostluklar kurmuştur.
İstanbul’da finans kurumlarında görev alan Gürdoğan, bir dönem Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır. Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Teknolojinin Ötesi kitabıyla fikir ödülüne, Zamanı Aşan Şehirler kitabıyla gezi ödülüne layık görülmüştür. 2020’de Mehmet Akif İnan Vakfı Kültür Edebiyat ve Medeniyet Ödülü ile Üsküdar Üniversitesi Yüksek İnsani Değer Ödülü’nü almıştır.
Fikirleri, modern dünyada İslam medeniyetinin nasıl bir yol izlemesi gerektiğine ışık tutar. Ona göre teknolojinin gelişmesiyle birlikte medeniyetler arası etkileşim artmaktadır ancak teknolojinin esiri olunmamalıdır.
Merhum Turgut Özal ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan dönemlerinde Türkiye’nin ekonomisinde ve kalkınma politikalarında önemli roller üstlenmiştir. “Hz. Mevlâna gibi düşünmeden, Sinan gibi mimar olunmaz.” sözüyle sanat, edebiyat ve maneviyatın toplumların gelişimindeki önemini vurgulamıştır.
“Allah korkusu”nun her şeyin başı olduğunu dile getiren Gürdoğan, modern dünyanın en büyük probleminin ahlak ve maneviyat yoksunluğu olduğunu savunmuştur. Ona göre medeniyet, sadece maddi birikimler değil; manevi ve kültürel değerlerin de bir araya geldiği bir bütündür.
20 Ağustos 2024 tarihinde, 79 yaşında vefat eden Ersin Nazif Gürdoğan Hoca, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından memleketi Eskişehir’e defnedilmiştir.
Geride büyük bir birikim ve kıymetli eserler bırakmıştır. Eserlerinden bazıları şunlardır:
Üretim Planlamasına Doğrusal Programlama, Teknolojinin Ötesi, Ticari ve Sosyal Açıdan Proje Değerlendirme Yöntemleri, Kültür ve Sanayileşme, Hicaz'dan Endülüs'e, Girişimcilik ve Girişim Kültürü, Kirlenmenin Boyutları, Görünmeyen Üniversite, Zamanı Aşan Şehirler, Günler Akarken, Yeni Roma, İki Dünyanın Hesaplaşması, New York'tan Los Angeles'a Yeni Roma, Düşünceyi Eylem için Bilmek, Dünya Bir Şehirdir.
“İnsani değerlere her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Tarım toplumları sanayi toplumlarına, sanayi toplumları bilgi toplumlarına dönüşmüştür. Önümüzdeki yıllarda da bilgi toplumları değer toplumlarına dönüşmek zorunda kalacaktır. Günümüzün en önemli güç kaynağı değerlerdir. Değersiz bilgi her zaman yıkıcıdır.”
Bu ifadeleriyle gönüllerde taht kuran Ersin Nazif Gürdoğan Hoca’yı, vefatının birinci yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyorum.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.