KAFASI KESİLEN ADAM
Ali, gece sabaha kadar komşularının çerkes düğününe katılmıştı. Uykusuz ve yorgundu. Ertesi gün valizini hazırladı. Evraklarını da valizine yerleştirdi ve yola çıktı. Samsun'da Trabzona gidecek olan otobüsten biletini aldı. Otobüsün kalkış saatini beklemeye başladı. Otobüs biletini alırken özellikle sağ koltuktan 11 numarayı aldı. Bir çarpışma anında solda oturanlar ölür gibi bir his vardı içinde.
Günlerden eylül ayı idi. Akşam saat 21.00 de otobüs hareket etti. Otobüsün 1 ve 2 numaralı koltukları boştu. Arka koltukta oturanlar bir müddet sonra muavinden izin alıp ön koltuğa geçtiler. Ali de muavinden izin alıp boş olan soldaki iki kişilik koltuğa oturdu. Muavin de arka taraflarda oturan birini getirip 5 numaralı koltuğa otutturdu. Ali önce başını otobüsün sol camına dayayıp uykuya yattı. Yatarkende bir çarpışma anında ölebileceğini hep düşünüyordu. Bu arada muavin kolonya ikram ediyordu. Ali oturumuna geldi. Kolonyadan aldı. Bu sefer yatarken başını otobüsün koridor tarafına koydu. Ortadan yolu göriyordu. Tam bu sırada "şraaank" diye bir ses ile birlikte otobüsün içini buz gibi bir rüzgar kapladı. Otobüs yalpa yaparak gidiyordu. Ali oturumuna geldi. Sıkıca koltuğa tutundu. Devrilmeyi bekliyordu. Az önce arka taraftan gelip oturan adamın kafası kesilmiş ve boynundan kanlar fışkırıyordu. Otobüsün içi kereste parçaları, takma dişler ve kanla dolmuştu. Ali farkında olmadan sağ eliyle dudaklarını tuttu. Dudakları balon gibi şişmişti. Yüzü ve çenesi yaralanmış kanlar akıyordu. Bu arada otobüs durdu.
Otobüs yan kasalarını söküp dışarıya birer metre taşıyarak hamam kerestesi yükleyen bir kamyonla çarpışmıştı. 1 no'lu koltukta oturanın sol kolu kopmuş, 5 no'lu koltukta oturanın kafası kesilmiş Ali'nin de yüzüne odun parçaları gelmişti.
Şöför de yaralanmıştı. Yaralıları bir otomobil ile Samsun devlet hastanesine kaldırdılar. Ali de hastaneye kaldırılanlar arasındaydı. Yaralara dikiş atıldı. Tetanoz aşısı yapıldı. Ve Ali'yi gece saat 23 te taburcu ettiler. Ali'nin yüzü pamuk tarlası gibiydi. Ne yapacağını bilmeden koridorda otururken eli çantalı biri yanaştı "kimi bekliyorsun" diye sordu. Ali durumunu anlatınca "gel" diye wolksvagen arabasına bindirdi yazıhaneye götürdü. İlgilendi. Otobüsün tüm yolcuları oradaydı. Doktor bey Ali'ye harçlık vermek istemiş ancak "param var" diyerek almamıştı.
Gece 12 de başka bir otobüsle yolcuları tekrar yola çıkardılar. Kaza yapan otobüsten eşyaları aldılar. Ertesi gün Trabzon'a yetiştiler.