8.02.2025 09:37:00

46

Zuhal KİLER

Karla Gelen Hatıralar…

Akşam camı açtım. Fırtına gibi esen rüzgâr, insanın yüzüne değse acıtacak kadar sertleşmiş kar tanelerini savuruyordu. Uğultuyu andıran o hüzünlü ses, beni bir anda çocukluk yıllarıma götürdü.

O yılları yeniden yaşarcasına düşledim…
Bizim zamanımızda kış aylarında çocuk olmak zordu. Ama zorluk, güzelliğin ta kendisiydi aslında. Üşüdüğümüzü fark etmezdik bile. Lapa lapa yağan karın altında, üzerimizi ıslatıp elimizin, ayağımızın donduğunu bile anlamadan sabahtan akşama kadar kızak kayardık, kartopu oynardık. Annelerimiz, "Donacaksınız, yeter artık eve gelin!" diye seslenirdi. Ama biz duymamış gibi yapar, oyuna devam ederdik.

 

Ve şimdi… O günleri hatırlamak, içimi buruk bir hüzünle dolduruyor.
Çok özlediğim, ama asla geri dönemeyeceğim o masum günleri ve içimde büyümeyen çocukluğumu...

"Kar, her biri birer masalın başlangıcını anlatan sessiz bir öğretmendir."
— Hz. Mevlana

Bana da çok şey öğretti kar. Yokluğu ve bolluğu bir arada yaşamayı…

Çeşmelerimiz donardı. Kızakla akan çeşmeden su taşırdık abim ve ablamla. Eğlenerek, kaya kaya giderdik, saatler su gibi akıp geçerdi.

Islanan kıyafetler sobanın başına asılırdı. Çizmeler su içinde kalırdı ama hiç sorun olmazdı. Naylon poşetler ayağımıza geçirilir, öyle sokulurdu çizmeye. Annelerimiz yokluğa çareler üreterek her zorluğu aşardı.

Kimse psikolojimiz bozulacak diye korkmazdı. Aksine, çözümler üretir ve bununla takdir edilirdik.
Kömür çuvallarının çokluğu güven verirdi. Okulda sobaya yakın oturabilmek, mutluluğun en katmerli hâliydi.

Kar, her şeyi örter, bütün kötülükleri beyaza bürürdü. Dünya tertemiz olurdu gözümüzde. Kötülüğün bir daha ortaya çıkmasına izin vermemek istercesine, kar inatla üst üste yağardı sanki…

"Eşit hafiflikte yaratıldıkları için fırtınalı havalarda bile yağarken birbirleriyle çarpışmaz kar taneleri." derler.
Belki de bu yüzden, her birimiz kendi soğuğumuzla büyürken birer kardan adama dönüşüyoruz.

"Kar, doğanın bize sessizce fısıldadığı şiirlerdir, düşlerimizin üzerine düşerler."
— Emily Dickinson

Düşlerin en güzeli görülürdü o zamanlar. Sabahın ilk ışıklarında anlatılacak hikâyelerin en afillisi onlar olurdu. Olsa da olmasa da olmuş gibi heyecanlandırırdı bizi. Bazen bir çift kırmızı ayakkabı, bazen yeni bir çanta… Hayallerimiz, ihtiyacımıza göre şekillenir, gerçekliğe dayanırdı. Disneyland’a gitmeyi düşlemedik mesela. Ya da son model bir telefon istemedik.

Çünkü o saf mutluluk, bizim için zaten bir kartopu kadar yakındı…


Trakya Üniversitesi ve İŞKUR Arasında Öğrenciler İçin İstihdam Protokolü
Kaymakam Hersanlıoğlu'ndan Vatandaşa Açık Hat Hizmeti
İzsiz’den Vefa ve Birlik Vurgusu…
Karla Etkin Mücadelede Sosyal ve Sağlık Hizmetleri
Erdoğan, Endonezya’da Resmi Törenle Karşılandı
Eğitimde Devrim Zamanı: Zorunlu Eğitimin Yıprattığı Sistem ve Çözüm Yolları
İstanbul'da 9 belediyeye operasyon! 10 gözaltı
Toplam ciro yıllık yüzde 41,3 arttı
Ankara'da üniversite öğrencilerine destek
Balıkesir'in 100 projesi 2025 yatırımında
Orta Karadeniz ve İç Anadolu'da 'kar' uyarısı!
Sahte kanser ilacı 'Hücre'si çökertildi!
İŞKUR Ocak'ta 107 bin 582 kişiyi işe yerleştirdi
Malezya'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a fahri doktora beratı
Manisa'da Nisan'dan bu yana 260 etkinlik düzenlendi
Azerbaycan ve Gabon ile milletlerarası anlaşma 'Resmi'leşti
2 üniversiteye yeni fakülte kuruldu
22 ilde Jandarma 'Kıskaç'ına 24 tutuklama!
Sakarya Büyükşehir’in dev adamları seyircisi önünde kazandı
Milletvekili Alkayış: Cumhurbaşkanımız, Adıyaman için güven ve umut kaynağıdır!
TBMM'nin gündeminde bu hafta neler olacak?

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.