Kırşehirspor'un Adalet Bekleyişi…
Türk futbolu, yıllardır şike gölgelerinden kurtulamıyor. Ancak bu kez farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. İlk kez Türkiye Futbol Federasyonu, bir şike iddiasını ciddi biçimde ele alarak dosyayı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK)’na sevk etti. 2023-2024 sezonunda küme düşen Kırşehirspor’un itirazı üzerine incelenen Sincan Bld Ankaraspor – Nazillispor maçı, futbolun sadece sahada değil, masa başında da oynandığını gözler önüne serdi.
Bugün geldiğimiz noktada, kulüp başkanlarından futbolculara kadar tam 55 kişi PFDK’ya sevk edildi. Bahis oynayan futbolcular, yöneticiler ve menfaat ilişkileri, Türk futbolunun üzerine kara bir perde daha indirdi.
Geciken adalet, adalet değildir. Bu noktada cevap bekleyen sorular var:
Zira futbol kamuoyu artık geçiştirilen dosyalardan, “görmezden gelinen” skandallardan bıkmış durumda. Eğer PFDK bu davada da adalet yerine siyaseti veya kulüp lobilerini önceleyen bir karar verirse, Türk futboluna olan güven bir daha asla toparlanamayacak.
Kırşehirspor ve Zonguldakspor, geçtiğimiz sezon sahada verdikleri mücadelenin karşılığını değil; masa başında dönen kirli ilişkilerin bedelini ödeyerek küme düştü. Eğer PFDK şikeyi tescil ederse, bahsi geçen kulüplerin ligden düşmesi kaçınılmaz olacak. Bu durumda, TFF Talimatnamesi’nin 56. ve 57. fıkraları gereği, haksız şekilde ligden düşürülen Kırşehirspor ve Zonguldakspor’un yeniden 2. Lig’e alınması adaletin gereğidir. Çünkü mesele sadece iki Anadolu kulübünün kaderi değil; aynı zamanda “Türk futbolunda adalet var mı, yok mu?” sorusunun cevabıdır.
Futbol tarihi, şikenin nasıl cezalandırıldığını ve futbolun nasıl temizlenmeye çalışıldığını gösteren örneklerle doludur. İtalya’da 2006’daki Calciopoli Skandalı’nda Juventus, Serie B’ye düşürülmüş ve şampiyonlukları elinden alınmıştı. Fransa’da Nîmes Olympique, şike nedeniyle alt lige düşürüldü. Yunanistan’da Olympiakos Volou Avrupa kupalarından men edildi ve ligden düşürüldü. Bu örnekler gösteriyor ki; futbolu temizlemek için bedel ödetmekten ve radikal kararlar almaktan kaçınmamak gerekir. Eğer İtalya’da Juventus bile düşürülebiliyorsa, Türkiye’de de hiç kimsenin “dokunulmaz” olmadığını görmek istiyoruz.
Kırşehirspor ve Zonguldakspor’un yaşadığı mağduriyet sadece bir şehir meselesi değil; Türk futbolunun vicdan sınavıdır. Anadolu kulüplerinin hakkını gasp edenler, masa başında kaderle oynayanlar cezalandırılmadıkça “temiz futbol” sadece bir slogan olmaktan öteye gidemez.
Bugün PFDK’nın vereceği karar, yıllardır süregelen güvensizliği bitirme ya da daha da derinleştirme gücüne sahip. Anadolu insanı bekliyor: Adalet yerini bulsun, futbol sahada oynansın!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.