Siyasetin liderlerin yönettiğine o kadar çok inanmış ki dünya baskı ve kötü düşüncelerin esiri olmuş bir de. Zamanın insana öğretemediği tek cehalet bu olsa gerek…

Uzun zamandır sosyal medya da ve reel hayatta gözlemlediğim tek şey aslında siyasetin yöneticilerinin halk olduğunu kavradım. Bunun dışında şirket sahipleri dâhil olmak üzere. Bir hayal kuralım önce ne dersiniz?

Güzel bir mahalle var ve mahallede yaşayan çocuklar. Mahallenin zenginleri de var orta kesimleri de var yoksul kesimleri de var. Çocuklar masumdur deriz ya hep evet çocuklar masumdur ama onları büyüten ailelerin içlerini bilemeyiz nasıl etki altında kaldığını da. Şimdi öncelikle bir şema çizeceğim size…

30 aynı yaş düzeylerinde çocuk var. Bunun 4 ü zengin aile çocuğu 12 si orta ailenin çocuğu geri kalan 14’dü de yoksul aile çocuğu…

4 zengin çocuğun ailesinden 2 si ailenin eğitimi, ahlaki seviyesi, hoşgörüyü merhameti almış iken diğer 2 si yüksekten bakmayı vefasızlığı, kibri öğrenmiştir.

12 orta kesimli ailenin çocuğun 3 ü vicdanlı, merhametli, anlayışlı. Diğer 4 ü sinirli azimli ama merhameti bol diğer 4 ü ise zenginin yerinde olmak gözü yüksekte olup onlarla arkadaşlık kurup yoksul arkadaşını görmeyen ama sessiz sakin bir kenarda duran. 1 ise güçlü kuvvetli azimli lider ruhlu yönetici hem zengini hem yoksulu beğenmeyen bir tip.

14 yoksul kesim ailenin çocuğu ise 7 si fakirliği bilen her şartta mutlu olabilen şükür edebilen sabrı öğrenen, 3 ü yoksulluğa isyan eden dilenen her zaman aciz olduğunu belli eden yalakalık yapıp hem orta kesime hem zengini pofpoflayan 3 ü ise sakin kendi halinde etrafı izleyip haklının yanında olmaya çalışan 1 i ise güçlü, korkusuz, azimli, merhametli, hoşgörülü, fedakâr ne zengini ne de orta kesimi kendilerinden ayırmayan eşit biri ve lider ruhlu dik duruşlu…

Şimdi sıra geldi bu 30 çocuğun oynayacağı oyuna. Bu oyunun ismini siz koyun hangisini hayal ederseniz o olsun. İki gruba ayrılıyor bu oyuncular.

İYİ OLANLAR                                                                                    KÖTÜ OLANLAR

A GRUBU                                                                                          B GRUBU

2 zengin                                                                                             2 zengin

3 orta kesim                                                                                     4 orta kesim

7 yoksul olan ----bu çocuklar her zaman öne çıkanlar----              3 yoksul kesim                                                                

3 yoksul olan---- arada kalanlar seçme hakkı olamayanlar----4 orta kesim

Şemaya baktığınızda ilk gözünüze çarpan ne? Tabi ki eşitsizlik ama neden bu eşitsizlik var peki çünkü anlayışsızlık var. Hadi bu oyunu bu şekilde eşit olmadan oynayalım diyelim. Oyunda liderler seçildikten sonra liderler kendilerine yakın olanları gruplarına yukarıda ki şemaya göre yanlarına toplarlar. Lider kısmını orta kısma koyma nedenim ise liderleri seçenler yukarıda ki çocuklar sayesinde olduğundan dolayı. Liderler işte o ilk sıradaki arkadaşlarına sorar “ne yapalım çocuklar?” diye.  İlk sırada ki çocukların hepsi ayrı ağızdan konuşur sonra ortak fikirleri birleştirip karar alırlar en altta bulunan çocuklar ise onları biraz arka planda dinler fikir sunamaz dedikleri yolda giderler. Liderler sadece güçlüdür verilen önerileri dinler hangisi makul ise onu uygulamak ister ama her zaman B planda ki konuşmada aklında tutar.

Artık oyun başlamıştır. A GRUBU ve B GRUBU yerlerini almış karşı karşıya gelmişlerdir. B GRUBU tüm hinlik planlarını yapmış hainlik ile oyunu kazanmanın planlarını yaparlarken liderlerini yönetirler lider sadece kukladır. A GRUBU ise liderlerini dinler ve gözünün içine bakıp ne yapacaklarını beklerler vereceği direktife uyarlar. Liderin sabit fikride olsa karşı tarafın zararını düşünür ve ne yapacağı hakkında ne fikri olacağını bilmez daha önce arkadaşlarından aldığı fikirlerin sıkışıklığı içinde yaşar. Bir kaç oyunda A GRUBU oyunu kaybeder. B GRUBU ise oyunu kazanmanın verdiği kibir ile A GRUBUNU küçümseyerek ve terbiyesizleşerek hadlerini aşarlar. Kazanmanın ve kaybetmenin erdemliği kalkar üzerlerinden.  B GRUBU lideri ise oyunu kazanmanın verdiği güç ile yaptıkları hileleri saklamaya bayağı iyi başarır.

 A GRUBU artık oyunu kaybedeceğini anlar  ve B GRUBU artık kendinden çok emindir;

Ama!

YOKSUL KESİM’den----- 3 ü ise sakin kendi halinde etrafı izleyip haklının yanında olmaya çalışan.

ORTA KESİM’den--- ---- zenginin yerinde olmak gözü yüksekte olup onlarla arkadaşlık kurup yoksul arkadaşını görmeyen ama sessiz sakin bir kenarda duran.

Onların seçme hakkı olmadığını ama grupların işine yarayacak arada kalmasın diye seçilen çocuklar.

Yoksul kesimde ki o 3 çocuk karşı tarafın hilesini uzaktan izlemiştir ve gördüklerini lidere anlatmış hatta planları olduğunu söyleyip onların yaptıkları hainliği kendi elleri ile ortaya dökebileceklerini söylerler bu sefer A GRUBU lideri de yönetilir…

Orta kesimde ki çocuklar ise ne kadar gözleri zenginlikte de olsa hile yapıldığını ve buna göz yummayacaklarını anlayıp o grubu terk edip yani ( istifa edip ) A GRUBUNA geçerler.  Onlarda B GRUBUN hilesini anlatır ve grup daha da güçlenir kavga etmeden oyunu dikkatli oynarlar ve kazanırlar. A GRUBU oyunu bir oyunla hakkıyla kazanır B GRUBUN hileleri ortaya dökülünce başka kapışmaya gerek kalmaz…

Liderlerin ve ülkelerin yöneticileri başa gelenler değildir. Biz insanlarız ne kadar merhametimiz olursa ne kadar vicdanlı olursak ne kadar fedakâr ve anlayışlı olursak isteklerimizi dile getirir haksızların önünü keser lideri yönetebiliriz. Maalesef biz insanlar kendi çıkarlarımız uğruna kendi insanımızı satıyoruz. Bu yazımı neden yazdım dile getirmek isterim. BİNALİ YILDIRIM VE EKREM İMAMOĞLU PROGRAMINDA sizler onları izlerken bende sizleri izledim sosyal medyada ki paylaşımlarınızı gördüm. Ve her iki tarafı da esefle kınıyorum. Çünkü ikiye bölünmüş bir ülke gördüm karşımda siz evet sizler insanlarınız kardeşleriniz böldünüz birliği siz bozdunuz kavga ettiniz hakaretler savurdunuz hepinizden utandım insan olmaktan utandım. Devrimden bahsedenlerin bile devrimsizlik yaptığını gördüm. Laiklikten bahsedenin laiklik ilkesini zedelediğini gördüm. DEMOKRASİYİ BİZLER  BİTİRİYORUZ   BUNU DA ÇOK GÜZEL GÖRDÜM.

Bu yaşıma kadar oy vermedim suçlandım

Hiçbir partiyi tutmadım suçlandım

Fikirlerimi kabul etmediler suçlandım

Eşitliliği savundum suçlandım

Ben suçlarlarken hep bunu dedim;

“ EĞER BENİM BİR OYUM VE TARAF OLMAM İLE HALKIM EZİLİRKEN İZLEMEYİ VE SÖMÜRÜLMESİNE RAZI GELİRSEM İŞTE O ZAMAN BEN İNSANLIĞIMI BİTİRMİŞ OLDUĞUM GÜNDÜR VE BENİM VİCDANIM VAR, ONCA İNSANIN KUL HAKKINI YİYEMEM.”

Elbet o yukarıda ki 7 çocuk haksızlığın önünde duracak ve dünyaya insanlığın eşitliliğin ilkesini öğretecek… Gün gelecek ve göreceğiz…

Gözlemci Yazar

Nilüfer ALBAYRAK