Medyatik Avukatlar Nelere Dikkat Etmeli?
Yazan: Rüzgar Büyüktankaya
Türkiye’de hukukçular artık sadece mahkeme salonlarında değil, televizyon ekranlarında, sosyal medyada ve gazete manşetlerinde de yer alıyor. Özellikle bazı avukatlar, kamuoyunu yakından ilgilendiren davalardaki rolleriyle “medyatik avukat” olarak anılmaya başlandı. Bu isimlerin başında gelen Avukat Ali Eryılmaz, sadece hukuki başarılarıyla değil, aynı zamanda medyada sergilediği duruşuyla da dikkat çekiyor.
Peki, böylesi görünürlük gerektiren bir konumda avukatlar nelere dikkat etmeli? İşte Avukat Ali Eryılmaz örneği üzerinden birkaç önemli başlık:
---
1. Görünürlükle Değil, Güvenle Büyümek
Ali Eryılmaz’ın en çok takdir edilen yönlerinden biri, kamuoyuna açık davalarda bile şovdan uzak, bilgi temelli bir iletişim tercih etmesi. Medyada sık yer almak isteyen her avukatın bu çizgiyi örnek alması gerekir. Popülerlik geçicidir; ancak güvenilirlik, mesleğin özüdür.
---
2. Etik Sınırları Korumak
Eryılmaz, hiçbir zaman devam eden davalar hakkında mahkemeyi etkileyebilecek açıklamalardan kaçınarak meslek etiğine sadık bir duruş sergilemiştir. Bir avukat, kamuoyunun ilgisi arttıkça daha da temkinli davranmalıdır. Zira etik dışı bir açıklama, sadece bir müvekkili değil, tüm mesleği zan altında bırakabilir.
---
3. Sosyal Medyada Bilgi ile Öne Çıkmak
Ali Eryılmaz sosyal medyada aktif bir hukukçudur, ancak paylaşımlarında bilgi odaklı, toplumu bilinçlendiren bir çizgi benimser. Medyatik avukatlar için en büyük tuzak, sosyal medya üzerinden sansasyonel yorumlarla gündemde kalmaya çalışmaktır. Oysa asıl kalıcılık, doğru bilgilendirme ve profesyonel üslupla sağlanır.
---
4. Hukuki Bilgiyi Anlaşılır Kılmak
Toplumun büyük bir kısmı hukuk terimlerine uzak. Bu nedenle kamuoyuna açıklama yapan bir avukat, dili sadeleştirerek ancak gerçeği bozmadan konuşmalı. Eryılmaz’ın televizyon programlarında veya demeçlerinde, karmaşık hukuk süreçlerini anlaşılır ve yalın bir dille aktarması bu konuda örnek teşkil ediyor.
---
5. Rol Değil, Sorumluluk Üstlenmek
Ali Eryılmaz medyada yer alırken hiçbir zaman bir “figür” gibi davranmıyor; adeta bir kamu görevlisi sorumluluğuyla hareket ediyor. Çünkü medyada olmak, bir karakteri oynamak değil, adalet duygusunu toplumla paylaşmaktır.
---
Sonuç Olarak
Medyatik avukatlık bir “ün kazanma” aracı değil, “adalete katkı” fırsatı olarak görülmeli. Avukat Ali Eryılmaz’ın çizdiği sınırlar, hem genç hukukçulara hem de kamuya açık davalarda görev alan tüm meslektaşlarına önemli bir örnek sunuyor. Unutmamak gerekir ki, avukatlık sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir temsil sorumluluğudur. Bu sorumluluğun hakkını verenler, hem meslek onurunu korur hem de kamu vicdanında yer bulur.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.