Merhameti ve Şiddeti Aşılayan Ailedir
Aile toplumda insanoğlunun eğitim gördüğü ilk kurum olduğu için
merhametin ya da şiddetin öğrenildiği ilk yerdir. Anne kucağında aldığı şevkati
yıllar içinde anne babasından gördüğü davranışları izlerken içselleştirdiği ya
rahmet ya da şiddet olacaktır. Bu yüzden Allah Resulü ‘’Sizin en hayırlınız,
ailesine karşı en hayırlı olanınızdır’’ buyurmaktadır. Çünkü toplumun geleceği
olacak nesile merhameti de şiddeti aşılayacak olan ailedir.
Aile ile ilk eğitimin alındığını düşünerek, ’’Baba ocağı, anne kucağı, cennet
bucağı’’ demişlerdir.
Kur’an-ı Kerim Allah’tan, göz aydınlığı sağlayacak , mutluluk getirecek ve gönüllere sürur ve coşku verecek eş ve çocuklar istemeyi mü’mine yakışan tavır olarak belirler. Mutluluk sürekliliği sağlayan ve ahlaki erdemlerin yön verdiği manevi enerjidir.
Günümüz dünyasında aile kurumunun sağlam zeminini kaybettiğini görmek
için özel bir araştırmaya gerek yoktur. Hemen herkes ya içinde yaşadığı ya
da çevresinde bulunduğu bir ailenin sorunlarla boğuştuğunu görmekte ya da
yıkıldığına şahit olmaktadır. Bazı sosyologlar sağlam temelli ve düzenli olan
her şeyin giderek kaybolduğu gerçeğine bağlı olarak evliliğin de bugüne
kadar görülmedik biçimde soyut ve kısa ömürlü temeller üzerine kurulduğu
tespitinde bulunmaktadırlar. Bundan anlaşılan şey ailenin özünü ilgilendiren
ve onu yaşatan değerlerin aşınmış olmasıdır.
Aile kurumu toplumsal sorunların küreselleşme ile daha büyük tehditlerle
karşı karşıya kalmıştır. Küreselleşme ve toplumsal değişimin sonuçlarının aile
kurumunu zayıflattığı tüm toplumlar tarafından kabul görmüş bir
gerçekliktir. Geleneksel hayat ile modern hayat tezatlığı hayatın bütün
alanın da olduğu gibi ailenin de dinamiğini etkilemiş bu sancılı değişim ve
oluşum insanları yalnızlaştırmış, sevgi yoksunu, yaşlısına çocuğuna
tahammülsüz, boşanmaların çoğaldığı hatta evliliklerin azaldığı bir topluluk
oluşmasına sebep olmuştur.
Hayatı hızlı yaşama , değişkenliği yaşam biçimi olarak benimseme, hazcılık,
benmerkezci tutum ,tüketim hırsı ve insan bedeninin bir anlamda tüketime konu edilmesi ailenin kalıcılığına ciddi bir tehdit olarak öne çıkmaktadır. Demiştim kitabımın sayfalarında üstüne basa basa tekrar ediyorum kannn kaybediyoruz !...
Aile kavramına ata-baba saygı geleneğine en çok riayet eden Türk toplumunu da maalesef bu kaybedişe katıldı .İçimiz titreyerek izlediğimiz kanımızı donduran annesinin kafasını kesen o gencin nasıl bu hale geldiğini anlayamıyorum, anlamlandıramıyorum onu dokuz ay karnında taşıyan bakan büyüten hiçbir anne böyle bir sonu hak etmez .
Canı cananı , belkide koklamaya kıyamadığı evladını kim ,kimler böyle bir caniye çevirdi .Kimler kolumuzu kanadımızı kırıyor ,canımızı kimler acıtıyor artık uyanalım ve görelim .Sonumuz nasıl olacak artık silkelenme zamanı çocuklarımıza sahip çıkalım şu dijital dünyadan kucaklayıp kaçıralım , yalnızlıktan sahipsizlikten kurtaralım ,onları avlayan avcılardan saklayalım tekrar en kutsalımız olan aile değerlerimize dönelim kendi eğitim sistemimizle eğitelim O salyalar akarak av bekleyen özentiyle peşinden koştuğumuz Avrupa eğitim sisteminden kurtulalım şiarımız Türk-İslam kültüründen vazgeçmemek olsun .Tekrar ecdadımıza yakışan rahmetli, merhametli ,özü sözü doğru elinden dilinden emin evlatlar yetişmesi dileğiyle.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.