Mutluluğu Yakalamak
İnsan, çoğu zaman bulunduğu yerden, yaşadığı hayattan memnun değildir. Hep bir eksiklik hissiyle, mutluluğun başka bir yerde, başka bir zamanda ya da başka bir yaşamda olduğuna inanır. Nerede değilse orada, neyi yapamıyorsa onu yaptığında mutlu olacağını düşünür. İçinde bulunduğu zaman ve mekân, sanki onu potansiyelinden alıkoyan bir engelmiş gibi görülür.
Bu yüzden insanlar, içinde bulundukları durumdan uzaklaşarak başka yerlere gitmenin, farklı işler yapmanın kendilerine mutluluk getireceğine inanırlar. Hikâye hep uzaklardadır; ulaşılması zor, gidilmemiş yerlerde, başkalarının hayatlarında. Oralarda insanların daha huzurlu, daha anlamlı, daha dolu hayatlar yaşadığını düşünürler. Oysa bu, çoğu zaman bir yanılgıdır.
Mutluluğun peşinde koşarken zamanın su gibi akıp gittiğini bile fark edemez.
Asıl mutluluk, insanın kendi gerçeğinde, gündelik hayatının içinde gizlidir. Ayaklarının bastığı yer, yaşadığı an; biraz farkındalık, biraz çabayla güzelleştirilebilir. İnsan, hayatındaki anlamı başkalarının hayatlarında değil, kendi yaşamında aramalıdır. Çünkü insanın göz ardı ettiği küçük anlar, sıradan gibi görünen olaylar, gerçek mutluluğun temel taşlarıdır.
Ne mutluluk uzak diyarlarda, ne başarı başka iklimlerde, ne de büyük hikâyeler başkalarının hayatlarında saklıdır. Gerçek mutluluk, insanın kendi yaşamında, kendi hikâyesinde, fark edilmeyi bekleyen sade bir köşededir.