Rahmet İkliminde Hayatımıza Yeni Bir Yön Vermek

Hayatın hengâmesi içinde bazen dünyaya gelişimizin asıl gayesini unutabiliyoruz. Kulluk vazifelerimizi kimi zaman ihmal ediyor, kimi zaman da gereken özeni göstermekte yetersiz kalıyoruz.

 Ancak Rabbimiz, rahmet ve merhameti ile ihmallerimizi, kusurlarımızı telafi edebilmemiz ve önceliklerimizi yeniden gözden geçirebilmemiz için rahmet kapılarını ardına kadar açıyor.                                                                                                                 

1 Ocak’ta rahmet bulutlarının gönlümüzü kuşattığı mübarek üç aylara girdik. Rahman ve Rahim olan Rabbimiz, tabiri caizse bizleri affetmek için bizlere fırsatlar ve imkânlar verip adeta kullarım ne yapacaklar diye bizlere bakıyor. 

Yapmamız gereken çok şey var. Bence önceliklerimizi doğru belirleyerek işe başlamalıyız. Önce tövbe ve istiğfar, ardından tecdidi-i iman gerekir.

Her şey gibi imanımız da zamanla yıpranır ve yenilenme ihtiyacı duyar. Nitekim Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“ İçinizdeki iman, elbisenin eskidiği gibi eskir. Allah’tan imanınızı yenilemesini isteyin.”

Tecdidi iman

Sözlükte “yenilemek, yeni bir yol açmak” anlamındaki tecdit, bir işi ya da bir şeyi ciddiyetle aslına uygun biçimde yenileme faaliyetini ifade eder. İhya kelimesi benzer anlamda kullanılmakla birlikte tecdit kadar yaygınlık kazanmamıştır.                                         

Tecdit, İslâm’da içine şüphe veya fesat karıştığından yenileme ihtiyacı duyulan abdest (tecdîd-i vudû’), nikâh (tecdîd-i nikâh) ve akide/inanç (tecdîd-i îman) hakkında kullanılmıştır. 

İmanın tecdidi, iman esaslarında değişiklik yapılarak bazı unsurların çıkarılıp yerlerine yeni bazı unsurların eklenmesi şeklinde imanın yeniden tanımlanması, bir nevi imanda reform anlamına gelmeyip “zaman içerisinde zayıflayan îmânî duygu, düşünce ve amellerin yeniden canlandırılması, güçlendirilmesi” demektir. Tecdid-i imanla bu amacın gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

Tecdîd-i îmân (îmânı yenilemek/tazelemek) için önce tevbe-i istiğfâr getirilir. Yapılan hata ve günahlardan dolayı Allah Teâlâ’dan mağfiret (günahları bağışlaması) istenir, dua edilir.

Âlimlerimiz Tövbe Duasını şu şekilde tertib etmişlerdir.

“Estağfırullâh el’azim ve etûbu ileyh,

Estağfîrullâh el’azim ve etûbu ileyh,                                                                                                               

Estağfırullâh el azim el kerim ellezî lâ ilahe illâhû,    El’Hayyül’Kayyûmü ve etûbu ileyh.

Tevbete abdin zâlimin linefsihi lâ yemlikü linefsihi mevten ve lâ hayâten velâ nüşûra.

Ve es’elühüttevbete vel mağfirete vel hidâyete lenâ innehû hüvettevvâbûr’Rahim.

Tövbe ya Rabbi! Tövbe ya Rabbi! Tövbe ya Rabbi!                                                                                             

Eğer benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan ve diğer azalarımdan bilerek veya bilmeyerek kelime-i küfür, şirk, isyan, hata sâdır olduysa ben onların cümlesine tövbe ettim, pişman oldum, bir daha işlememeye azmü cezmü kastettim.

Peygamberlerin evveli Hz. Âdem Aleyhi selam, ahiri iki cihan ser veri Hazreti Muhammed aleyhissalâtü vesselâm ve her ikisinin arasından ne kadar Peygamber gelip geçtiyse cümlesine inandım, iman ettim. Peygamberimiz, senin tarafından her ne getirip haber verdiyse hepsi haktır ve gerçektir, dilim ile ikrar, kalbim ile tasdik ettim.

 Âmentü billah ve bi-mâ câe min indillah, alâ murâdillah                                                                                                             

Âmentü bi-Resûlillah ve bi-mâ câe min indi Resûlillah alâ murâd-i Resûlillah

Âmentü billâhi ve Melâiketihi ve kütübihi ve Rüsülihi velyevmil-âhiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallâhi teâlâ vel-ba’sü ba’delmevti hakkun eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlüh.

Allahümme inni üridü en üceddidel-îmâne ven-nikâha tecdiden bi-kavli lâ-ilâhe illâllah Muhammedü’r- resûlûllah (Bu cümle üç kere tekrar edilir).

3. ncüde (Sâdıkul Va’dil emîn Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azim) cümlesi ilâve edilir.

İmanımızı tazelemek istediğimiz vakit bu örnekte zikredilen dua cümleleri ifade ettikleri ulvi anlamlar tefekkür edilerek (iyice derince düşünülerek), tedebbür edilerek (sonuçlarını baştan hesaplayarak), tezekkür edilerek( iyice değerlendirilerek) okunur. Yani bu okuma kuru bir metin okuması olmamalı, söylediğimiz terimler özümsenerek, bizim kafamızdaki anlamlarla mukayese edilerek, akl ederek, fikr ederek okunmalıdır. Özellikle İlah, Rab, Ma’bud, Hay, Kayyum, Kul, İman, İslam, Peygamber, Hz. Muhammet, Günah, Melek, Kitap, Ahiret, Hayır, şer, Tekrar dirilme, Haşr, Hesap, Mizan kavramları beynimize çok iyi nakşedilmelidir.

2025 yılına mübarek üç aylarla birlikte girdik. Üç Aylar, manevî arınma mevsimidir.Recep, Şaban ve Ramazan ayları, rahmetin, mağfiretin ve bereketin bolca dağıtıldığı zaman dilimlerindendir.

Bu ayların ehemmiyetine binaen, ülkemizde asırlardır bir “Üç Aylar” geleneği oluşmuş; “Ramazana hazırlık” Recep ayının gelmesiyle başlar hale gelmiştir. 

Bu mübarek aylar içerisinde öyle feyizli ve bereketli geceler vardır ki, Yüce Allah’ın rahmet ve mağfireti, bu gecelerde müminler üzerine yağmur gibi yağar.

Recep ayı, içinde iki kandil gecesi bulunması açısından da faziletli bir aydır. Recep ayının ilk cuma gecesi Regaip kandilidir. Dün akşam idrak ettik, ihya etmeye çalıştık. Bu ayın 27. Gecesi Miraç Kandilidir. Rabbim hepimizi bu geceye de ulaştırsın inşallah.

Peygamberimizin (s.a.v.) Recep ayı girdiği zaman şöyle dua ettiği rivayet edilmiştir:

“ Allah’ım Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan'a kavuştur.”

Bu duayı bizler de sık sık tekrar edelim.

2025 Yılının bu ilk Cuma gününü tövbe-i istiğfar ve tecdid-i iman ile, arınmış tertemiz bir ruh hali ile karşılayalım. Hayırlı bir başlangıç yapalım. Bu başlangıcımız bu yıl hayırların fethine, şerlerin def’ine vesile olsun inşallah.

Fahri SAĞLIK

Emekli Müftü