RÜYAMDA TEĞMENLERİ GÖRDÜM!
Biri bayan 5 kişi idiler!
Anıtkabir den çıkmış merdivenlerden iniyorlardı!
Onlara dedim!
Sizleri tanıyorum!
Siz şu kılıç çeken teğmenlersiniz!
Evet biz kılıç çeken Teğmenleriz dediler!
Dedim ki; Hadise diyor ki;
-Mustafa Kemal'in Askerleriyiz dediğiniz için ihraç edilmiş siniz!
-Bu doğru mu?
-Evet biz Mustafa Kemalin askerleriyiz dedik!
-Mahkeme ihraç kararı gerekçesinde bu dediğiniz mi yazılı?
Birbirlerine baktılar..!
-Peki siz anıtkabire niye geldiniz!
Biz Mustafa Kemalin Askerleriyiz!
Ona bağlılığımızı bildirdik! Dediler.
Sizi duydu mu!
Size böyle bir vasiyeti mi vardı!
Size "benim askerim mi olun" dedi!
Tekrar birbirlerine baktılar..!
Sordum;
Hayatta olsaydı sizin yaptığınız bu işi tasvip eder miydi!
Kurduğu Cumhuriyetin meşru hükümetine kılıç sallamanıza aferin der miydi! Ve amirlerinizin emirlerini dinlemediğinizi onaylar mıydı!
Başlarını yere eğdiler!
Onu yeterince tanımıyorsunuz! Dedim.
Tanısaydınız bu haltı işlemezdiniz!
Harpte disiplinin yerini cesaret benzeri unsurlar tutamaz.
Gerçekten askerî disiplini olmayan bir ordunun her ne vakit olursa olsun manzarası pek elimdir.
Bu sözleri Mustafa Kemalin söylediğini biliyor musunuz?
Öyle bakıyorlardı!
O günün gazeteleri Teğmenlerin anıtkabir'de olduğunu yazıyordu! Umreye gidecek halleri yoktu tabi!
Rüyamı Tayfun Mirzabey'e sordum!
Kriminalistik ilminde bir ilke vardır; Failler genelde olay yerinin yakınlarında olurlar! Dedi.
Ben, 5 teğmen 300 küsür teğmen devrelerini organize ile aynı eylemi birlikte işledikleri halde kabağın sadece neden bunların başında patladığını düşündüm!
Eğer Y.A.Ş zede olsalardı gözlerinin yaşına bakılmaz 300 küsürünün de defterleri dürülürdü! Hem de mahkemesiz!