"Siyasette Hafıza Kısa mı, Yoksa Sabır Sonsuz mu?"
Siyaset, bazen bir satranç tahtası gibi: hamleler, geri çekilmeler, beklenmedik dönüşler... Ama bazı hamleler vardır ki, sadece taşları değil, hafızaları da yerinden oynatır. Muharrem İnce’nin 2025 yazında CHP’ye dönüşü, işte tam da böyle bir hamleydi.
Hatırlayalım: 2021 yılında CHP’den istifa eden İnce, “CHP artık tabeladan ibaret kaldı” diyerek Memleket Partisi’ni kurmuştu. O dönem yaptığı açıklamalarda, partiyi FETÖ ve PKK ile aynı cümlede anmış, “Amerika’dan demokrasi dilenenlerle yolumu ayırıyorum” demişti. Libya tezkeresine “hayır” diyen CHP’yi eleştirirken, “Ben Cumhurbaşkanı olsaydım Erdoğan’dan daha fazla yardım ederdim Azerbaycan’a” sözleriyle dikkat çekmişti.
Sadece bu kadar mı? Hayır. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçim gecesi, ortadan kaybolduğu iddialarıyla gündeme gelen İnce, bu konuda Özgür Özel’le sert bir polemiğe girmişti. Özel’in “Aday ortada yoktu” çıkışına karşılık, İnce “Sen o zaman çıraktın, bunu sana ustan anlatsın” diyerek sosyal medyada adeta meydan okumuştu. HDP’nin barajı geçmesine sevinç gösterdiği iddiasıyla Özel’i hedef almış, “Atatürk diyemeyenlerle yolumu ayırıyorum” diyerek CHP’nin ideolojik çizgisini sorgulamıştı.
Ve unutulmaz sözlerinden biri: “FETÖ’cüler bana iftira atarken CHP’liler de bunları yaydı. Hepsine dava açacağım, affetmeyeceğim.” Bu sözler, sadece bir kırgınlık değil, açık bir kopuşun ilanıydı.
Peki ne oldu da şimdi “baba evine” dönüldü?
24 Haziran 2025’te CHP grup toplantısında sahneye çıkan İnce, “Buraya kibirle ya da pişmanlıkla gelmedim. Bu bir geri dönüş değil, bir kucaklaşmadır” dedi. Özgür Özel ise “Ben ona rozet takamam, çünkü onun rozeti zaten alnında” diyerek bu dönüşü sembolik bir birliktelik olarak sundu. Hatta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, cezaevinden gönderdiği mektupta İnce’ye “Aramıza hoş geldiniz” diyerek destek verdi.
Ancak kamuoyunun hafızası bu kadar kolay silinmiyor. Sosyal medyada “tükürdüğünü yalamak” yorumları havada uçuşurken, bazı yorumcular bu dönüşü Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası liderlik hamlesini engellemek için yapılmış bir siyasi manevra olarak değerlendiriyor. Memleket Partisi’nin feshedilmesi ve üyelerinin CHP’ye davet edilmesi de bu stratejinin bir parçası olarak görülüyor.
Siyasette dönüşler elbette mümkündür. Ama bu dönüşlerin inandırıcılığı, geçmişteki sözlerin ağırlığıyla ölçülür. Muharrem İnce’nin dönüşü, sadece bir partiye değil, aynı zamanda kendi geçmişine de bir yolculuk. Bu yolculukta seçmenin hafızası, en büyük sınav olacak.
29 Haziran 2025 İsmet Ünal