Sus Konuşma Ağzının Ortasına Çarparım..!

Sevgili okuyucularım bu yazım biraz şiirsel biraz metin olmak üzere sitemkârlığı ortaya koyacağım.

Aslında güzel bir hikâye yazmak isterdim ama şu an dünya üzerinde en çok konuşulan “Bu dünyanın hali ne olacak” diye herkesin ağzında o kadar çok hikâye varken yazmak içimden gelmedi. Fazla uzatmadan konuya giriş yapmak istiyorum. Konuyu da ülkemizi ele almak daha mantıklı geldi.

Ortalıkta herkesin ağzında siyaset var. Evliler, sevgililer, kardeşler, anne baba evlatlar, esnaflar, hiç tanımadığımız rast geldiğimiz insanlar vs. vs. vs. işte. Pekiyi ne konuşuyorlar aslında hiç koca bir hiç. Neden mi biri iktidar diğeri muhalefet aralarındaki konuşmaları hep kavga, kaos sonuç odaklı değil. Birbirlerine haklısın diyen insan sayısı az. Çocuklar bile konulara adapte olmuş aileleri tarafından tutacakları partileri hakkında baskı altındalar ve küçük yaşta arkadaşı ile uçurtma uçurup, top oynayıp, ip atlayacağına, birbirlerini tanımadan aileleri tarafından “ Sen onunla oynayamazsın” diye tembih ediliyorlar.  Demokrasi ülkesindeyiz deyip başı kapalı bayana ters bakanlar, eteği mini dekolteli deyip karşı koyanlar linç edilenler. Demokrasinize tüküreyim.  

Hepinizin elinde İsrail malları Amerikan malları var ama bir baksanız vatanseversiniz yahu arkadaşım ülkemi yıkmak isteyenlerin ceplerini doldurduğunun farkında değimlisiniz. Çok mu önemli pahallı gösterili tüketim mallarını kullanmak. Hani bizim ülkemizin ürünleri sizin neyinizi tatmin etmiyor. Sözde vatanseversiniz,  hadi be oradan…

Ah eskilerde insanlarımız ne güzelmiş kendi ekinimizi eker yerdik hatta paylaşırdık kendi ipimizi öğürtür kumaş yapar diker giyerdik hatta hatçe teyze bile komşusuna jest yapardı. Ali Ayşe’yi severdi ama utanırdı bakmaya sevemezdi öyle ulu ortada ki kavuşana kadar bir dokunuşu olmazdı ama güzeldi. Şimdi o Ali dede oldu, Ayşe de nene ama Ali hala sevdalı Ayşe’nin ismini unutmuş olsa da “hatun” diye seslenir ama sevgiyle. Şimdi var mı böyle güzel sevdalar yok susun var demeyin çarparım ağzınızın ortasına. Ne kadar paran varsa ne kadar malın varsa ve gösterişli alımlı, zayıf ve güzelsen yakışıklıysan, yalan sevişmeleriniz var.

Eğitim desen zaten almış başını gitmiş bundan 30 sene öncesine kadar Bir tek Türkiye’nin eğitim sistemi Avrupa dan 2 yıl önce ilerlerken şimdi ise 4 yıl geride.

Komşuluk yok,

Arkadaşlık yok,

Anlayışlık yok,

Geçmişini unutan çok,

Serseri çok,

İnsanlık yok,

Sevgi saygı yok,

Parası olan çok,

Yoksulu gören yok,

Merhamet yok,

Vicdan yok,

Hormonlu her şey çok,

Organik yok,

Şeref, onur yok,

Şahsiyetsiz çok,

Çalışanı koruyan yok,

Ezilenler çok…

Neyse daha yazarsam herhalde yeter diyeceksiniz sabrınızda yok…