SOSYAL MEDYA TEHLİKESİ TİKTOK

Pandemi döneminde teknolojiye olan bağımlılığın artması ile birlikte çocuklar ve gençlerde telefon ve bilgisayar  kullanımı süresi oldukça çok artı .

Gençlerin, çocukların hatta ebeveynlerin pandemi süreci ve sonrasında  vakit geçirdikleri alanların başında oyun uygulamaları ve sosyal medya platformları gelmekte.

Sosyal medya platformlarında vakit geçiren çocuk genç ve ebeveyler'in diğer uygulamaların yanında TikTok denilen uygulamayı daha sık kullandıkları görülmektedir.

Öncelikle konuya yabancı olup TikTok nedir? diye soranlar için özetle; 

Kısa videolar çekerek (hatta bunları ard arda ekleyerek videoları uzatmak mümkün) bu uygulamaya görsel ve ses efektleri ekleyerek paylaşmanıza  yarayan bir sosyal ağ uygulaması diyerek tanımlayabiliriz.

TikTok kullanımının, İstatistiklerine bakıldığında; Türkiyede  çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bir populasyonla 23 milyon kullanıcısı olduğu ve  dünyada 3. sırada yer aldığını bilmek endişe verici olup olayın vehamiyetini gözler önüne seriyor.

İşin daha da vahim olanı, bu sıralama içerisinde yer alan kişilerin yaş aralığının  8-11 yaşa kadar düştüğünü üzülerek görüyoruz.

Nedenine bakıldığında; 

Genellikle gençlerin yaşıtları tarafından takdir görme isteği, beğenilme arzusu (like) şöhret ve ün arayışı ve kimlik, kişilik yaratma arzusu kolay yoldan para kazanma diye ard arda  sıralamak mümkün.

Peki! Tehlike bunun neresinde

Gençler tarafından en çok ilgi gören ve beğenilen video kliplerinin kendi kişisel alanlarında çekilen içerikler olduğu dikkatlerden kaçmıyor.

Yatak odaları, banyolar, kişisel alanların başında geliyor. Mahremiyet tamamen ortadan kalkıyor.

Çocuklar, gençler hatta kadınlar suistimale açık bir hedef haline geliyor.

Yatağının üzerinde pijamaları ile dans eden genç bir kız, salonun ortasında yarı çıplak dans eden genç kızlar, delikanlılar,  banyoda üzerinde bikinisi, şortu ile elinde duş başlığını mikrofon gibi kullanarak şarkılar söyleyen  bizim evlatlarımız.

İşin en acı yanı aile fertleri ile birlikte  Tik Tok çekip paylaşım yapanların sayısı az değil. Yaşlı nenesinin dedesinin hatta günahsız sübyan çocuğunun ya da kardeşinin  duygularını hoyratça kullanarak tıklandıkça uygulamadan gelecek  üç beş kuruşa talip olan kendini bilmez guruh ta bir o kadar çok.

Bizler müslüman bir toplumuz. Bizim dinimizde değerlerimiz önceliğimizdir.

Müslüman bir toplum olarak evde yaşayan bireyler anne babasının yatak odasına kapıyı çalmadan  giremezken, evimize ilk defa gelen yakınımıza, eşimiz  dostumuza evimizi   gezdirirken yatak odamızın kapısını yavaşça kapatıp burası bizim mahremiyetimiz derken, nasıl oluyorda en mahrem en özel köşelerimiz milyonlara servis ediliyor.

Önceleri her yılbaşında TV de  gece yarısından sonra çıkan dansöze  tepkimizi koyup izlemezken  şimdilerde çoğu evlerde dansöze şapka çıkartacak şekilde evimizde, mahremiyetimizde en en müstehcen kıyafetlerle kıvırarak dans! ediyor ve bunu sadece Türkiye'ye değil dünyaya servis ederek dünyanın en ücra köşelerinde bile  şehvet kokan pis salyalarını akıtan adamların  izlemelerine sebeb oluyoruz.

Kesinlikle  unutmamalıyız ki!

İnsanlık; "Maneviyatı dışlayarak ve dini yok sayarak huzurlu bir hayata sahip olamaz."

Hülasa; Bir ülkeyi ele geçirmek istiyorsan; 

Aile yapısını tahrip et.

Manevi değerleri ve ahlâkı yozlaştır.

Tarihinden koparılmış bir millet yarat.

Dini yozlaştır.

Halkı sosyal medya, TV dizileri ile oyala.

Batı kültürüne  özendir.

Selam ve dua ile