4.11.2024 15:20:00

118

Dr. Mehmet Nuri KAYNAR

 

Toplumsal Dinamizmdir

Kapitalizmin benci/ben merkezli, bireyselciliğe dayanan sistemsel kurgusu insanları her alanda “rekabet” e zorluyor. Herkesi rakip gören bir anlayışın sağlıklı bir iletişim dili geliştirebilmesi mümkün değildir. Kapitalizmin felsefi kurgusunda “ben” vardır. O yüzden bütün kapitalist toplumlarda insanların birbirine ilgisiz kaldığı serzenişlerinin ardı kesilmez. Aynı binada oturanların birbirini tanımayı bırakın adını dahi bilmemelerinin temelinde, içinde olduğumuz ama aslında bize ait olmayan yaşam sistemini yaşamak zorunda kaldığımız içindir.

Ben merkezli, şahsi hazzını bütün insanların mutsuzluğu üzerine kurabilecek bir anlayışın insanının eleştirilerinin de yapıcı/onarıcı olmasını bekleyebilir miyiz? Onun için eleştiri kültürü oluşturmalıyız derken mevcut sistem içinde değil kendi kültür kodlarımızın ilhamıyla bir eleştiri kültürü oluşturabilmeliyi ifade etmeye çalışıyorum.

Ferdi ve/veya kurumsal görmüş olduğumuz eksiklik, hata ya da düzeltilmesi gereken bir hale karşı duyarsız kalmak toplumsal cinayete eş değer bir davranıştır.

Bizim kültürümüz; bir olumsuzluk, hata, günah, düzeltilmesi gereken bir hal ile karşılaşıldığı zaman nasıl hareket etmemiz gerektiğini şu şekilde ifade etmiştir.

“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, dil ile anlatarak değiştirmeye çalışsın. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, İman 78)

İyiliği tavsiye etmek ve kötülükten uzaklaştırma gayreti içinde olmak her sorumluluk sahibi insan için erdemli bir davranış İslam inanç sisteminin de Müslümanlar üzerine bir ibadet olarak yüklediği sorumluluktur. Bunun farziyeti Kur’an ve Sünnet’le sabittir. Aynı zamanda bu farz, İslam’ın en büyük farzlarından biri ve dinin temel direklerindendir. Toplumsal barış ancak bu sayede kemale erer ve yücelir.

 “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden birileri/bir topluluk bulunsun.”

(Al-i İmran Suresi / 104.Ayet )

Burada hem birbirimize olan sorumluluğumuz hem de temsil ettiğimiz değerlerimizin zarar görmesini engellemeye çalışmak gibi zorunluluk hali söz konusudur.

 “Ben kimse için başımı ağrıtamam” tutumu bizim kültürümüzün asla tasvip etmeyeceği bir davranış şeklidir. Bir fert, kurum ve/veya davranışa karşı duyarsızlık, aslında bütüne karşı işlenen kötülüğe dönüşür.

Eğer “Ben” kolektifin bir parçası isem aynı sorumsuzluğu kendime karşı da yapmış olurum. Çünkü oradaki “Ben”, “Biz”in koparılamaz bir parçasıdır.

Fert, kurum ya da içinde bulunduğum toplum gelişmez ise ben de gelişemem anlayışı toplumsal dinamizmin temel değerlerindendir. Kaldı ki birini “eleştirmek” aslında kendimi de aynı bakışla gözden geçirmeyi gerektirir ki bu da toplumsal dönüşümün temel taşıdır.

Ra’d Suresi / 11.Ayet “…Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez…”

 


Öğrencilere Yeni Fırsatlar Sunuldu
Ekiplerden Sıkı Denetim
Beylikdüzü'nün Önemli İş İnsanları Bir Araya Geldi
Adalet ve Hakkaniyetin Işığında İnsan Hakları Günü
Türkgenç’ten İnsan Hakları Ve Demokrasi Günü Mesajı
Karayün’den İnsan Hakları Ve Demokrasi Günü Mesajı
Artar’dan İnsan Hakları ve Demokrasi Günü Mesajı
Damat’tan İnsan Hakları ve Demokrasi Günü Mesajı
Postacı'dan İnsan Hakları Ve Demokrasi Günü Mesajı
Özyolcu'dan İnsan Hakları Ve Demokrasi Günü Mesajı
Milli Eğitim’den TÜRAM’a Büyük Destek
Avrupa’nın En İyi Takımı Seçildi
Balıkçı Kenan Ekrem İmamoğlu’na Meydan Okudu (GÖRÜNTÜLÜ HABER)
Başkan Acar'dan Çağrı
Başkanlık’tan Çeteye Büyük Darbe
Aybastı'nın Çilesi Sonamı Eriyor…
ALANYANIN TEMİZLİĞİ KADINLARIMIZA EMANET
Başkanlık Propagandacıların İddiasını Yalanladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Tam Destek
Gençlere Destek Yolunda Akademi
Sosyal Belediyecilikte Örnek Uygulama

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.