Tövbelerimiz Beratımız Olsun İnşallah
Şaban ayının 14’ünü 15’ine bağlayan gece Berat Gecesidir. Bu sene 13 Şubat Perşembe gününü 14 Şubat Cuma gününe bağlayan geceye denk gelmektedir. Müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günahlarından kurtulacağı umularak bu geceye Berat gecesi denmiştir.
Kandil geceleri bizleri, Kur’an ve sünnet ölçüleri ışığında geçmişimizle yüzleşmeye, bugünümüzü değerlendirmeye, yarınımızı inşa etmeye davet etmektedir.
Bu gece “Berâ” ve “Velâ” gecesidir. Beratın ilk şartı kimden ve nelerden berî (uzak), kime yakın olacağımızı bilmektir.
Berâ; her türlü çirkinlik, haksızlık ve adaletsizlikten berî (uzak) olmayı, süfli arzularımızın, heva ve heveslerimizin, bencilliklerimizin egemenliğinden, nefsimizin esaretinden kurtularak gerçek özgürlüğe nasıl kavuşacağımızı öğretir. Nefis ve şeytanın hile ve tuzaklarına karşı her zaman teyakkuzda olma bilincini diri tutar.
Velâ (sevmek, yaklaşmak, dostluk göstermek) ise; sadece kötülüklerden uzaklaşmakla yetinmeyip iyiliklere yaklaşmak, iyiyi ve iyiliği aramak, iyiyle ve iyilerle olmak anlamına gelir. Bu gece, hakkın yanında yer alma ve hayra giden yolları arama gecesidir.
Berat’ın yegâne sahibi Yüce Rabbimizdir. Ancak her insanın beratı kendi elindedir. Zira biz Allah’a bir adım yaklaşırsak O bize bin adım yaklaşır. Allah’ın hoşnutluğunu isteyen, hiç kimseyi hor ve hakir görmez. Allah’ın sevgisine ulaşmak isteyen, her daim yüreğinde sevgi ve merhamet taşır.
Berat, Yüce Yaradan’ın affına erebilmek için yaratılanı affetme, rahmet ve mağfirete mazhar olma günüdür. Allah’tan af dileyen affedici olmalı, Allah’tan bağışlanma dileyen bağışlayıcı olmalıdır. Bu konuda kendimizi yenilemeli, kendimize, eşimize, çocuklarımıza, komşularımıza, bütün insanlığa ve bütün mahlûkata karşı şefkat ve merhametli olmalıyız.
Berat gecesi; kırılan kalpleri onarma, dargınlık duvarlarını yıkma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma zamanıdır. Berat gecesi; tövbe ve dua zamanıdır. Berat Kandil’ini fırsat bilerek iç dünyamıza doğru bir yolculuk yapalım. Yenilenme ümidiyle tekrar günahlara dönmemek üzere tövbe edelim.
Tövbelerimiz beratımız olsun inşallah.
Hayatımızı Allah’ın rızasını kazanmak için yeniden plânlayalım. Umutlarımızı tazeleyerek tekrar yeşertelim. İyilik ve iyiliği egemen kılmak için çaba sarf edelim. Yüce Rabbimizin “Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Belâya duçar olan yok mu, ona afiyet vereyim!” buyurduğunu hiç unutmayalım.
Berat aynı zamanda Ramazanın müjdecisidir.
Yüce Mevla’mız, günah yüklerinden arınmış; suçlarından berat etmiş, hayra anahtar, şerre kilit olmaya azmetmiş, yüreğini imana açmış, ömrünü Salih amellere adamış kullar olarak Ramazan’a ulaşmamızı nasip eylesin.
Dünyada beratımızı almadan ahiretteki beraatımıza kavuşamayız. Salih ameller yapmadan ahirette beraatımızı alıp cennete ulaşamayız. İman etmeden cennete giremez, birbirimizi sevmeden de iman etmiş olamayız. Birbirimizi sevmek için ise birbirimize selam vermemiz gerekiyor. O zaman kim olduğuna bakmadan Müslüman kardeşlerimize değer verelim. Onlara selam verelim. Daha dün ülkemizi düşmanların elinden el birliği ile kurtaran insanlar ne oldu da birbirlerine yan gözle bakar hale geldik. Bugün kardeşlik günüdür. Biz birbirimizi gerçek anlamda sevmeden beraatımızı gerçekleştiremeyiz. Yanı başımızdaki Müslüman kardeşimizi seveceğiz. Bu imanımızın gereğidir. Beraatını elde etmek isteyen Müslümanlar olarak sevgili Peygamberimizi dinleyelim. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
“Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”
Yazıma Hz. Peygamber (s.a.v.)’in bu gecede yapmış olduğu şu özlü dua ile son vermek istiyorum:
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından hoşnutluğuna, senden yine sana sığınıyorum. Şanın yücedir. Seni gereği gibi övmekten acizim. Sen kendini övdüğün gibi yücesin.”
Bu duygu ve düşüncelerle Berat Kandilinizi tebrik eder, Kandilin ilimize, ülkemize ve Âlem-i İslam’a hayırlar getirmesini, insanlığın barış ve huzuruna, bütün Müminlerin tövbelerinin ve dualarının kabul edilerek arınma ve af edilmelerine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.
Fahri SAĞLIK
Emekli Müftü