TÜSİAD HİÇBİR ZAMAN TÜRKİYELİ OLMADI!

Konferanslara gitmişsiniz dir!

Etkili konuşmacılar güzel bir giriş konuşmasıyla dikkatlerini zi üzerine çekerler sonra asıl meseleyi rahatlıkla anlatırlar yani yedirirler!

TÜSİAD yönetim kurulu başkanı ve yüksek istişare konseyi başkanının, milleti geren ve doğru olmayan bazı konuşmalarını bu misale benzettim!

Nasıl benzetmeyeyim!

Kartalkaya yangını ile başladı! denetimsizliğin sonucu diye anlattığı hususlar elbette doğruydu! buna itirazın olmayacağını biliyordu! Her aklı başında insan için bu hatalar zinciri elbette affedilecek cinsten değildi! yani bu meyanda ifadeleri doğruydu!

Doğruya doğru bunu kim söylemiş olsa da bu böyle!

Ama diğer konulardan bazıları asla öyle değildi! Yani doğru değildi!

Bunun doğru olmadığını bilmemesi mümkün değildi!

Yani doğruların yanında o yanlışlarını da millete yutturma becerisi ile yine memleketin aleyhine tam not aldı!

Misal Teğmenler konusu!

En azından askerlik yapan biri olarak bu konuyu gündeme getirmesi ve savunması  acaba TÜSİAD için neden bu kadar önemliydi!

Ve nereden TÜSİAD ın konusu oluyordu!

Bu konuşmayı duyan,

Bir paşa, bir albay, bir yüzbaşı, bir teğmen, bir Astsubay, bir çavuşu bırakın bir Onbaşı bile bu konuşmaya hadi ordan sen kendi işine bak! Disiplin askeriyemizin olmazsa olmazıdır diyeceğini pekala biliyor!

Ama olsun ortalık bulansın!

O zaman adama sormazlar mı;

28 şubat süreci boyunca sorgusuz sualsiz ve bilhassa mahkemesiz! her yıl 2007 yılına kadar 1632 Başarılı subay ve astsubay Y.A.Ş kararlarıyla T.S.K. den ihraç edilirlerken neredeydiniz!

Ben söyleyeyim!

Yaşzedelerin disiplinsizlik yaptıklarını hiç kimse söyleyemez onlar vatanlarını seven muhafazakar, Asker ocağını peygamber ocağı bilen namazlarını kılan subay ve astsubaylardı! Ve onlara göre tehlikeliydi!

Bu yüzden kolaylıkla defterleri dürüldü ve bunların basını da onları irticacı diye hep kötüledi durdu!

Bunu 5 Teğmen için kopartılan fırtınadan ve 1632 yaşzede subay ve astsubayların için kimsenin kılını kıpırdatmadığından anlayabilirsiniz!

Bu millet bir gün bu içimizdeki yabancılardan uyanarak mutlaka kurtulacaktır!

Ve onların yaldızlı ama zehirli sözlerinin ipliğini pazara çıkaracaktır!

Yalancı olduklarının hesabını yargı önünde vereceklerdir!