Bürokratik engellerle katlettiğimiz" potansiyel -Tarım ve Hayvancılık- politikası da diyebiliriz.
Çünkü
Sayın.Cumhurbaşkanımız, uzun yıllardan beri her ne kadar ülkemizdeki genel -Bürokratik- oligarşiden şikayetçi olup -onu yüksek sesle dillendirmiş olsa da; Asla azalmadığını, aksine adeta- kurumsallaşıp yoğunlaştığını ve kasti eylemsizliğiyle de bütün sosyal katmanları sarıp sarmalayarak-işsiz ve işlevsiz bıraktığını ve bu nedenle de- iş yapmak isteyeni- bizar ve perişan etiğini söylemek gerekir..
Sanıyorum ki!
Yetkililer de, bu -asla kabul edilemez anlamsız tasarrufun farkında olmalı ki; Geçen yıllarda hazırlayıp- torba yasalarla/KHK'lerle çıkarmış oldukları bir dizi- Reform paketine potansiyel "Tarım ve Hayvancılık" sektörünü de alarak onu teşvik ve teskin etmeye karar verdiler..
Evet
Karar verdiler; Ne güzel değil mi?
Hem de ne güzel!
Çünkü..
Bununla hem- uzun yıllardan beri can çekişerek bitme noktasına gelen(Tarım Ve Hayvancılık) sektörü canlanarak eski konumuna taşınacak, hem ülkemiz ürün bazında- dışa bağımlılıktan yani (ithalat ikamesinden)tamamen kurtularak döviz rezervini korumuş olacak ve hem de üretici- üretip satarak- kazanarak, fayda ve yarar sağlayarak- katma değer oluşturarak; Ülkenin genel kalkınmasına anlamlı katkılar sunacaktı.
Elbette..
Katkı sunacaktı, ancak; Teşvik paketlerinin özü ve yüzü gerçek ve düzgün olduğunda, amaç ve hedefleri doğru konulduğunda, ülke insanına vereceği fayda ve yararı ile ülkeye sağlayacağı katma değer doğru/dürüst hesaplandığında..
Elbet..
Böyle düşünülmüş olmalı ki/Tasarlanıp/KHK ile de yasalaşarak; Topluma sunulmuş
Teşvik paketinin; TARIM ve Hayvancılıkla ilgili cazibesi genel olarak aşağıdaki gibidir..
O da genel ifadesiyle şöyledir!
"Tarım Bakanlığı cazip bir-Hayvanlığı-teşvik paketi hazırlamış; Üreticiye 50'si hibe,50'si iki yıl ödemesiz/faizsiz kredi desteği veriyor"
Evet
"Teşvik Paketin genel muhtevası bu!"
Ancak..
Veriyor mu, kandırıp-oyalıyor mu; Belli değil..
Yani..
Üreticiye, gidin besilerinizi alın, ücretini ödeyin, faturasına bana/Tarım müdürlükleri ile Ziraat bankasına/getirin ki; Kredinizi ödeyim diyor, ancak -Kimisine veriyor, kimisine vermiyor..
İsterseniz buna!
"Hâmisi/Namesi olan alıyor, yaması/Daması olan almıyor; Maalesef de diyebilirsiniz..
Neden biliyor musunuz?
Tarım Müdürlüğünden aldığı belgeyle gidip besilerini/Hayvanlarını aldığı halde, Kredisini almak üzere henüz bir muhatap bulamayarak; TARIM Müdürlüğüyle Ziraat Bankası arasında günlerdir mekik dokuyan bir dostum var da..
Onun için yazdım.
Gerçi dostuma!
Madem hayvanları kendi sermayenle/paranla aldın, beni dinlersen vazgeç; Helal olan parana, haram bir parayı (Milletin parasını) katma, hep paranı, hem de kendini-Harama bulaştırma.. Ama, cher neyse..
Herkes de kader yolundaki iş ve işlevini-ancak; Ve ancak-Kendisi seçecek..
Sevgilerimle..
Ayşe Ebru Bayram
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.