Veysel Karani r.a, İtaati...
“Yemen’de yaşayan Veysel Karani, Cenab-ı Hakkın Sevgilisi Hz. Muhammed Mustafa’ya aşıktı ve görmek isterdi. Hasreti ile yanar göz yaşları akıtırdı.
Nihayet, O nurlu güzel yüzü görmeliyim, dedi, Annesinin ayağını öptü ve:
-İzin ver O sevgili Muhammed Mustafa’yı göreyim. Ayağının tozuna yüzümü sureyim. Kendimi bildim bileli onu görmeyi ümit ediyorum, dedi.
Annesi bir şartla izin verdi: -Mübarek kapısından başka bir yere gitme, burada fazla yalnız kalamayacağımdan bulamazsan hemen eve geri dön.
Annesinden destur alınca kuş gibi Hz. Muhammed’in sav, kapısına yetti, görmeye izin istedi. Hz.Ayşe Annemiz kendisine Yüce Peygamberi mescidde bulabileceğini söyledi. O:
-Ben buradan başka bir yere gidemem, annemin izni olmadığı için burada da duramam. Annemiz:: -Hz.Peygamber gelince kim aradı diyelim.
-Adım Veys, kül dökülsün başıma, Sultan’ımı göremeden döneceğim. Mübarek ayaklarına yüzümü sürecektim, ruhsat yok imiş.
Üzgün Yemen’e döner.
O Cihan Sultan’ı mescitten gelince, Veysel Karani’nin nurunu kapıda görür. -Ey Aişe, Veysel buraya gelmiş, fani dünyada bana enis olmak istemiş, ancak kader gereği O beni bu fani dünyada göremez. Herhalde Cenab-ı Hak Onu imtihan edip, azim mükafat vermek istedi.
Veysel Karani annesinin yanına ulaşınca, ağlayarak onun ayağını öptü. Annesi: -Ey oğul, Peygamberimiz sana ne söyledi:
-Peygamberimiz mescide gittiği için Onu göremedim, mübarek ayaklarına yüz süremedim. Senin emrinin dışına çıkmamak için durmadım. O kadar yol gittim muradıma ermedim.
Annesi: -Kaygılanma oğlum, Peygamberimizi âhirette görürsün Sen benim rızamı kazandığın için, Peygamberimiz sana şefaatçi olur. Peygamberimizi görmeyi ümit ederek vefat edenin, tüm günahları yok olarak kurtuluşu bulur.
Ya Ahmed, kıssayı güzel anlattın da acaba hisseni aldın mı?
Yemen gibi uzak bir diyardan çok sevdiği peygamberimizi sav, görmeye gelen Veys, sırf annesinin izni dışına çıkmamak için beklemeden içi kan ağlayarak geri döndü. İşte anaya böyle itaat edilir...”
“Kim ana babasını razı ederse, Allah’ın rızasını kazanır... Peygamber efendimiz sav, buyuruyor ki, Cenab-ı Hak yanında, anne ve babasına hizmet etmek yetmiş bin rek’ât namaz kılma sevabından daha fazladır.
Yine, Allah’a yakın yetmiş meleğe ve yetmiş Peygambere hizmet etmekten ecri daha çoktur.
Bundan dolayıdır ki: “Cennet anaların ayağı altındadır.” buyurmuşlardır. Onun ayağının altını öpen cenneti herkesten önce bulur. Tüm peygamberlere hizmet etmek, melekleri ağırlamak dileyen, ana babasına hizmet ederse aynı mükâfatı alır. Onları inciten de tüm Peygamberler ve melekleri incitmiş olur.
Elinden geldiğince onların İslama uygun söz ve dileklerini yapmaya çalış, meramına erersin. Dine uymayan sözlerini duymazdan gel, ısrar ederlerse tartışıp kırmamaya çalış, aksi halde başına bir bela gelir.” Seyyid Ahmed Mürşidi ra. Ahmediyye şerhinden.
Veysel Karani hazretlerinin itaati, davranışları nasıl daha çok sevebiliriz sorumuzun bir cevabı olabilir.
Elimizdeki eşsiz sevgi hazinelerinin değerini bilelim inşallah.
Bin deve bir akceye güderdi
Onun da yarısını zekat ederdi
Develer adedince tevhid ederdi
Yemen illerinde Veysel Karani