Vicdansız Vicdan..!

Liyakatsiz yöneticiler vicdanımızda nasıl hesap verecek?

Nasıl anlatacağız “evladım anneni baban açgözlülükten” öldü diye?

Kaç aileye “yeniden başla. Bak, tüm kaybettiklerin burada” diyebileceğiz?

Bir ay sonra belki hepimiz hiçbir şey olmamış gibi yaşayacağız.

On binlerce insanımız ölmemiş gibi yapabilecek miyiz? 

Gülümseyebilecek miyiz sanki mutluymuşuz gibi? 

Kimsesiz evlatlarımıza nasıl anlatacağız?

Kaçmayı becerememiş, ahmak müteahhitleri yakalayıp hesap mı soracağız?

39 milyar dolar deprem vergisi toplanmamış mı sayacağız? 

Kahretsin! Yine seçim gündem olacak ve sabahlara kadar tartışacağız.

Mitingler düzenleyip, bayraklar sayacağız.

Her zamanki toplumsal hafızamızla birilerini savunacağız.

Hayatımızdan ve süregelen belli başlı alışkanlıklarımızdan çoğunu çıkarmak için çabalamamız gerekiyor. Ancak o zaman farkındalık artacak, empati ve insanlık kazanacaktır.

Yaşadığımız felaketin adına siz ne derseniz diyebilirsiniz. Bence başlıca nedeni siyaset ve körü körüne inanç gelmektedir.

Yine veremedik sınavı, hatta bütünlemeye bile kalamadık maalesef ki.

İçimi parçalayan, durmaksızın beynimi kemiren ve günden güne karamsarlığa iten asıl düşünceyse, bu kadar rantiyecilik ve dejenerasyona rağmen hala siyasetin kazanabiliyor olmasıdır.

Güzel bir yalanı 10 kişi alkışlar, acı ama gerçek bir şey söylersem 8 kişi saldırır. Ama belki 1-2 kişi durumu anlar, sorgulamaya başlar.

İşte o 2 kişiye selam olsun. Onlar yeter bana…

Yeryüzünde güneşi hak etmeyen binlerce insan var ama yine de güneş her sabah doğmaya devam eder.

Dersimizi fazlasıyla aldık, ilk fırsatta özeti çıkarıp, anlatalım yönetemeyen yöneticilerimize…

Onur Erdoğan 

21-02-2023