YABANCI HAKEM MESELESİ!
Bu yabancı Hakem meselesini kim akıl etmiş se helal olsun!
Bu konu;
"Biz bu işi beceremiyoruz!" Diye anlaşılmamalı!
Hakemliğin en kralını yapıyoruz!
Zaten yapanlarımız var, ama!
Asıl mesele bu "ama" da.
Bu "ama" yı, iyi anlamak ve anlatmak lazım!
Niye! "ama"
Haberi duyduğumda çok heyecanlandım,
memleketim adına çok sevindim ve ümitlendim!
Maçı da izledim.
Keşke bu yabancı hakem işi diğer alanlarda da yaygınlaş sa!
Sadece futbolla sınırlı kalmasa!
Misal;
Hans isimli kaymakamlarımız olsa!
Corc isimli hakimlerimiz,
Aleksandra isimli il, ilçe tarım müdürlerimiz!
Deyvit isimli emniyet müdürlerimiz olsa!
Tramp gibi birini de Beylikdüzüne belediye başkanı seçebilsek!
Süper olmaz mı! Dedim.
Bakın, konu yine yanlış anlaşılıp bir taraflara çekilmesin!
Bu işleri bizimkiler yapamaz demiyorum!
Kralını yaparlar, zaten yapıyorlar!
Belediye Başkanı olmayan il ve ilçemiz mi var! Yok.
Kaymakamsız ilçemiz mi var! Yok.
Hele müdürsüz dairelerimiz mi var! Yok.
Demek ki işlerini yapıyorlar ki varlar!
Bunda şüphe yok!
Mesele yapmak veya yapmamak değil!
Mesele "ama"
Yani, yapıyorlar ama!
Önce bu "ama" konusunu açalım!
Şöyle ki!
Şimdi bizimkiler;
Belediye başkanlığını,
Tarım müdürlüğünü,
Tapu müdürlüğünü,
Emniyet müdürlüğünü,
Hakimliği,
Kaymakamlığı,
Savcılığı vs. çok iyi yapıyorlar mı! Yapıyorlar.
Kralını yapıyorlar mı yapıyorlar!
Yani çok fazla iyi yapıyorlar ama!
İstiyoruz ki normal yapsınlar!
Bu işler kral gibi yapmakla olmuyor!
Tarımımız iyi mi! Değil.
Adaletimiz iyi mi! Değil.
Asayişimiz iyi mi! Değil.
Eğitimimiz iyi mi! Değil.
Ekonomimiz iyi mi! Değil.
Sonuç bu!
Ya en kralını yapıyoruz ya hiç yapmıyoruz!
Arası yok!
İşte bu olmaz!
Böyle batıya yetişemeyiz!
Yetişemiyoruz da!
İşin "aması" bu!
Aslında işin "amasını" da biliyoruz da, "ama" yı kabul edemiyoruz!
Şimdi bir belediye başkanına deyin ki;
Başkanlığı çok iyi ve çok kral yapıyorsunuz!
Memnun olur.
Sevinir.
Ve sizi sever.
Yapamıyorsun desen kızar!
Bir daire müdürüne deki;
Süpersiniz sayın müdürüm! zatı alilerinizi fazla yormayın efem!
Dört köşe olur!
Bu nasıl müdürlük müdürüm! deyin kızar.
Sorun bu!
Hans, Davit, Corge, Aleksandır v.s bunlar böyle değil!
İşin gereğini gerektiği kadar yaparlar, eğer
Yapmazlarsa bırakırlar ki yerine yapan gelsin!
Birinin git demesini beklemezler!
Makama yapışıp kalmazlar!
Vazgeçilmezim demezler!
Kapılarını açan olmaz!
Çay getirenleri yoktur!
Makam arabaları bisikletleri dir!
Arkalarında önlerinde escortlar bulunmaz!
50 dolardan fazla hediye kabul etmez. Vs.
Süpersiniz dediğinizde, bana deli mi diyor diye sizi polise şikayet ederler!
Bu yüzden muasır medeniyet seviyesini yakalayana kadar bu yabancıları ithal edip başımızdan eksik etmeyelim! Derim.
İş normale girdikten sonra,
Rayına oturduktan sonra,
Sistem oluştuktan sonra,
Bizimkiler eyice öğrendikten sonra,
Veririz paralarını memleketlerine iade ederiz olur biter!
Ben ilçe Milli Eğitim Müdürümüzün Japon olmasını çok isterim mesela!
Düşünün Beylikdüzü ilçe milli eğitim müdürümüz Katakana Yasu olsa, geçen yıl hakkında çalmadığımız kapı kalmayan ve ilkokul birinci sınıfa yazdıramadığımız ve bu konuda 3 kez köşemizde yazdığımız biri 12 diğeri 10 yaşındaki çocukları okula almamazlık yapar mıydı!
Benim bildiğim Katakana Yasu eğer başaramasa harakiri yapar, yine de çocukları kayıt ederdi!
Bizim yerli müdür kırk dereden su getirip durmuştu! Bizde çocuklara değil de müdüre acımıştık!
Ezcümle;
Yabancılardan öğrenelim işleri!
Bilmemek ayıp!
Öğrenmemek ondan daha ayıp!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.