Yaş Onsekiz...
Doğum günün kutlu olsun..
Bir gün daha bitti, ömürden de bir yıl.
Hep on sekiz yaşı bekledi.
Bir heyecan vardı on sekizde doğum gününü sevdikleriyle kutlaya
Sevdikleriyle beraber olabilmekti onsekiz yaşını heyecanladıracak.
Onsekiz çok büyüktü, kendisi ise küçük ve o günü sabırsızlıkla bekleyecekti.
Hatırladığı ilk doğum günü pastasını kendi yaptı..
Saçlarını topladı ve aksam için hazırlandı. Tanıdığı dört kişi gelebilmişti.
Hazırladığı pastayı masaya koydu yüzündeki gülümseme ile dileğini tuttu ve mumlara üfledi...
Her gün olduğu gibi o gün de bitmişti.
Bir gün gelecek yaş onsekiz olacak aklındaki doğum gününü kutlayacaktı.
Günler ayları, aylar yılları kovalar olmuştu.. Yaş 18 oldu fakat sevdikleri yanında yoktu.
Hepsi uzaktaydı..
Heyecan yoktu çünkü sevdikleriyle hep beraber bir arada olamamışlardı.
Her fert kendi davasının peşindeydi .
Bir telefondu belki de kurtarıcı.
Belkide sahici gibi görünen bahanelerdi.
Uzaklar daha uzak oluverdi..
Herşey sağlık olsun denildi..
Ya düğün ya cenazeydi tüm sevdiklerini biraraya getirebilmek.
Günler ayları, aylar yılları kovalayacak. Her doğum gününde yaşını sorduklarında
Yaş onsekiz de....
Belki bir gün yaş onsekizde sevdikleriyle birlikte olurlar. Kim bilir?
Bir dilek tut...
Doğum günün kutlu olsun...
Şükriye GÜNGÖR
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.